Mustafa SARIİPEK
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM), bu yılki farkındalık kampanyasını "Hep Birlikte" sloganıyla başlattı. Kadına yönelik şiddetin farklı boyutlarıyla mücadele eden kurum, bu yıl odağını kadın cinayetlerine yöneltti.
KADEM yetkilileri, kadına yönelik şiddetin ysadece bireysel bir sorun olmayıp, aynı zamanda tüm toplumu ilgilendiren ciddi bir insan hakları ihlali olduğunu vurguladı. Dünya genelinde her gün beşten fazla kadının öldürüldüğüne dikkat çekilerek, kadın cinayetlerinin çoğunun daha önce yaşanmış şiddet biçimlerinin bir devamı olduğunun altı çizildi.
"TURUNCU" RENK ÖN PLANA ÇIKARILDI
Kampanya kapsamında Birleşmiş Milletler tarafından da şiddetle mücadelede evrensel sembol kabul edilen "turuncu" renk ön plana çıkarıldı. KADEM, yıl boyunca turuncu rozetler taşıyarak şiddete karşı ortak mücadele çağrısını güçlendirecek. Turuncu nokta sembolü, umudu, aydınlığı ve toplumsal dönüşümü temsil ediyor.
KADEM Genel Merkezi tarafından başlatılan ve Türkiye'nin dört bir yanındaki 56 temsilcilik aracılığıyla yayılacak olan kampanya, şehirlerdeki tüm kurumlara, yerel yönetimlere, eğitim camiasına, medyaya ve vatandaşlara çağrı niteliği taşıyor:
"Kadına yönelik şiddetin son bulduğu bir gelecek ancak hep birlikte mümkün."
TOPLUMSAL FARKINDALIK OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ
Yapılan açıklamada, "Her yıl 25 Kasım'da, kadına yönelik şiddeti farklı açılardan ele aldığımız kampanyalar düzenliyoruz. Bu kampanyalarda, bazen bir kamu spotuyla, bazen bir etkinlikle, örneğin, önceki yıllarda, "Sen Varsan Şiddete Yer Yok"kamu spotumuzla, hiç kimsenin şiddete kayıtsız kalmaması gerektiğini anlattık."Şiddete Göz Yumma" kampanyamızla, sessiz kaldığımız her şiddetin bir parçası olduğumuzu vurguladık.
Yine "Şiddete Hakkın Yok" sloganıyla kadına yönelik şiddeti, insan hakları ihlali olarak ele aldık. "Şiddetin Bahanesi Olmaz" kampanyamızda, hiçbir duygu ve davranışın, şiddetin gerekçesi, bahanesi ve savunması olamayacağını anlattık.
"Yasaya Tutun" sloganıyla ısrarlı takibin hak ihlali ve bir şiddet türü olduğuna dikkat çektik.
"Şiddetsiz Toplum Güvenli Gelecek" sloganıyla "6284 Sayılı Kanunla, Şiddet Mağdurları Güvende"mesajı verdik.Geçen yıl "Şiddete Seyirci Kalma" kampanyamızda ise, dizilerdeki kadına yönelik şiddetin olumsuz etkilerine dikkat çektik" ifadelerine yer verildi.

BU YIL HEP BİRLİKTE SLOGANIYLA BAŞLATIYORUZ
Açıklamanın devamı şöyle: "Dünyada her gün 5'ten fazla kadın öldürülüyor. 2020 yılında, dünya genelinde yaklaşık 47 bin kadın ve kız çocuğu, partneri ya da başka bir aile üyesi tarafından öldürüldü. Ve kadın cinayetlerinin çoğunun ardında, daha önce yaşanmış psikolojik, ekonomik ya da fiziksel şiddet vakaları var.
Elbette ki kadın cinayetleri, şiddetin en uç noktası. Ancak şu bir gerçek ki fiziksel, psikolojik, ekonomik ya da dijital şiddet gibi farklı biçimlerde karşımıza çıkan her türlü şiddet, sonunda cinayete dönüşme potansiyeli taşıyor.
O yüzden şiddetin küçüğü, büyüğü, gerekçesi, mazereti olamaz diyoruz. Kadına yönelik şiddeti bir insanlık suçu olarak kabul ediyoruz. Ve bu yılki kampanyamızda dikkatimizi, kadına yönelik şiddetin en ağır, en geri dönülmez türüne, kadın cinayetlerine yöneltiyoruz.
"Hep Birlikte" sloganıyla; kadına yönelik şiddetin sona ereceğine olan inancımızı ve bu insanlık suçuna sessiz kalmayacağımıza dair kararlılığımızı ortaya koyuyoruz.
Çünkü şiddetsiz, adil ve güvenli bir toplum, ancak hep birlikte mücadeleyle mümkün olacaktır."
HERKES SORUMLULUK ALMALI
"Bu sebeple 'Hep Birlikte' diyerek kadına yönelik şiddetle mücadelede herkesi sorumluluk almaya, duyarsız kalmamaya ve harekete geçmeye davet ediyoruz" denilen açıklamada ayrıca, "Bu yılki kampanyamızda 'turuncu noktayı' sembol olarak seçtik.Turuncu renk, Birleşmiş Milletler tarafından da kabul edildiği üzere, dünyada kadına yönelik şiddetle mücadelenin evrensel sembolü. Umudu, aydınlığı ve dönüşümü temsil ediyor. Aynı zamanda KADEM'in kurumsal rengi.
Kampanya kapsamında, yıl boyunca turuncu rozetlerimizi takarak bu mücadelenin bir parçası olduğumuzu güçlü bir şekilde ifade edeceğiz. Üzerimizde taşıdığımız her turuncu aksesuar, taktığımız her rozet ya da paylaştığımız her görsel; "kadına yönelik şiddetle mücadelede ben de varım" mesajımızın bir simgesi olacak. Kadına yönelik şiddetin son bulduğu bir geleceğe ancak ortak bir duruşla ulaşabiliriz.
Bu nedenle şehrimizdeki kurumları, yerel yönetimleri, eğitim camiasını, medyayı ve her bir vatandaşımızı şiddete karşı mücadelede sorumluluğu paylaşmaya davet ediyoruz.
Kampanyamızın, kadına yönelik şiddete karşı bireysel ve toplumsal farkındalık oluşturmasını diliyorum. Katılımınız, duyarlılığınız ve desteğiniz için hepinize teşekkür ediyorum" düşünceleri yer aldı.