Mustafa SARIİPEK
İklim Haber'in haftalık iklim ve enerji bülteninde, çevre ve iklim politikalarını ilgilendiren önemli gelişmeler yer aldı. Ankara 7. İdare Mahkemesi, Afşin-Elbistan A Termik Santralı'nın emisyon verilerinin kamuoyuna açıklanmasına hükmederek çevresel şeffaflık açısından kritik bir karara imza attı. Öte yandan Limak Holding'in Balıkesir Balya'daki altın-gümüş madeni projesine verilen ÇED olumlu kararına karşı çevre örgütleri ve yurttaşlar dava açtı.
Avrupa Birliği, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın kapsamını genişletmeye hazırlanırken, Uluslararası Enerji Ajansı'nın raporu küresel kömür talebinin rekor seviyeye ulaştığını ortaya koydu. Meteoroloji tahminleri ise fosil yakıt kaynaklı ısınmanın sürdüğünü ve 2026'nın ölçülen en sıcak yıllar arasında yer alabileceğini gösteriyor. İklim krizine karşı alınan kararlar ile fosil yakıt bağımlılığı arasındaki çelişki, haftanın en dikkat çeken başlıkları oldu.
LİMAK'IN ALTIN GÜMÜŞ MADENİNE KARŞI DAVA
Akbelen Ormanı'ndaki katliamın ortaklarından Limak Holding'in Balıkesir Balya'daki altın madenine karşı dava açıldı. Holding bünyesindeki Altınordu Madencilik tarafından yapılacak projeye verilen "Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu" iznine karşı Ayvalık Tabiat Platformu, Balıkesir Çevre Platformu, Burhaniye Çevre Platformu, Gömeç Çevre Platformu, Gökçeyazı Çevre Koruma ve Dayanışma Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ve yörede yaşayan yurttaşlar mahkemeye başvurdu. Davacılar, projenin bölgedeki ormanları, su kaynaklarını, tarım arazilerini ve insan sağlığını geri dönülemez şekilde tahrip edeceğini belirterek kararın yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini talep etti.
SKDM'NİN KAPSAMI GENİŞLİYOR
Avrupa Komisyonu'nun yeni yayımladığı önerilere göre, blok, yüksek emisyonlu ürünlerin ithalatından alınan sınırda karbon vergisini otomobil parçaları ve çamaşır makinelerini de kapsayacak şekilde genişletecek. Planlar ayrıca, Komisyonun yabancı firmaların bu ücretten kaçınmasına olanak sağlayabileceğinden endişe duyduğu boşlukları da kapatacak. Şu anda pilot aşamada olan mekanizma, Ocak ayından itibaren uygulanmaya başlanacak. AB'nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) -dünyanın ilk karbon sınır tarifesi- çelik, alüminyum, çimento ve gübreler de dahil olmak üzere ithal malların karbon emisyonlarına vergi uygulayacak. Mekanizma, Avrupa sanayilerini iklim kuralları daha zayıf olan ülkelerden gelen daha ucuz ithalata karşı korumayı amaçlıyor. Ancak bu politika, ekonomilerini haksız yere cezalandırdığını söyleyen Çin, Hindistan ve Güney Afrika gibi bloğun ticaret ortaklarını kızdırdı.
YENİ ANALİZ: KÜRESEL KÖMÜR TALEBİ REKOR SEVİYEYE ULAŞTI
Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) "Kömür 2025" raporuna göre, dünyada kömür talebi bu yıl yüzde 0,5 artışla 8,85 milyar tona yükselerek rekor kıracak. Bazı büyük pazarlarda tüketim eğilimlerinin sapma göstermesi talepteki artışı etkiliyor. Özellikle ABD'de yüksek gaz fiyatları ve kömür santrallarının kapatılmasını yavaşlatan politikalar, 15 yıldır düşüş eğiliminde olan kömür tüketimini artırdı. Avrupa Birliği'nde (AB) kömür tüketiminde son 2 yıldır görülen düşüşün ardından, bu yıl kömür talebinin hafif artması beklenirken, Çin'deki talebin 2024'e göre genel olarak yatay seyredeceği öngörülüyor. Ancak 2030'a kadar küresel kömür talebinin yavaşlaması ve 2023'teki seviyeye geri dönmesi öngörülüyor. Bu durum, büyük ölçüde bugün toplam kömür tüketiminin üçte ikisini oluşturan enerji sektöründeki değişikliklerden kaynaklanacak.
2026 EN SICAK İLK DÖRT YIL ARASINA GİREBİLİR
Meteorologlara göre, fosil yakıt kirliliği Dünya'yı ısıtmaya ve aşırı hava olaylarını körüklemeye devam ederken, gelecek yıl sanayi öncesi döneme kıyasla 1,4 dereceden fazla sıcaklık artışı yaşanacak. Birleşik Krallık Meteoroloji Ofisi'nin (UK Met Office) tahmini, kayıtlardaki en sıcak yıl olan ve 2024'te 1,55 dereceye ulaşan değerden biraz daha düşük olsa da, 2026 yılının 1850'den bu yana ölçülen en sıcak dört yıl arasında yer alacağını öngörüyor. Dünya'yı saran bir karbon örtüsü, insanlığın bugüne kadar geliştiği istikrarlı koşulları tehlikeye atmaya başladı. Bu durum hava koşullarındaki aşırılıkları ağırlaştırarak, felaket boyutunda bir kritik eşiğe ulaşma riskini artırıyor. Met Office, 2026 yılının 1850–1900 ortalamasına göre 1,34 derece ile 1,58 derece arasında daha sıcak olmasını bekliyor.