10982,73%-0,50
40,73% 0,06
47,48% 0,30
4383,81% 0,20
7035,76% -0,04
Dönem Kamu Çalışanları Toplu Sözleşmesi görüşmelerinde hükümetin açıkladığı ilk zam teklifi, milyonlarca memur ve memur emeklisi tarafından “kabul edilemez” bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın 2026 yılı için yüzde 10 + 6, 2027 yılı için yüzde 4 + 4 zam önerisi, “planlı bir yoksullaştırma programı” olarak nitelendirildi.
Eleştirilerde, hükümetin teklifi ile memurun alım gücünün daha da düşeceği, “emekçiyi enflasyona ezdirmeyeceğiz” söyleminin boşa düştüğü vurgulandı. Teklifin, kamu çalışanlarının haklarını korumak yerine sermaye odaklı ekonomi politikalarının bir yansıması olduğu ifade edildi.
Metinde, TÜİK’in ‘hayali enflasyon’ rakamları yerine gerçek enflasyon, açlık ve yoksulluk sınırının dikkate alınması gerektiği belirtilerek, aksi durumda sürecin “emek tarihine utanç sayfası” olarak geçeceği uyarısı yapıldı.
Açıklamalarda, yetkili memur konfederasyonunun iktidarı doğrudan sorumlu tutmak yerine “kamu işvereni” ifadesiyle yetinmesi eleştirildi. Kamu işvereninin siyasi iktidar olduğu vurgulanarak, düşük zam oranlarının sorumlusunun “emeği değil sermayeyi önceleyen siyasi tercihler” olduğu ifade edildi.
Taraflar arasında ağustos ayı sonuna kadar uzlaşı sağlanamazsa devreye girecek Kamu Görevlileri Hakem Heyeti’nin sarayın kontrolünde olduğu, bu nedenle adaletli bir karar beklenmediği dile getirildi.
Çözümün, emek cephesinin birleşmesinde ve iktidar güdümündeki sendikal anlayıştan kurtulmasında olduğu belirtilerek; memur, işçi, emekli ve tüm ücretlilerin ortak talepler etrafında birleşmesi gerektiği vurgulandı.
“Hak ancak örgütlü mücadele ile alınır, sosyal devlet ancak emekçilerin iradesiyle yeniden kurulur.”