Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerinin halkın yaşadığı gerçek ekonomik sıkıntıları yansıtmadığını belirterek, “Türkiye’nin sorunu enflasyon değil, yönetim zihniyetidir” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Haziran ayına ilişkin enflasyon verilerini açıklamasının ardından siyasi partilerden tepkiler gelmeye devam ediyor. Resmi verilere göre yıllık enflasyon %35,05’e gerilerken, Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce, açıklanan rakamların toplumda karşılık bulmadığını söyledi.
“Enflasyon, gelir adaletsizliğinin, üretimsizliğin ve liyakatsizliğin sadece sonuçlarından biridir. Sorun rakamlarda değil, yönetim zihniyetindedir” diyen Ölce, ekonomiye ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
Açıklanan makroekonomik göstergelerin, vatandaşın cebindeki yangını gizleyemeyeceğini belirten Çağlar Ölce şöyle devam etti:
“TÜİK verileri düşüyor ama halkın geçim yükü artıyor. Bu çelişki sosyal güvensizliği büyütüyor. Ekonomik güven; şeffaflık, hesap verebilirlik ve halkın nabzını tutan politikalarla inşa edilir. Bugün Türkiye’de eksik olan da tam olarak budur.”
Ekonomi yönetiminde yapılan değişikliklerin yeterli olmadığını ifade eden Ölce, kalıcı çözümün sistem değişikliğiyle mümkün olacağını vurguladı:
“İsmin değişmesi, yöntem değişmediği sürece bir anlam ifade etmez. Anahtar Parti olarak; kamu kaynaklarının adaletli kullanıldığı, vergi yükünün eşit dağıtıldığı, üretimin teşvik edildiği yeni bir ekonomik düzeni savunuyoruz.”
Derinleşen yoksulluğun toplumun her kesimini etkilediğini belirten İl Başkanı Ölce, yaşanan sürecin sadece ekonomik değil, aynı zamanda ahlaki ve siyasal bir kriz olduğunu dile getirdi:
“İşsizlik, borçlanma, göç hayalleri ve geçim mücadelesi artık her hanede bir hikâyeye dönüştü. Bu tablo sosyal devletin yalnızca kâğıt üzerinde değil, yaşamın içinde var olması gerektiğini gösteriyor.”
Anahtar Parti olarak yalnızca bugünü değil, geleceği kurtarma hedefinde olduklarını vurgulayan Ölce, şu ifadelerle açıklamasını tamamladı:
“Şeffaflık, liyakat, adalet ve üretim temelli bir yönetim anlayışını savunuyoruz. Halkın elindeki en güçlü anahtar kendi iradesidir. Biz bu iradeye güveniyoruz ve bu güvenle yola devam ediyoruz.”