Mustafa SARIİPEK
Muğla'nın 13 ilçesinden biri olan Fethiye, Türkiye ile birlikte dünyanın en tanınan turizm merkezleri arasında yer alıyor. 2012'deki büyükşehir düzenlemesine kadar ilin en büyük ilçesi olan Fethiye, bu düzenlemeyle Kemer beldesinin Seydikemer adıyla ilçe yapılması sonucu nüfus ve idari sınır olarak küçülürken, Bodrum'un nüfus bakımından ilk sıraya yükselmesinin de önünü açtı. Eski adı Meğri olan ilçe, Göcek ve Ölüdeniz gibi dünyaca ünlü koyları, Saklıkent kanyonu gibi doğal zenginlikleriyle her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor.
Fethiye'nin geçmişi, Akdeniz'in sismik hareketliliğinin izlerini de taşıyor. 1957'de 7.1 ve 7.3 büyüklüğünde iki büyük depremin yaşandığı ilçe, 1969 ve 2012'de de sarsıntılarla karşı karşıya kaldı. 1957 depremlerinde ciddi yıkım ve can kaybı yaşanan Fethiye, yeniden inşa sürecinin ardından bugün modern limanı ve marinasıyla bölgenin önemli çekim merkezlerinden biri haline geldi.
TELMESSOS'TAN FETHİYE'YE UZANAN 4 BİN YILLIK MİRAS
Bugünkü Fethiye'nin yakınlarında yer alan antik Telmessos'un MÖ 2000'lerde kurulduğu düşünülüyor. Likya ile Karya arasında stratejik bir konuma sahip kent, uzun süre bağımsız kaldıktan sonra MÖ 6. yüzyılda Perslerin, ardından Delos Birliği'nin ve Likya'nın yönetimine geçti. Kent daha sonra Mausolos'un hakimiyetine girdi, MÖ 333'te Büyük İskender'le birlikte Pers egemenliğinden kurtuldu ve sırasıyla Selevkoslar, Mısır'daki Lagos Hanedanı ve Pergamon Krallığı tarafından yönetildi.
Roma ve Bizans dönemlerinin ardından bölge, 1282'de Menteşeoğulları'na, 1424'te Osmanlı'ya bağlandı. Meğri adıyla anılan yerleşim, 1934'te Atatürk tarafından ilk hava şehitlerinden Fethi Bey'in anısına Fethiye adını aldı. İlçe, kısa süreli İtalyan işgalinin ardından Cumhuriyet döneminde yeniden gelişip bölgenin en önemli merkezlerinden biri haline geldi.

MUĞLA'NIN PARLAYAN YILDIZI
Zengin turizm potansiyeli ve doğal mirasıyla Muğla'nın en özel ilçelerinden biri olan Fethiye, her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlıyor. Dünyaca ünlü Ölüdeniz'in yanı sıra Belcekız, Çalış ve İztuzu gibi kumsallarıyla ünlenen ilçe, dalış için ideal Af Kule, yamaç paraşütüne elverişli Babadağ ve doğası bozulmamış Kelebekler Vadisi ile Kabak Koyu gibi rotalarla alternatif turizmin de gözdesi.
Antik Telmessos'un mirasını taşıyan bölgede Tlos, Letoon, Pınara, Kaunos ve Ksantos gibi önemli antik kentler kültür turizmine canlılık katıyor. Fethiye Müzesi de bölgenin tarihsel zenginliğine sahip. Fethiye Körfezi'nin girişinde yer alan ve yerleşimin bulunduğu tek ada olan Şövalye Adası ise gün boyunca ışığı takip eden konumuyla dikkat çekiyor. Tur teknelerinin uğrak noktası olan 12 Adalar bölgesi de ilçenin deniz turizmini güçlendiren önemli duraklar arasında.

FETHİYE'DE DAĞLAR VE YÖRÜK KÜLTÜRÜYLE EŞSİZ BİR KEŞİF
Fethiye, Antalya sınırına kadar uzanan dağları ve yaylalarıyla doğa ve kültür tutkunları için eşsiz bir rota. Saklıkent'in üstündeki dağlar boyunca Yörüklerin geleneksel yaşamları gözlemlenebilir. Tur, denizden 850 metre yükseklikteki Yakaköy'deki Tilos Antik Kenti'nden başlıyor. Yol üzerinde bin yaşını aşmış, delik deşik çınar ağaçları dikkat çekiyor. 2 bin 600 metre yükseklikteki Kayacık Köyü Cemalan Mevkii'nde, sanki Uzak Doğu'daki tarihi ağaçları anımsatan doğal güzellikler karşılıyor. Aşağıda Fethiye manzarası muhteşem.
Yörüklerin yaz aylarında yaşadığı, naylonlarla çevrili ahşap evler 1.800 metre yükseklikte yer alıyor. Tırmanışla 2 bin 500 metrede Kuruova ve 2 bin 375 metrede İkizgöl keşfediliyor. Yol sonunda Antalya sınırında yer alan Yeşilgöl, rotayı tamamlayan bir doğa harikası olarak öne çıkıyor.
GEZİLECEK YERLER
Kaya Mezarları: Fethiye'nin simge yapılarından Kaya Mezarları, limana yaklaşık 1.5 kilometre uzaklığı ve 98 basamaklık ulaşımıyla ziyaretçilerini antik Likya dönemine taşıyor. MÖ 4. yüzyılda bölgenin üst düzey yöneticileri için inşa edilen iki katlı kaya oyma mezarları, ön cephede ahşap kiriş izlenimi veren detaylı kabartmaları ve gotik tarzı kemerli kapaklarıyla dikkat çekiyor. Kente hâkim bir noktada yükselen mezarlar, tarihi dokusu ve panoramik manzarasıyla Fethiye'nin en özel duraklarından biri olarak öne çıkıyor.

Çalış Plajı: Fethiye merkeze 5 kilometre uzaklıkta, 4 kilometreyi bulan sahil şeridi ve canlı turizm atmosferiyle ilçenin en çok tercih edilen noktaları arasında yer alıyor. Kıyı boyunca sıralanan otel, pansiyon, kamp alanı ve restoranlar bölgeyi hareketlendirirken, plaj aynı zamanda caretta caretta deniz kaplumbağalarının önemli kuluçka alanlarından biri olarak doğal değer taşıyor. Çalış, her akşam yüzlerce ziyaretçinin sahile akın ettiği büyüleyici gün batımı manzarasıyla tanınıyor.

12 Adalar: Kapıdağı'nın Saklı Cennetleri
Balıkçıların "Karanlık İçi" olarak adlandırdığı Kapıdağı Yarımadası ve çevresindeki adalar, doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Yassıca Adaları'ndan Kızıl Ada'ya uzanan bölge, Hamam ve Kurşunlu Koyları, Yavansu ve Bedri Rahmi Koyu ile Tersane, Göbün, Göcek, Domuz ve Zeytin Adaları gibi noktalarıyla ziyaretçilerini büyülüyor.
Yerel balıkçılar, adaların tarihi ve doğal değer taşıdığını belirtiyor. Sessiz koylar, berrak sular ve bakir doğasıyla bölge, deniz tutkunları ve doğaseverler için keşfedilmeyi bekleyen bir cennet niteliğinde. Kapıdağı çevresindeki bu adalar, özellikle yaz aylarında tekne turlarıyla geziliyor; her bir ada, farklı bir doğal ve kültürel hikaye barındırıyor.
Şövalye Adası: Tarihin İzlerini Taşıyan Ada
İsmini 15. yüzyılda bölgede bulunan Rodos Şövalyelerinden alan, tarihi kalıntılarıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Ada üzerinde kale, kale surları, eski evler, sarnıçlar ve çeşitli mozaik kalıntıları bulunuyor. Ziyaretçiler, adaya deniz dolmuşlarıyla kolaylıkla ulaşabiliyor. Tarih ve doğayı bir arada yaşamak isteyenler için Şövalye Adası, keşfedilmeyi bekleyen bir açık hava müzesi niteliğinde. Adadaki mozaik ve sarnıç kalıntıları, bölgenin Orta Çağ'daki yaşamına dair ipuçları veriyor.

Katrancı Koyu
Fethiye'ye 15 kilometre uzaklıkta, doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenlerin uğrak noktası. Tabiat Parkı içinde çam ve okaliptüs ağaçlarıyla kaplı orman, iki ayrı koyda denize girme imkânına sahip. Koyu ziyaret edenler için çadır ve karavan alanları da mevcut. Sessizliği ve yeşil doğasıyla özellikle hafta sonları şehirden kaçan aileler ve gençler tarafından tercih ediliyor.
Günlüklü (Sığla) Koyu: Fethiye'ye 17 kilometre mesafede, parfüm ve kozmetik sektöründe kullanılan yağıyla bilinen sığla ağaçlarıyla kaplı ormanıyla öne çıkıyor. Doğa yürüyüşleri ve sakin bir tatil için ideal olan koy, ziyaretçilerine görsel ve aromatik bir ortam sağlıyor.
Aileler için Küçük ve Büyük Boncuklu Koyu
Fethiye'ye yakın, araçla Karagözler, Tersane ve Letonya yolundan 4 kilometre uzaklıkta yer alan Küçük ve Büyük Boncuklu Koyu, berrak ve sakin denize sahip. Koyda mesire alanı ve çocuk oyun alanları bulunduğu için aileler açısından önemli. Boncuklu Koyu, doğa ve deniz keyfini bir arada yaşamak isteyen ziyaretçiler tarafından sıkça tercih ediliyor.
Kargı Koyu Akmaz Plajı
Fethiye'nin Çalış Plajı'na yürüme mesafesinde, hem kolay ulaşımı hem de doğal dokusuyla dikkat çekiyor. Dolmuşla ulaşım imkânı bulunan plajda, ağaçların köklü gövdeleri görsel şölen niteliğinde. Denizi tertemiz ve sığ, ancak dip kısmı taşlık, bu nedenle suya girerken dikkat etmesi gerekiyor. Kargı Koyu, özellikle sakin bir ortamda deniz keyfi yapmak isteyenler için ideal yer.

Kayaköy: Tarih ve Kültürün Açık Hava Müzesi
Fethiye'nin 8 km güneyinde, eski adıyla Levissi, 14. yüzyıldan kalan Rum yerleşimi olarak dikkat çekiyor. 1923 nüfus mübadelesi sonrası köy boşaltıldı ve 1957 Fethiye Depremi ile evler harabeye dönüştü. Günümüzde açık hava müzesi niteliğinde olan Kayaköy, 975 kişilik küçük bir nüfusa sahip. Bölgede büyük ve küçük kilise, on dört şapel ve çömlek atölyesi bulunuyor. Küçük kilise yolundan Soğuk Su Koyu'na yürüyerek ulaşmak mümkün. Kayaköy, fotoğrafçılar ve tarih meraklıları için popüler bir durak.
Kayaköy, sinema ve edebiyatta da yer bulmuş bir nokta; Ömer Kavur'un Gece Yolculuğu, Russell Crowe'un Son Umut filmleri ve Louis de Bernières'in Kanatsız Kuşlar romanı burada çekildi veya ilham aldı.

Babadağ: Yamaç Paraşütünün Kalbi
Fethiye denilince akla gelen Babadağ, dünyaca yamaç paraşütü tutkunlarının vazgeçilmez adresi. 2 bin 100 metre yüksekliğindeki dağda, 1.700 metre yükseklikte yer alan pistlerden biri atlama noktası olarak kullanılıyor. Üç farklı pistten biri olan bu alan, adrenalin ve doğa tutkunları için mükemmel nitelikte. Babadağ'dan yapılan atlayışlar, Ölüdeniz'in muhteşem manzarası eşliğinde unutulmaz görüntüye sahip.
Kelebekler Vadisi:
Ölüdeniz'e 6,5 kilometre uzaklıkta, birinci derecede doğal sit alanı olarak korunuyor. Bölge, adını Temmuz ve Eylül ayları arasında görülen "JarseyTiger" adlı kelebeklerden alıyor. Daha önce satışı gündeme gelen vadi, gazetelerde çıkan manşet haberler sonrası koruma altına alınarak satışı durduruldu. Kelebekler Vadisi, sadece doğal güzelliğiyle değil, nadir kelebek türleriyle de doğa tutkunlarını cezp ediyor. Kara ve denizden doğa gözlemi için ideal bir yer.
Kabak Koyu: Doğa ve Tarihin Buluştuğu Likya Cenneti
Ölüdeniz'e 16 kilometre, üç yönü dik dağlarla çevrili ve önü denizle açılan, sadece doğal güzellikleriyle değil, tarihiyle de öne çıkıyor. Koy, antik Likya Yolu üzerinde yer alması sayesinde Likya medeniyetinin izlerini taşıyor. Koy çevresinde Likya dönemine ait kalıntılara rastlamak mümkün. Likya Yolu'nun bir parçası olarak Kabak Koyu, geçmişte tüccar ve denizcilerin dinlenme noktası olmuş olabilir. Günümüzde ise hem tarihi bağlarını hem de doğal güzelliklerini bir arada sunarak yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bir yerhaline geldi. 1996 yılında uzun yürüyüşlerle ulaşılan ağaç evleriyle bilinirken, günümüzde araçla kolay erişime sahip ve doğa yürüyüşleri ile deniz keyfini bir arada yaşamak isteyenler için ideal bir nokta.
Likya Yolu: Fethiye ile Antalya arasında uzanan, dünyanın en iyi 10 uzun mesafe yürüyüş rotasından biri. Yolun tamamı, 500 kilometreyi aşkın uzunluğuyla sadece yürüyüş değil, aynı zamanda kültürel bir keşif rotası.Yolun ilk bölümünde, Uzunyurt (Faralya) ve Dodurga köyleri, antik Sdyma, Pınara, Letoon ve Xanthos kentleri ile dünyaca ünlü Patara antik kenti ve plajı ziyaretçilerini karşılıyor. Yürüyüş boyunca ziyaretçiler, antik medeniyetlerin izlerini takip ederken, Akdeniz'in muhteşem manzarasına tanıklık edebiliyor.
Pınara Antik Kenti
Fethiye ve çevresindeki Likya Yolu üzerinde, tarih ve doğayı bir arada sunuyor. Antik kent, Bizans döneminde Aziz Nicholas'ın doğum yeri olarak ün kazanmasının yanı sıra, bölgedeki arkeolojik ve tarihsel değerleriyle de ünlü. Ayrıca Pınara, Caretta caretta deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından biri olarak doğaseverleri de cezbediyor. Ziyaretçiler, antik medeniyetlerin izlerini takip edebilirken hem de nadir görülen deniz canlılarını gözlemleyebiliyor.

Saklıkent Kanyonu: Fethiye'ye 50 kilometre uzaklıkta, 18 kilometre uzunluğu ve yer yer 621 metreye ulaşan yüksekliğiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Kanyon, derinliği ve doğal yapısıyla adeta gizlenmiş bir doğa harikası. Yürüyüş ve doğa keşfi için ideal bir nokta olan Saklıkent, özellikle yaz aylarında serinlemek ve doğayla baş başa kalmak isteyenler için mutlaka gezilmesi gereken yerlerden biri.
Gizlikent Şelalesi: Saklıkent Kanyonu'nun 500 metre gerisinde, yazın en sıcak günlerinde bile serinliğiyle biliniyor. 250 metre uzunluğundaki kanyonuyla çevrili şelale, doğa yürüyüşü, safari ve rafting gibi aktiviteler için ideal bir alan. Özellikle macera ve doğa tutkunları için Saklıkent turunun olmazsa olmaz duraklarından biri.
Turunçpınarı Koyu:Koy adını çevresindeki turunç ağaçlarından almış. Merkeze 8 km. fakat ulaşım sadece tekneyle. Koydaki restoran gelip alıyor, sonra da bırakıyor. Yerli yabancı ünlülerin uğrak yeri. Çam, zeytin, sandal, defne ve pınar ağaçları ile turunç ağaçları çoğunlukta. Denizi mükemmel.

Gemiler Koyu (St. Nicolas Adası):
Fethiye'ye 9 km uzaklıkta, bir diğer adıyla St. Nicolas Adası, MS 5–11. yüzyılları arasında inşa edilmiş Bizans dönemi kilise, şapel ve sivil yapı kalıntılarına ev sahipliği yapıyor. Bölge, mavi tur teknelerinin uğrak noktası olarak tarih ve deniz tutkunlarını çekiyor. Tarihî kalıntıları ve berrak deniziyle kısa bir Fethiye turunda mutlaka görülmesi gereken duraklardan biri.
Ölüdeniz: Turkuaz Mavisiyle Dünyaca Ünlü Koy
Fethiye'ye 11 km uzaklıkta, mavi bayraklı ve turkuaz rengiyle dünyaca ünlü bir koy. Girişin ücretli olduğu bölgeye dolmuşlarla kolayca ulaşmak mümkün. Ölüdeniz, kartpostalları süsleyen eşsiz manzarasıyla yerli ve yabancı turistlerin vazgeçilmez duraklarından biri.

Belcekız Plajı:Uzun altın sarısı kumlarve turkuaz rengi deniziyle muhteşem bir bölge. Yamaç paraşütü tutkunlarının iniş pisti ile yanyana.
Kıdrak Plajı: Nefis kumsal, turkuaz renkli denize sahip. Kumsalın arkası ağaçlık. Büfe, restoran, mangal ve piknik masaları, duş ve tuvaletler var. Denizi dalgasız ve sığ.
Sidyma Antik kenti: Fethiye - Korkuteli yolunu takiple Eşen'e girdiğinizde Sidyma tabelasını takip ederek 15 km. sonra bölgeye ulaşılıyor.
Tlos Antik Kent:Fethiye'ye 45 km. Likya Federe Birliği'nin 6 büyük kentinden biri ve spor merkezi. Uçan kanatlı atı Pegasus ile ünlenen Mitolojik kahraman Bellaforonte'nin yaşadığı kent.Ev tipi mezarlar, kent akropol doğal kayasında mezarlık ve Bellaforonte'ye adanan kral mezarları bulunuyor.
Letoon:Fethiye'ye 55 km. Likya Federe Birliği'nin dini merkezi olan bölge şair Ovidius'un anlattığı bir öyküye göre kent, Zeus'tan hamile kalan Leto'nun adına kurulmuş. Tanrıça Leto, Tanrıça Artemis ve Tanrıça Apollon'a adanmış 3 tapınağı ile ünlü olan Letoon, 1988'de kültürel miras olarak UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alındı.
TelmesssosAntik Kenti: Adını tanrı Apollon'nun oğlu Telmessos'tan almış. Telmessos, erken Roma döneminde inşa edilip MS 2. yüzyılda onarım geçiren 5000 kişi kapasiteli antik tiyatrosuyla öne çıkıyor.
Kaya Mezarları: İlçe merkezi yakınında ve şehrin en önemli simge ve Likya döneminden gelebilmiş nadir eserlerden. Mezarlar, Fethiye ve deniz manzarasına hâkim manzarası, gotik yapısıyla ve hayranlık uyandıran hiye gezilecek yerler listenize ekleyin.
Kadyanda (Cadianda) Yeşilüzümlü: Fethiye'ye 25 km.dekiÜzümlü sınırlarındave Likya Federe Birliğine en son katılan antik kent. Tiyatro, agora, stadyum, hamam kompleksi ve anıt mezarları ile öne çıkıyor.
Pınara Antik Kent: Fethiye'ye 55 km. Akdağ'ın eteklerinde, Fethiye-Kaş karayolunun 5 km batısında. Adını Likya dilinde yuvarlak anlamına gelen "Pinale" veya "Pinara" kelimelerinden almış. Likya'nın en büyük kentinden birisi.