14197,38%0,38
42,73% 0,04
50,18% 0,00
5938,90% -0,39
9564,65% -0,40
Mustafa SARIİPEK
Muğla’nın Ula ilçesindeki Akyaka’da, Nail Çakırhan’ın vizyonuyla hayat bulan ve yöresel mimarinin simgesi haline gelen ahşap tavanlar tartışma konusu oldu. Yangın yönetmeliği kapsamında bazı otel ve işletmelerde bu tavanların sökülmesi ya da alçıpanla kaplanması gündeme gelirken, mimarlar ve kültür mirası savunucuları uygulamaya tepki gösterdi.
Gökova Akyaka'yı Sevenler Derneği açıklama yaparak, “Uzmanlara göre, dünyada pek çok örnekte olduğu gibi ateşe dirençli boyalar, emprenye teknikleri ve modern yangın güvenlik sistemleriyle can güvenliği sağlanırken hem de özgün ahşap işçiliği korunabilir. Nail Çakırhan’ın mirasının yok edilmemesi için yetkililere çağrıda bulunarak, bilimsel ve alternatif çözümler üzerinde ortak bir komisyon kurulmalı” ifadelerini kullandı.
“KÜLTÜREL DOKUYA İHANET” İTİRAZI
Otel işletmecileri, mimarlar ve kültür mirası savunucuları, bu uygulamayı “kültürel dokunun katledilmesi” ve “Nail Çakırhan’ın mirasına ihanet” olarak nitelendiriyor. Yöreye özgü bu estetik ve sanatsal değeri yüksek ahşap işçiliğinin, sırf “yangın tehlikesi” gerekçesiyle yok edilmesini eleştirdi. Her bir tavanın, ustaların el emeği, göz nuru ve asırlık bir kültürün yansıması olduğunu vurguladı. Bu tavanların sökülmesinin, binanın ruhunu ve yöreye ait kimliğini yok etmek anlamına geldiğini ifade edildi.

ALTERNATİF ÇÖZÜM
“Ateşe Dirençli (Yangına Dayanıklı) Ahşap çözümleri ” ve Dünyadaki Uygulamalarının ortada duran bir gerçek olduğu vurgulanarak şu açıklama yapıldı: “Peki, gerçekten güvenlik ile kültürel mirasın korunması arasında bir seçim yapmak zorunda mıyız? Uzmanlara göre hayır. Dünyanın pek çok ülkesinde, tarihi binalarda ve otellerde ahşap korunarak yangın güvenliği sağlanıyor. İşte dünyadan ve teknolojiden çözüm örnekleri: Ateşe Dirençli Boyalar : Bu özel boyalar ve emprenye solüsyonları, yangın anında genleşerek ahşabın üzerinde köpüksü, izole edici bir katman oluşturur. Bu katman, ahşabın yanma hızını yavaşlatır, yangının yayılmasını geciktirir ve itfaiyeye müdahale için kritik zaman kazandırır. Özellikle tarihi yapılarda yaygın olarak kullanılan bu yöntemle, ahşap görünümü ve dokusu korunurken, yangına karşı direnç önemli ölçüde artırılır.”

AVRUPADA KULLANILIYOR
Açıklamanın devamında, “Ahşabın ısıl işlem ve modifikasyonu da yeni yapılacak yapılarda tavan işçiliği için düşünülebilir. Fakat bu işlem sonrası tavan işçiliği yapılabilir mi, bu uzmanlık konusu. Dünyadan somut örneklere bakarsak Norveç, Oslo - Oslo Opera Binasında modern ahşap yapılarda ateşe dirençli ahşap kaplamalar ve boyalar kullanılmaktadır.
Japonya’da deprem ve yangın riskine karşı geliştirilen özel emprenye teknikleriyle ahşap, yüzyıllardır kullanılmaktadır. Tarihi tapınakların restorasyonunda bu tür teknolojiler ön plandadır.
ABD'de tarihi bölgelerdeki (örn: New Orleans’taki French Quarter) ahşap binalarda, yangın yönetmelikleri sıkı olsa da, orijinal ahşap elemanlar yangına dayanıklı hale getirilmiş kaplamalarla veya özel boyalarla korunmaktadır. Avrupa’nın Birçok Şehri: Prag, Viyana, Zürih gibi şehirlerdeki tarihi ahşap kirişli binalar, modern yangın güvenlik sistemleri (sprinkler, detektör) ve yanmazlaştırıcı kimyasallarla donatılarak korunmaktadır.
” ifadeleri yer aldı.

SONUÇ OLARAK
“Muğla’nın ve Akyaka’nın karakterini oluşturan bu eşsiz tavan işçiliklerini yok etmek, turizmin çekiciliğine de darbe vurmak anlamına geliyor” diyen bölge yaşayanları, “Konaklamak için gelen yerli ve yabancı turistler, otantik ve geleneksel dokuyu görmek istiyor. Standart bir alçıpan tavan, bu istek ve beklentiyi tamamen ortadan kaldırıyor. Yetkililerden, otel işletmecilerinden, yangın güvenliği uzmanlarından, mimarlardan ve koruma kurullarından oluşacak bir komisyon marifetiyle, ‘alternatif ve bilimsel koruma yöntemleri’ üzerine kapsamlı bir diyalog başlatılması acil bir ihtiyaç. Nail Çakırhan’ın, doğayla uyumu ve yerel mirası önceleyen vizyonu, bugün bu mirası korumak için bize yol gösteriyor. Güvenlik şarttır, ancak kültürel kimliği yok ederek değil; onu teknoloji ve akılla koruyarak sağlanmalıdır” şeklinde düşüncelerini açıkladılar.

BİRER SANAT ESERİ
Bu ahşap tavanların sadece birer yapı elemanı değil, birer sanat eseri ve geçmişin nefes aldığı yerler olduğunun da belirtildiği açıklamanın devamı şöyle: “Onları boyayla değil, bilgi ve sorumlulukla korumanın zamanıdır. Nail Çakırhan'ı anmak yetmez, değerli mirasını korumak gerekir. Gökova Akyaka'yı Sevenler Derneği olarak bu tavanların güzel örneklerinden birinde varlığımızı sürdürmekteyiz. Bu konuda çözüm üretmek için yetkilileri acil olarak göreve davet ediyoruz.”