10999,49%0,74
42,52% 0,06
49,60% 0,02
5773,59% 0,37
9299,63% 0,00
Mustafa SARIİPEK
Muğla’daki Balcılar Barajı ve HES projesine verilen “ÇED Olumlu” kararı, bölge halkı ve çevre örgütlerinin açtığı dava sonucunda iptal edildi. Mahkeme, projenin ekolojik etkilerinin eksik değerlendirildiğini belirterek ÇED raporunu yetersiz buldu.
Muğla’nın Köyceğiz ve Ula ilçelerinde hayata geçirilmek istenen Balcılar Barajı, HES ve bağlı tesislere ilişkin “ÇED Olumlu” kararı, bölge halkının ve çevre savunucularının açtığı dava sonrası iptal edildi. Avukat Arzu Alper’in temsil ettiği 90 bölge sakini ile Köyceğiz Çevre ve Doğa Koruma Derneği’nin başvurusunu değerlendiren Muğla 4. İdare Mahkemesi, bilirkişi raporundaki tespitleri esas alarak ÇED raporunun ciddi ekolojik, biyolojik ve sosyoekonomik eksiklikler barındırdığına hükmetti.
Mahkeme; aralarında endemik sığla ağaçları da bulunan yaklaşık 92 bin ağacın kesilecek olmasının orman ekosistemine etkilerinin değerlendirilmediğini, arıcılık ve çam balı üretimi gibi bölgenin temel geçim kaynaklarına yönelik risk analizlerinin yapılmadığını, Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi üzerindeki kümülatif etkilerin incelenmediğini belirtti.

İPTAL İSTEMİNİN GEREKÇELERİ
Yöre yaşayanları, bölge sivil toplum kuruluşları, Sandras Platformu, bölgede yapılan bilirkişi keşfine çok sayıda kişi ile katılmış, çekincelerini dile getirmişlerdi.
Davacılar dava dilekçesinde yaptıkları itirazda, projenin ciddi ekolojik, sosyal ve teknik riskler taşıdığını öne sürdü. İptal taleplerinin dayandığı başlıca gerekçeler şöyle sıralandı:
* Yoğun Ağaç Katliamı ve Habitat Kaybı: Baraj gölünün oluşacağı ve projenin yapılacağı alanda, içlerinde endemik sığla ağaçlarının da bulunduğu yaklaşık 92 bin ağacın kesileceği, sulak alan habitatının tamamen yok olacağı belirtildi.
* Bölge Halkının Geçim Kaynaklarına Darbe: Bölgede arıcılık (özellikle çam balı üretimi) ve tarımla uğraşan halkın geçim kaynaklarının ağır darbe alacağı, bunun zorunlu göçlere yol açabileceği vurgulandı.
* Yetersiz Koruma Önlemleri: Proje alanındaki hayvan türleri için yeterli koruma önlemi planlanmadığı, özellikle arılar gibi tozlaşmada kritik rol oynayan omurgasızlara ÇED raporunda yer verilmediği iddia edildi.
* Kümülatif Etki ve Özel Çevre Koruma Alanına Riski: Proje alanına çok yakın olan Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi'nin florası ve faunası üzerindeki kümülatif (birikimli) etkilerin değerlendirilmediği savunuldu.
DEPREM RİSKİ
* Bölgenin 1. derece deprem kuşağında olduğu hatırlatılarak, olası bir depremde baraj yapısının zarar görmesi durumunda aşağı kesimdeki yerleşim yerleri ve tarım arazilerinin büyük risk altında kalacağı kaydedildi.
* Projenin Asıl Hedefi ve Köyceğiz Gölü'ne Tehdit: Projenin nihai amacının, bölgenin önemli su kaynağı Sandras suyunu kıyı şeridinden Bodrum'a taşımak olduğu, bunun da Köyceğiz Gölü'nün ekolojik dengesi ve bölge ekonomisi için yıkıcı sonuçlar doğuracağı ileri sürüldü.
* Halkın Rızasının Alınmaması: Proje onay sürecinde yöre halkının görüş ve rızasının yeterince alınmadığı, kamu yararının gözetilmediği dile getirildi.
* Mahkeme Kararı: Bilirkişi Raporu Belirleyici Oldu, ÇED Raporu Eksik Bulundu
ÖNE ÇIKAN HUSUSLAR
Muğla 4. İdare Mahkemesi, davada bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi. Bilirkişi raporuna davalı idare (Çevre Bakanlığı) ve müdahil DSİ tarafından itiraz edilse de, mahkeme bu itirazların raporu geçersiz kılacak nitelikte olmadığına hükmetti. Mahkeme, dosyadaki tüm belgeleri ve bilirkişi raporunu birlikte değerlendirerek, ÇED Olumlu kararının hukuka uygun olmadığı sonucuna vardı. Karar gerekçesinde öne çıkan hususlar şunlar:
* Projenin teknik, jeolojik ve kimyasal risk yönetimi açısından mevzuata uygun önlemler içerdiği kabul edildi.
* Ancak, doğal sit alanlarına çok yakın ve iç içe olan böyle bir projede sadece doğrudan etkilerin değil, dolaylı ve birikimli etkilerin de ayrıntılı analiz edilmesi gerektiği vurgulandı.
CİDDİ EKSİKLİKLER
Mevcut ÇED raporunun bu konularda ciddi eksiklikler içerdiği tespit edildi:
* Kesilecek on binlerce ağacın orman ekosistemine etkileri yeterince irdelenmemiş.
* Projenin doğal yaşam ve ekosistem üzerindeki etkileri tam olarak ortaya konulmamış.
* Orman yangınlarıyla mücadele açısından etkin bir planlama yapılmamış.
* Omurgasız hayvanlar (başta arılar) ve onların tozlaşmadaki rolü ile çam balı üretimine olası riskler tamamen göz ardı edilmiş.
* Komşu Köyceğiz-Dalyan ÖÇK Bölgesi'nin florası üzerindeki etkiler değerlendirilmemiş.
* Endemik sığla ağaçlarına olan olası etkiler yeterince dikkate alınmamış.