Tarih: 25.10.2025 08:45

AES: Eğitim Alanı İdeolojik Kamplaşmanın Merkezi Olamaz

Facebook Twitter Linked-in

Mustafa SARIİPEK
Anadolu Eğitim Sendikası İzmir İl Temsilciliği, Prof. Dr. Yusuf Kaplan'ın okullarda verdiği "Medeniyet Tasavvuru" konulu konferanslara tepki gösterdi. Sendika, eğitim kurumlarının ideolojik propaganda mecrasına dönüştürülmesine karşı olduklarını vurguladı.


Anadolu Eğitim Sendikası (AES) İzmir İl Temsilciliği, son dönemde il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından düzenlenen Prof. Dr. Yusuf Kaplan'ın "Medeniyet Tasavvuru" başlıklı konferanslarını endişeyle takip ettiklerini açıkladı. Açıklamada, bazı okullarda bu konferanslara zorunlu öğrenci, öğretmen ve idareci katılımı yapıldığına dair bilgiler paylaşıldı.

Sendika, eğitim kurumlarının ideolojik propaganda alanı haline getirilmesine karşı olduklarını belirterek, "Yusuf Kaplan'ın laiklik karşıtı ve tekil dünya görüşünü yücelten ifadeleri, anayasal değerlerimizle bağdaşmamaktadır" dedi. AES, eğitimde tarafsızlık ve çoğulculuk ilkelerine vurgu yaptı.

 

GENÇLERİMİZİ TEK TİPÇİ VE İDEOLOJİK DAYATMALARDAN KORUYACAĞIZ

 "Eğitim alanını iktidarların veya belirli zümrelerin ideolojik tahakküm sahası olmaktan çıkarmalı, öğrencilerin özgür ve eleştirel düşünme becerilerini geliştiren bir yapıyı korumalıyız" açıklaması yapıldı. 

Sendika, "Gençlerimizi tek tipçi ve ideolojik dayatmalardan koruma kararlılığımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. 

 

AES ŞU ÇAĞRIYI YAPTI

"Sendikamız, siyasetin yönlendirdiği bir eğitim için değil, eğitimin yönlendirdiği bir siyaset için mücadele eden; hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmadan, her düşünceden, dilden ve renkten eğitimcinin ortak sesi olmayı ilke edinmiştir. Bu bağımsız ve çoğulcu duruşumuz gereği, eğitim kurumlarının ideolojik propaganda mecrası haline getirilmesine şiddetle karşı çıkıyoruz. Yusuf Kaplan'ın kamuoyuna açık görüşleri, eğitim ve akademi dünyasının hassasiyetleri açısından kabul edilemezdir:

Sayın Kaplan, mevcut eğitim sisteminin bir "medeniyet meselesi" olmadığını, öğrencileri "inancına ve toplumuna yabancılaştırdığını" ve zorunlu eğitimin "diktatörel bir sistem" olduğunu savunmaktadır. Daha da ötesi, laiklik ilkesini "zihinlere vurulan pranga" olarak niteleyen bir isim, hatta daha da ileri giderek laikleri aptal olarak nitelemektedir. Resmî eğitim kurumlarında konferanslar aracılığıyla öğrencileri tek bir dünya görüşüne yönlendirmesi, anayasal değerlerimizi hiçe saymaktadır.

 

BİLİMSEL VE TARAFSIZ BİR EĞİTİM SUNULMALI

Eğitim ve öğretim kurumlarının görevi; aklı, kalbi ve ruhu harekete geçiren, eleştirel düşünme yeteneği kazandıran, bilimsel ve tarafsız bir eğitim sunmaktır. Oysa adı geçen konuşmacının temel hedefi, kendi ifadeleriyle "yeni İmam Rabbani'ler, Gazali'ler" yetiştirmek ve kendi dünya görüşünü merkeze alan tekil bir "Öncü Kuşak" oluşturmaktır. Bu durum, eğitim kurumlarını ideolojik bir dönüşüm projesinin aracı haline getirme girişimidir.

Ülkemizin ihtiyaç duyduğu en önemli şey, kamplaşmaları sonlandıracak uzlaşma ruhudur. Köklü siyasi ve kültürel konularda kutuplaştırıcı, keskin ve ötekileştirici görüşleri benimseyen bir ismin, gençlerin eğitim aldığı alanlarda sürekli ve resmî destekle ağırlanması, toplumsal barışa hizmet etmemektedir."

ANADOLU EĞİTİM SENDİKASI TALEBİ

Açıklamada istenenler de şöyle sıralandı:

"Eğitim kurumlarımızı yönetenleri, bu tür konferansları düzenlerken bilimsel tarafsızlık, pedagojik uygunluk ve çoğulculuk ilkelerini esas almaya davet ediyoruz. Eğitim alanını; iktidarların ya da belirli zümrelerin ideolojik tahakküm sahası olmaktan çıkarıp, tüm öğrencilerin özgür ve eleştirel düşünebildiği bir ortam olarak korumak hepimizin ortak sorumluluğudur.

Anadolu Eğitim Sendikası olarak, gençlerimizi tek tipçi ve ideolojik dayatmalardan koruma kararlılığımızı bir kez daha ilan ediyoruz."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —