9203,37%1,11
39,62% 0,16
45,68% 0,20
4296,95% 0,15
6933,62% 0,33
Ankara - CHP’li Gamze Taşcıer’in raporu sosyal çöküşü gözler önüne serdi: Sadece son 6 yılda 27 bin 489 yurttaş yaşamına son verdi
CHP’li Gamze Taşcıer'in raporu, 2003-2024 arasında 71 bin 928 kişinin intihar ettiğini ortaya koydu. Sadece 2024’te geçim sıkıntısı nedeniyle 402 kişi canına kıydı. Gençlerde ve yaşlılarda artış dikkat çekti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Gamze Taşcıer, Türkiye’de giderek derinleşen ekonomik kriz ve toplumsal çöküşe dikkat çeken çarpıcı bir rapor yayımladı. 2003-2024 yılları arasında Türkiye’de 71.928 yurttaşın intihar ederek hayatına son verdiği bilgisi yer aldı.
Rapora göre, 2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yürürlüğe girmesiyle birlikte, yalnızca son 6 yılda 27.489 kişi intihar etti. Bu oran, AKP iktidarındaki tüm intiharların %38’ine denk geliyor.
2021 sonrası ekonomik çöküşle birlikte geçim sıkıntısından kaynaklı intihar vakaları belirgin şekilde arttı. 2021-2024 döneminde 1.301 kişi yoksulluk nedeniyle yaşamına son verdi. Bu sayı, AKP döneminde bu sebeple intihar edenlerin toplamını 6 binin üzerine çıkardı.
2024 yılı, geçim sıkıntısına bağlı intiharlar bakımından rekor yılı oldu:
2023’te 275 olan sayı,
2024’te %46 artarak 402’ye yükseldi.
Raporda, 60 yaş üstü 10.820 yurttaşın intihar ettiğine dikkat çekildi.
Sadece son 3 yılda 2.483 emekli, yaşamına son verdi.
2024 yılında bu sayı 595’e ulaştı.
AKP'nin “sosyal devlet” politikasının çöktüğünü gösteren veriler, emeklilerin yoksulluk ve yalnızlık nedeniyle intihara sürüklendiğini ortaya koydu.
2018-2024 arasında 15-24 yaş arası 6.263 genç yaşamına son verdi.
Bu dönemde 224 genç, geçim sıkıntısı nedeniyle intihar etti.
CHP’ye göre bu tablo, yalnızca ekonomik sorunların değil, geleceksizlik krizinin de sonucu.
CHP'li Taşcıer, raporun değerlendirme kısmında şu ifadeleri kullandı:
“Yaşanan intiharlar, bireysel tercih değil; ekonomik buhranın, sosyal bağların çözülmesinin ve kamusal sorumluluğun yok oluşunun sonucudur. AKP düzeni, yalnızca yoksulluk değil, çaresizlik de üretmektedir. Bu tablo, ülkenin derin bir varoluşsal kriz içinde olduğunu göstermektedir.”