CHP Ekonomi Takımı Muğla’da

CHP Genel Başkan Yardımcıları Yalçın Karatepe ve Volkan Demir öncülüğündeki ekonomi takımının ekonomi turu Muğla ile devam ediyor. Program kapsamında iş dünyası ile yapılan buluşmada konuşan Demir, iktidarın turizme bakış açısını eleştirerek, “Turizmde dünya ile rekabet etmek istiyorsanız, dünya ne yapıyor ona bakmanız gerekiyor. Bütüncül bakmamız ve tabularımızı yıkmamız gerekiyor. Bütüncül bakmadığınız müddetçe ‘Ben turizmin başına otelci getirdim’ olur sadece. Turizmin başına otelci getirirseniz sadece teşvik takip eder” dedi.

CHP Hazine ve Maliye Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe ve Ticaret Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Volkan Demir öncülüğündeki ekonomi takımının ekonomi turu Muğla ile devam ediyor.

Karatepe ve Demir, ekonomi turu kapsamında Muğla’da ilk olarak Ekonomi ve İş Dünyası Buluşması’na katıldı. Toplantıya Karatepe ve Demir’in yanı sıra; ev sahibi sıfatıyla CHP Muğla İl Başkanı Zekican Balcı, CHP Muğla Milletvekilleri Cumhur Uzun, Gizem Özcan ve Süreyya Öneş Derici ile CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur, CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun ve CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı katıldı.

Toplantıda, kent ekonomisi bileşenlerinin sorun, talep ve çözüm önerilerinin ekonomi programı hazırlanmasındaki önemine vurgu yapıldı.

Balcı: “AKP hükümetleri hiçbir zaman turizme, inşaat sektörüne baktığı gibi bakmadı

Toplantının açılış konuşmasını yapan CHP Muğla İl Başkanı Balcı, Muğla’nın ekonomik anlamda hak ettiği yatırım ve payı almadığını ifade ederek şunları söyledi:

“CHP’nin iktidar yürüyüşüne önemli bir katkı sağlayacağız. Muğla’mız bin 480 kilometre sahil şeridiyle, ormanlık alanlarıyla tarım arazileriyle ülke ekonomisi için çok kıymetli bir il. Dünya kenti Muğla vizyonuyla yola çıkmış, Akdeniz’e açılan penceresi. Ama maalesef Muğla bence gerek Türkiye ekonomisinden gerekse dünya ekonomisinden hak ettiği ve arzu ettiği payı alamıyor. Bunun birinci sebebi turizme gerektiği önemi vermeyen ve hassasiyeti göstermeyen AKP hükümetleri oldu. Hiçbir zaman turizme, inşaat sektörüne baktığı gibi bakmadı. Eğer inşaat sektörüne verdiği önemi turizme verseydi GSMH’ya kat ve kat fazlasını katacağına inanıyorum. Önümüzde bir CHP iktidarı var. CHP iktidarında Muğla’mızda hem tarımda hem de turizmde çok daha farklı kalkınma modelleriyle Muğla’mızı ranta kurban etmeden koruyarak geliştirme metoduyla refah içerisinde yaşayan ve marka haline gelen Muğla’yı yaratacağız. Önümüzdeki süreçte hem siyaseten hem de bu ekonomik modellerle Muğla’nın lokomotif bir kent olacağına inanıyorum.”

Karatepe: “Sadece makro perspektifle baktığınızda bazı şeyleri kaçırabiliyorsunuz”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Karatepe, yerel buluşmaların ekonomi politikaların gelişmesindeki önemine vurgu yaparak şu ifadeleri kullandı:

“Bu toplantıları neden yapıyoruz? CHP ekonomi kadroları olarak bir sonraki seçimden sonra ekonominin başına geçecek insanlar olarak kendimizi görüyoruz. Seçim ne zaman olur bilemiyoruz ama ümit ediyoruz ki bu sene içerisinde sandık konulsun. Biz aslında iktidar hazırlığı kapsamında buradayız. Bu bir seçim çalışması değil. Biz şimdiye kadar 18 ili dolaştık. Bu, siyasi bir faaliyet değil. Biz Türkiye ekonomisi üzerine ayrıntılı çalışmalar yapıyoruz. Programlar geliştirdik, planlarımız var. Bu ziyaretin amacı, doğrudan elini taşın altına koymuş olan, Muğla’daki gelişmelere yön veren insanların yani tespitlerini sizden duymak istiyoruz. Bizim tabii ki bir fikrimiz var ama sizin öneri, talep ve sorunlarınız dinlemek isteriz. Bu tür buluşmalar bize çok şey katıyor. Çünkü sadece makro perspektifle baktığınızda bazı şeyleri kaçırabiliyorsunuz. Dolayısıyla bu tür ziyaretler bizim için çok kıymetli.”

Demir: “Ekonomi programımızı yazarken sizin söyleyecekleriniz çok kıymetli”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Demir de yerelden yapılacak analizlerin kalkınmadaki önemine dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Biz illere çalışarak gidiyoruz. Bütün demografiyi çıkarıyoruz. Sizi çalıştık. Muğla’da son bir ay içerisinde 31 şirket konkordato ilan etmiş. Bunların çoğu turizmci. Muğla’da ihracatçı firmalardan sadece bir tane var. Yani Muğla ihracatçı bir il değil. Sadece bir tane AR-GE merkezi var. Patent konusunda üçüncü. Bu da demek oluyor ki üniversiteyi Muğla’ya daha çok sokmamız gerekiyor. Olumlular da var. Kadın istihdamında Muğla birinci sırada. Biz ekonomi programımızı yazarken sizin söyleyecekleriniz çok kıymetli. Biz Muğla’yı nasıl analiz etmeliyiz ve kalkınma planında Muğla nerede olacak? Sizin sözleriniz bu bağlamda çok kıymetli.”

Talepler turizme yönelik oldu

Toplantıda heyete gelen talepler ise çoğunlukla turizm sektörüne ilişkin oldu. Konaklama vergisi, turizm çalışanları ve turizme yapılan yatırımlara sorunlara dikkat çekilmesi üzerine Karatepe şu ifadeleri kullandı:

“Biz turizmi önemsiyoruz. Bu, sadece bizim geleneksel olarak yaptığımız turizm çeşidiyle değil farklı çeşitlerle de yapılmalı. Mesele sağlık turizmi, eğitim turizmi… Bizim kültür turizmini çoğaltmamız lazım. Biz değer yaratan her sektörü önemsiyoruz. Türkiye’de iktisat modeline nasıl bakıyoruz? Biz Türkiye’de planlama modelinin gelmesini istiyoruz. Biz dünyada ekonomik sistemin değiştiğinin farkındayız. Küreselleşme, serbestleşme, rekabet gibi adı konulan şeylerden uzaklaşıldığını ve korumacılığın arttığını görüyoruz. Devletin yetkinliklerini ve olanaklarını kullanarak 20-30-50 yıl ilerisini görerek yatırımcı bir yapı haline gelmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

Demir: “Bütüncül bakmamız ve tabularımızı yıkmamız gerekiyor”

Turizme ilişkin gelen talepler üzerine konuşan Genel Başkan Yardımcısı Demir ise bütüncül bakış açısı geliştirilmesi gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi:

“Turizmi deniz turizmi olarak sınırlandırmıyoruz. Biz, turizmde dünya ne yapıyor diye bakıyoruz. Turizmi şöyle değerlendirmek lazım. İstanbul turizmi denilen şey, konferans turizmi. Ama Türkiye’de bir inanç turizmi var ve biz bunu açamıyoruz. Antakya’da Hristiyanlığın ilk doğuşu var mesela. Efes’i saymıyorum, İstanbul’u saymıyorum daha. Turizmde dünya ile rekabet etmek istiyorsanız, dünya ne yapıyor ona bakmanız gerekiyor. Bütüncül bakmamız ve tabularımızı yıkmamız gerekiyor. Gastronomi var Türkiye’de. Doğa turizmi, inanç merkezleri var. Buna bütüncül bakmadığınız müddetçe ‘Ben turizmin başına otelci getirdim’ olur sadece. Turizmin başına otelci getirirseniz sadece teşvik takip eder.”