• BIST 100

    9311,88%-2,19
  • DOLAR

    38,85% -0,32
  • EURO

    44,87% -0,99
  • GRAM ALTIN

    4344,50% 1,44
  • Ç. ALTIN

    6989,75% 1,74

Budva'da İkonik Heykelin Ardındaki Trajik Aşk

Alman filozof Friedrich Hegel aşkı, ''Gerçek Aşk, onunla birlikteyken bir bütün olmak değil, o yokken yarım kalabilmektir'' diye tanımlar.

DÜNYA 14.02.2025 14:04:00 0
Budva

 

Fulya OMAÇ / Budva- 

MONTENEGRO  SIKICA SARILALIM, KIRMADAN, YORMADAN, İNCİTMEDEN SEVELİM !

 

 

Alman filozof Friedrich Hegel aşkı, ''Gerçek Aşk, onunla birlikteyken bir bütün olmak değil, o yokken yarım kalabilmektir'' diye tanımlar. İngiliz filozof Samuel Bailey ise aşk için, “Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır" der. Fransız realist yazar Stendhal, aşığının kalbinde kelebekler uçurtan bu muhteşem duyguyla ilgili "Aşk, coşku ve tutku olduktan sonra insan hiç sarsılmaz, bunlar olmayınca yasam neye yarar" görüşünde bulunarak aşkın yaşamı anlamlaştırdığını savunur. 18. yüzyıl Fransız yazarı Antoine Bret ise, aşkın hissettirdikleriyle yaptırdığı çılgınlıkları "Aşkın ilk soluğu mantığın son soluğudur" diye yorumlayıp, aşkın kalplerde yarattığı coşkuyu ve aşk uğruna yapılanları en iyi tanımlayan yaklaşımlardan birinde bulunur. Bir yerde ‘aşkta mantık yoktur’ der. Kimilerine göre önemsiz, kimileri için ise yaşam amacı olan AŞK, kalbe girince mantık adeta seyahate çıkar. Aşkta belki zaman zaman mantıklı düşünülebilir ancak asla mantıklı davranılamaz. Duygular daima mantığı ezip geçer. 

 

EN GÜZEL VE EN MASUM DUYGU

Sevilenle büyütülen sevginin buna değeceği, bir ömür boyu süreceği düşüncesiyle çıkılan yolda sevenin hayatının odak noktası sadece tek bir kişi, sevdiceği olur. Aşk öyle bir duygudur ki, yeri gelir gururu bile ayaklar altına aldırır, yapmak istemediklerini yaptırır, ödün verdirir, sınırsız fedakarlıklarda bulundurur, uğruna her şeyden vazgeçtirir, hatta insanın kendinden bile. Ancak ne kadar mantıksızca ve çılgınca davranışlar yaptırsa da gözü kör, kulağı sağır olsa da dünyadaki en güzel ve en masum duygudur AŞK. Hayat sevince ve sevilince güzeldir. Sevginin yeşerdiği kalplerde kötülük de kök salmaz.

 

DÜNYA BİRÇOK BÜYÜK AŞK HİKAYESİNE SAHNE OLDU

Evren var olduğundan bu yana her coğrafyada, her yaşta, her statüde milyonlarca insan yüreklerinde aşkın en çılgın ve en masum hallerini yaşadı, yaşıyor, kainatın sonuna dek de yaşamaya devam edecek. Aşk kimi zaman sanatın, edebiyatın ve hatta felsefenin konusu oldu. Hikayeler, romanlar, şiirler yazdırdı, şarkılar besteletti, operalar, baleler, tiyatrolar sahneletti, sinema ve dizi filmleri çektirdi, ressamların tuvallerine ilham oldu.

 

AŞKIN GÖZÜ KARA CESARETİ 

Aşkın gözü kara cesareti kimi zaman ise savaşlar çıkardı (Truva Savaşı), ülke hediye ettirdi (Sezar, Kleopatra’ya Mısır’ın yönetimini verdi), tahtını bıraktırdı (İngiltere Prensi VIII. Edward’ın Amerikalı Wallis Simpson ile evlenmesi), icatlar yaptırdı (Hammes, eşinin iş yükünü azaltmak için dünyanın ilk çöp öğütücüsünü icat etti - Earle Dickson, yemek yaparken sürekli elini kesen eşi için yara bandını icat etti), aşılmaz dağları deldirdi (Ferhat- Şirin aşkı), felsefe okulu kurdurttu (Aristo, Assos Kralı Hermias’ın kızkardeşi Pythias ile evlenebilmek için kurdu), mimaride harikalar yarattı (Taj Mahal, Şah Cihan eşi Mümtaz Mahal’in ölümü üzerine ebedi sevgisinin sembolü olarak yaptırdı), dünyanın 7 harikasından birini inşa ettirdi (Babil’in Asma Bahçeleri, Kral II. Nabukadnezar'ın memleketinin yeşilini özleyen eşi Kraliçe Amytis üzülmesin diye yaptırdı), dinde mezhep değiştirtip, kilise kurdurttu (İngiltere Kralı VIII. Henry, Anne Boleyn ile evlenebilmek için Katolik Kilisesi'nden ayrılıp, Anglikan Kilisesi'ni kurdu), cami inşa ettirdi (Mimar Sinan, aşık olduğu Mihrimah Sultan için iki cami inşa etti), şeref madalyasını geri çevirdi (John Lennon, Yoko Ono’nun İngiltere dış politikasına olan protestosu için İngiltere Kraliyet Ailesi’nin Beatles için verdiği madalyayı geri çevirdi), "Dünya durdukça, o çeşme de benim gibi ağlasın" diyerek Gözyaşı Çeşmesi yaptırdı (Kırım hanı Giray Han, eşinin anısına yaptırdı). 

 

KİMİ AŞK VUSLATLA KİMİSİ İSE TRAJEDİYLE SONUÇLANDI

Tarihte iz bırakan hükümdarlar ve filozaflar bile sevdiklerine kavuşmak ve onları mutlu etmek için sevgilerinin gücüyle çeşitli inceliklerde bulunmuşlar, sevdiklerine sevgilerini sadece sözleriyle ve davranışlarıyla değil aynı zamanda yaptıklarıyla da göstermişlerdi. İngiltere Prensi VIII. Edward, Aristo ve İngiltere Kralı VIII. Henry tutkuyla sevdikleri aşklarına kavuşabilmek için büyük fedakarlıklarda bulunmuşlar ve sonunda vuslata ermişlerdi. Ancak her aşk bu kadar şanslı değildi, tarihe damga vuran bazı aşkların sonuysa trajediyle bitmişti.

 

MASALSI ÜLKE KARADAĞ’IN KAVUŞAMAYAN AŞIKLARI

Leyla’nın aşkından kendini çöllere vuran Mecnun, güzeller güzeli Helen için büyük bir savaşa sebep olan Paris, Romeo’nun ölmesine dayanamayıp zehir için Jüliet, Kleopatra’nın kollarında can veren Antonius, ölüm döşeğinde hala Josephine'in adını sayıklayan Napolyon, Şirin’e kavuşmak için dağları delen Ferhat örneklerinde olduğu gibi birbirlerini çılgınca seven ancak mutlu sona eremeyen bir aşk da Balkan Yarımadası’nın küçük ve dağlık masalsı ülkesi Karadağ’ın (Montenegro) turistik merkezi Budva’da yaşandı.

 

BUDVA’NIN SEMBOLLERİNDEN BİRİ

Birbirlerine tutkuyla aşık olan ancak kavuşamayan biri dansçı diğeri denizci iki gencin aşklarının hüzünlü öyküsü M.Ö. 5. yüzyıla uzanan tarihiyle oldukça köklü bir geçmişe sahip Budva’da bir heykelle yaşatılıyor. “Balerin Heykeli”, “Jinmastikçi Heykeli” veya “Dans Eden Kız Heykeli” olarak anılan ve umutsuz bekleyişi simgeleyen bu heykeli, bazı turistler ile yerel halk "Mayosunu Kaybeden Kız" olarak da niteliyor. İkonik heykel, bölgenin Miami’si olarak bilinen Budva’nın sembollerinden biri olarak kentin OldTown yani eski şehir kale surlarının karşısındaki Mogren Plajı’na giden sahil şeridindeki bir kayalıkta yükseliyor. 

 

DANSÇI KIZ İLE DENİZCİ GENCİN HÜZÜNLÜ ÖYKÜSÜ

Efsaneye göre, dansçı kız ile denizci genç birbirini çok seven ancak birlikte yaşamaya yetecek parası olmayan bir çiftti. Genç denizci bu duruma son vermek ve sevdiğiyle bir an önce iyi şartlarda yaşamak için büyük bir umutla uzun bir gemi yolculuğuna çıkar. Yolculuk öncesi ise sevgilisinden onu beklemesi için söz alan genç, bir taraftan sevdiğinin verdiği bekleme sözünün iç huzuru bir taraftan da onu uzun süre göremeyecek olmanın verdiği buruklukla bindiği gemiyle derin sulara açılır. 

 

SEVGİLİSİNİ KAYALIKTA DANS EDEREK BEKLER

Dansçı kız da Necip Fazıl Kısakürek’in “Ne hasta bekler sabahı, / Ne taze ölüyü mezar / Ne de şeytan bir günahı / Seni beklediğim kadar” dizelerinde olduğu gibi sevdiği adamı her geçen gün büyüyen özlemiyle ve bu hasretin bir gün sona ereceği umuduyla bekler. Sevgilisini yolcu ettiği kıyıya her gün giderek, açık denizin en iyi görüldüğü kayalığa çıkıp, ufukta belirecek gemiyi dans ederek gözetir.

 

DALGALAR SEVDİĞİ ADAMIN CANSIZ BEDENİNİ GETİRİR

Ancak genç denizcinin gemisi kıyıya hiçbir zaman dönmez. Budva’da hiç kimse denizciye ne olduğu hakkında bir kelime de duymaz. Dansçı kız ise her gün kalbinde büyük bir umutla dalgaları izleyip, sevdiği adamı yanına geri getireceğine inanarak, onu beklemeye ve yolunu dans ederek gözetmeye devam eder. Ancak kaderin, bu tür dokunaklı hikayelerde sıklıkla olduğu gibi yine başka planları olur. Dalgalar sevdiği adamı getirir ama cansız bedenini. Kent sakinleri genç denizciyi bir kayalığın üzerinde ölü bulur. Genç kızın sevgisi o kadar büyük ve derindir ki kötü haberi alınca yıkılır, kalbi bu derin acıya dayanamaz. Genç adamın bir gün geri döneceği inancıyla aşkına tutunarak, büyük bir umutla uzun yıllar aynı kaya üzerinde bekleyen genç kız, kötü haberden sonra hüsran ve hasret dolu kırık bir kalple hayatını kaybeder. Son nefesine dek de sevgilisine onu bekleyeceğine dair verdiği sözüne sadık kalır. Sonsuz aşk, sadakat ve fedakarlıkla ilgili bu hüzünlü hikaye, o günden bu güne Karadağlı tüm aşık çiftler için bir örnek olur.

 

UMUTSUZ BEKLEYİŞİ SİMGELEYEN HEYKEL 

Aradan yıllar, yıllar geçer. 1965 yılında genç kızın sevgilisini dans ederek beklediği kayalığın üzerine Belgradlı heykeltıraş Gradimir Aleksić tarafından gençlerin efsanevi aşk hikayesinden esinlenilerek, umutsuz bekleyişi simgeleyen bir heykel yapılır. Çam ağaçları, zakkumlar ve diğer Akdeniz bitkileriyle kaplı kayalıklarla çevrili ünlü Mogren Plajı'na giden patikanın başlangıcındaki kayalığın üzerinde, Adriyatik Denizi'nin ışıltılı manzarasına bakan bir konumda taş bir kaidede yer alan yaklaşık 1,7 metre boyundaki bronz heykel, bir bacağı havaya kaldırılmış ve kolları zarif bir pozda uzatılmış, sevgilisini dans ederek bekleyen kızı tasvir ederek tasarlanır. Heykelin modeli ise o sırada 14 yaşında olan Novi Sad Atletizm Kulübü Vojvodina’nın üyesi atlet Olga Kalivoda’dır. 

 

DOKUNULDUĞUNDA ŞANS GETİRDİĞİNE İNANILIR

Budva’ya dair pek çok fotoğraf karesini süsleyen ve birçok hediyelik objeye model olan Dans Eden Kız Heykeli’ne dokunulduğunda şans getirdiğine ve bir dilek tutulduktan sonra da bunun kesinlikle gerçekleşeceğine inanılır. Bu hikaye sayesinde her yıl yüz binlerce turist Budva'nın sembolü haline gelen ve mutlaka görülmesi gerekenler arasında yer alan bu ikonik heykeli ziyaret eder, dileklerde bulunur ve heykele dokunur. 

 

TUTKULU, ÇARPICI VE ETKİLEYİCİ AŞK ÖYKÜLERİ

Dünya, insanlık tarihi boyunca birbirine olan aşkları zamanı ve kıtaları aşarak bugüne kadar gelen birçok büyük aşk hikayesine sahne oldu. Tutkulu, çarpıcı ve etkileyici öyküleri olan bu aşkların bazısı hiç kavuşamayıp sevenlerin kalplerinde sonsuza kadar yaşarken, bazısı Budva’daki dansçı kız ile denizci gencin sevdası gibi yarım kaldı. Bazısı da yaşanan birçok engelin ardından mutlu sona ulaştı. 

 

SIKICA SARILALIM, KIRMADAN, İNCİTMEDEN SEVELİM

Tarih boyunca uğrunda inanılmaz mücadeleler verilen “Aşk” ve “Sevgi” o kadar özel ve değerli duygular ki, gerçek aşkı ve sevgiyi bulduğumuzda ona sıkıca sarılalım, bizlere bu muhteşem hissi yaşatan sevdiceğimize ve sevgimize sahip çıkalım, incitmeden kırmadan sevelim, birbirimizi üzecek davranışlarla ilişkimizi yormayalım, uğrunda mücadele edelim, sevgi dolu yürekleriyle kalplerimizin ritmini değiştiren ve hayatlarımızı anlamlandıran sevdiceklerimizin son nefese dek elini hiç bırakmayalım. Unutmayalım ki dünyada paylaştıkça çoğalan tek şey ‘Sevgi’dir. Bu anlamda sevgimizi her fırsatta söyleyelim ve hissettirelim. 

Yolu sevgiden geçen tüm kalplerin ’14 Şubat Sevgililer Günü’ kutlu olsun.

 

 


İran-İsrail Savaşında Güç Kimin Elinde?

İsrail'den İran'a Natanz Darbesi: Üst Düzey Komutanlar Öldü, Tahran Savaş Emri Verdi

Sakız Adası’nın Gözdesi Bella Cisterna’ya Turizmden Altın Taç!

Ahmet Davutoğlu’ndan Kerkük’e Anlamlı Ziyaret: “Unutmadık, Unutturmayacağız”

Erdoğan'dan Tiran'da Küresel Mesaj: “Adil ve Kapsayıcı Bir Yönetişim Mimarisine İhtiyaç Var”

Kıbrıs’ta Denizcilik Zirvesi: Sektörün Devleri Girne Üniversitesi’nde Buluştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kalkınma Yolu Projesi Mesajı: “Tüm Bölgenin İstikrarına Katkı Sunacak”

Belgrad: Osmanlı'dan Günümüze Uzanan Bir Başkentin Hikayesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan KKTC'de TEKNOFEST Mesajı: “Nice Asırlar Boyunca Burada Olacağız”

Erdoğan: “Adlarımız farklı olsa da soyadımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir”

Simge Harbiye’de Büyüledi: Yeni Şarkısının Müjdesini Verdi…

maNga, Erdek’te 19 Mayıs Coşkusunu Dinleyici Rekoruyla Kutladı!

Ziynet Sali’den Kıbrıs’ta 19 Mayıs’a Özel Coşkulu Konser

Aybüke Albere: “Okan Bayülgen’in Dayağını Yedim!”

Ünlü Dövme Sanatçısı Fatih Serdaroğlu, Saç Pigmentasyonunda Dünya Markası Oldu!

Simge’den Çifte Müjde: Yeni Albüm Geliyor, Harbiye’de İlk Kez Yeni Şarkı!

Mabel Matiz Bahar Konserleriyle Hayranlarıyla Buluşuyor

Hakan Altun'dan Volkan Konak’a Duygusal Veda: “Türkiye’yi Üzdü Ama Beni Daha Çok”

Melek Mosso’dan Sürpriz Lakap: “Traktör Mosso”!

TRT'den Teşkilat Dizisi Kararı: Boykot Paylaşımı Nedeniyle Oyuncu Kadrodan Çıkarıldı

Eskişehirspor’da Ulaş Entok Yeniden Başkan Seçildi

Eskişehirspor Genel Kurulu Yarın

Eskişehirspor’a Destek Mesajı: “Ulaş Entok ve Yönetimi Göreve Devam Etmeli”

Aydın Büyükşehir Belediyespor, Rus Smaçör Anna Tikhomirova’yı Transfer Etti

Anadolu Üniversitesi Futbol Takımı El Değiştirdi: Yeni Sahibi Taylan Şahin!

A Millî Takım, Meksika’ya Tek Golle Mağlup Oldu

Eskişehirspor Bölgesel Amatör Lig'de Şampiyon Oldu, Kupasını Aldı

Eskişehirspor Şampiyonluğu Kupayla Taçlandırdı! Stadyumda Ceza Rüzgârı, Havai Fişek Şovu

Eskişehirspor’da Şampiyonluk Coşkusu! Taraftarlar Atatürk Stadyumu’nda Buluşuyor

Eskişehirli Atlet Bahar Sezer’den Uluslararası Başarı

Manşetle Ekonomi Yönetmenin Bedeli: Yıllık 2 Trilyon Lira Faiz Ödemesi

Sanayi Üretiminde Artış, İşsizlikte Rekor Düşüş: Ekonomi Programı Sonuç Veriyor

Anneler Günü Alışverişlerine Dikkat! Tüketicilere Sahte Ürün ve Kampanya Uyarısı

Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Doğruyol: “TÜİK Verileriyle Memur, Emekli ve İşçi Her Geçen Gün Fakirleşiyor”

Yurt İçi ÜFE Nisan 2025'te Yıllık %22,50, Aylık %2,76 Arttı

Mart Ayı Enflasyon Rakamları

Emeklilere Bayram İkramiyesi Fark Ödemeleri 3 Nisan’da Başlıyor

Küpeli: "Eskişehir'e Marka İşletmeler Yakışır"

Ekonomimiz Güçlü Temeller Üzerine Kurulu

Türkiye’de İşsizlik Son 12 Yılın En Düşük Seviyesinde!

Kurban Bayramı’nda Et Tüketiminde Bu Uyarılara Dikkat!

Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü’nden Tütünle Mücadeleye Güçlü Destek

ESOGÜ Hastanesi’nde Şizofreni Farkındalığı: Dünya Şizofreni Günü'nde Etkinlik Düzenlendi

“İdeal Kilonu Öğren Sağlıklı Yaşa” Kampanyasına İlk Haftada Yarım Milyondan Fazla Katılım

23 İlde 26 Merkezde Hiperbarik Oksijen Tedavisi: Binlerce Hasta Şifa Buldu

Yaşar Bildirici, Talasemi Önlenebilir!

Anahtar Parti'den Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ndeki Çocuk İstismarı İddiasına Sert Tepki: “İhmallerin Üstü Örtülmesin!”

Dünya Astım Günü'nde Öne Çıkan Tema: "İnhaler Tedavi Ne Kadar Doğru, O Kadar Etkili"

Aile Hekimi Kaydında Yeni Dönem: İkamet Adresine Göre Otomatik Aktarım Başlıyor

Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Aile Yılı'nda Hedefimiz Sağlıklı Toplum ve Güçlü Aile Yapısı"