10764,16%0,62
42,34% 0,08
49,12% 0,11
5495,70% 0,00
9189,23% 0,00
Mustafa SARIİPEK
Bu yılki 2025 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, yaygın olarak kullanılan adıyla (COP30), müzakerelerde ve sokaklarda yoğun hareketliliğe sahne oluyor. ABD’nin tek delege göndermemesi ve fosil yakıt lobisinin katılımının her 25 kişiden birine ulaşması, zirvenin güvenilirliğine gölge düşürdü.
Gelişmekte olan ülkeler, adil geçiş mekanizması talebiyle ön plana çıkarken, iklim dezenformasyonuna karşı Küresel Bilgi Bütünlüğü Bildirgesi imzaya açıldı. Ayrıca, dünya hâlâ 2100 yılına kadar 2,6 derece ısınma tehlikesiyle karşı karşıya.
Belém sokakları ise binlerce iklim aktivistinin acil eylem çağrısıyla doldu. İklim finansmanı konusunda yayımlanan yeni rapor, gelişmekte olan ülkelerin yılda 1,3 trilyon dolarlık dış kaynağa ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor.
COP31 YARIŞINDA KARŞILIKLI REST ÇEKİLDİ
Avustralya ve Türkiye, 2022 yılında COP31’e ev sahipliği yapmak için başvuruda bulunmuş ancak her iki aday da yarışmadan çekilmemişti. Bu durum, şu anda Brezilya’nın Belem kentinde düzenlenen bu yılki COP30 toplantısında aşılması gereken dikkat dağıtıcı bir çıkmaza yol açtı. Ankara, gelecek yıl yapılacak BM iklim zirvesine Avustralya ile birlikte liderlik etmeyi önerirken, iki taraf hâlâ bir anlaşmaya varamadı. Avustralya Başbakanı, ülkesinin zirveye Türkiye ile ortaklaşa ev sahipliği yapmayacağını duyurdu. Türkiye ise anlaşmaya varılamaması halinde COP31’i tek başına düzenlemeye hazır olduğunu söyledi.
COP30’A HANGİ ÜLKE KAÇ KİŞİYLE KATILDI?
Caron Brief’in analizi, ABD’nin BM’nin yıllık iklim müzakereleri tarihinde ilk kez tek bir resmi delege göndermediğini doğruladı. ABD, bu yıl Belem’de düzenlenen COP zirvesinde Afganistan, Myanmar ve San Marino ile beraber Amazon’a delege göndermeyen ülkeler listesinde yer aldı. Geçici verilere göre, zirveye 193 ülke ile Avrupa Birliği kayıt yaptı. En büyük heyet ise, 3 bin 805 kişiyle COP30’a ev sahipliği yapan Brezilya’ya ait. Brezilya’yı sırasıyla Çin, Nijerya, Endonezya ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti izledi. Bu yıl ayrıca en fazla “sanal” delegenin katılımına tanık olundu: 5 binden fazla kişi çevrimiçi görüşmelere katılmak için kayıt yaptırdı. Türkiye ise 328 kişi ile zirveye en çok delege gönderen ülkeler arasında 15. sıraya yerleşti. Carbon Brief, rakamları Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) tarafından yayımlanan geçici delege listelerinden aldı.
FOSİL YAKIT LOBİSİ COP30 İKLİM ZİRVESİNE AKIN ETTİ!
Kick Big Polluters Out (KBPO) koalisyonunun analizine göre, bu yılki BM iklim zirvesine katılan her 25 kişiden biri fosil yakıt lobicisi. Bu durum, yıllık COP müzakerelerinin güvenilirliği konusunda ciddi sorulara ve endişeye neden oluyor. Fosil yakıt lobicilerinin toplam sayısı bu yıl, Bakü’deki COP29’a (1.773) ve Dubai’deki CoP28’e (2.456) göre daha az, ancak Belém zirvesine genel katılımın daha az olması nedeniyle oransal olarak bir artış var. Son beş yılda BM iklim zirvelerine erişim izni verilen fosil yakıt lobicilerinin toplam sayısı 7 bine ulaştı. Bu dönemde, felaket niteliğindeki aşırı hava olaylarında, iklim dezenformasyonunda ve petrol-gaz kârlarında artış yaşandı.
MEVCUT DURUMDA DÜNYA, 2100’E KADAR 2,6 DERECE ISINACAK
İki önemli raporun son bulgularına göre, fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonlar tarihi bir rekora ulaşırken, ülkeler de yeterince güçlü iklim taahhütleri vermediği için, dünya hâlâ sıcaklıkların 2,6 derece artacağı felaket senaryosu gibi bir yola doğru ilerliyor. Hükümetlerin Brezilya’da düzenlenen COP30 iklim görüşmeleri için sundukları yeni emisyon azaltım planları, üst üste dördüncü yıl da tehlikeli küresel ısınmayı önlemekte yetersiz kaldı. Küresel Karbon Projesi (Global Carbon Project – GCP) tarafından aynı anda yayımlanan bir değerlendirme, fosil yakıtlardan kaynaklanan emisyonların 2025 yılında da yaklaşık %1 oranında artmasının beklendiğini ortaya koydu.
GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER ADİL GEÇİŞ MEKANİZMASI TALEP EDİYOR
BM iklim görüşmelerinde en büyük müzakere bloğunu oluşturan G77 ve Çin, COP30’da adil geçiş mekanizmasının kurulmasını talep etti. G77 olarak bilinen 134 gelişmekte olan ülkeden oluşan grup, Çin ile beraber, mekanizmanın teknik yardım içerebileceğini, uluslararası iş birliğini teşvik edebileceğini ve ülkelerin kömür, petrol ve gazdan daha temiz enerji sistemlerine geçişini adil bir şekilde hızlandırmasına yardımcı olmak amacıyla yeni ortaklıklar yaratabileceğini vurguladı. Müzakere bloğu ayrıca, COP30’un, gelecek yıl COP31’de kabul edilmek üzere 2026’da bir mekanizma geliştirmeyi kararlaştırabileceğini de belirtti.
COP30’DA İKLİM DEZENFORMASYONUNA KARŞI BİLDİRGE İMZAYA AÇILDI
İklim değişikliği konusunda dezenformasyonla mücadelede somut adımlar atılmasını öngören İklim Değişikliğinde Bilgi Bütünlüğü Bildirgesi, Brezilya’nın Belem kentinde devam eden COP30’da imzaya açıldı. Küresel İklim Değişikliği Bilgi Bütünlüğü Girişimi, BM, UNESCO ve Brezilya hükümeti tarafından geçen yılki G20 Liderler Zirvesi’nde duyuruldu. Girişimin amacı iklim değişikliği konusunda yanlış, yanıltıcı ya da eksik bilgilerin yayılmasını azaltmak, güvenilir, bilimsel temelli bilgi ortamını güçlendirmek ve bilgi kirliliğinin iklim eylemlerinin önünde oluşturduğu engelleri kaldırmak olarak açıklandı. Bildirge, hükümetleri, özel sektörü, sivil toplumu ve bilim insanlarını, iklim eylemini zayıflatan dezenformasyon, yanlış bilgi ile iklim inkarcılığına karşı ve ayrıca iklim savunucularına, iklim gazetecilerine ve araştırmacılara yönelik saldırıları önlemeye dönük somut adımlar atmaya çağırıyor.
BİNLERCE KİŞİ İKLİM EYLEMİ ÇAĞRISI İÇİN SOKAKLARA ÇIKTI
“Büyük Halk Yürüyüşü”, çekişmeli müzakerelerin tam ortasında gerçekleşirken, geçtiğimiz hafta Yerli Halkların öncülük ettiği iki protestoyu takip ediyor. Binlerce kişi, iklim krizi konusunda acil eylem talebiyle Belém sokaklarına çıktı. Bu, dört yıl önce Glasgow’da düzenlenen COP26’dan bu yana yıllık iklim müzakerelerinin gerçekleştiği alanın dışındaki ilk büyük protestoydu; zira son üç toplantı, protestolara tolerans gösterilmeyen yerlerde -Mısır, Dubai ve Azerbaycan- yapılmıştı.
1,3 TRİLYON DOLARI TOPLAMAK “TAMAMEN MÜMKÜN
İklim Finansmanı Bağımsız Üst Düzey Uzman Grubu (The Independent High Level Expert Group on Climate Finance- IHLEG), Çin hariç gelişmekte olan ülkelerin, Paris Anlaşması uyarınca küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelere kıyasla 1,5 derecede sınırlamak için 2035 yılına kadar yılda 3,2 trilyon dolar yatırım yapması gerektiğini tespit etti. Belem’de devam eden COP30’da yayımlanan dördüncü raporlarında, ülkelerin ihtiyaç duyacağı bazı finansman kaynakları ve bunların nasıl harcanması gerektiği ayrıntılı olarak ele alındı. Araştırmacılar, gelişmekte olan ülkelerin iklim eylemi için kendi iç kaynaklarından yaklaşık 1,9 trilyon dolar bulmaları gerektiğini, dış kaynaklardan ise yılda 1,3 trilyon dolara ihtiyaç duyacaklarını ortaya koydu. Gelişmiş ülkeler geçen yıl COP29’da gelişmekte olan ülkelerin iklim finansmanı ihtiyacının on yıl içinde 1.3 trilyon doları bulacağını kabul etmiş ancak yalnızca 300 milyar dolar sağlama sözü vermişti.