İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM’de yaptığı konuşmada hükümetin dış politikasını ve toplumsal kutuplaşmayı sert ifadelerle eleştirdi. Dervişoğlu, “Şahsi hülyaların sonu milli kabuslara dönüşür” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yürüttüğü dış politika anlayışını hedef aldı.
“Hudut Namustur, Bu Namusu Korumak Boynumuzun Borcudur”
Dervişoğlu, Türkiye’nin sınır güvenliğinin zedelendiğini ve milyonlarca sığınmacının ülkeye bilinçli şekilde sokulduğunu belirterek, “85 milyonluk Türkiye, 100 milyon kişiyi besler hale geldi. Bu milletin çıkarı bu işin neresindedir?” ifadelerini kullandı.
“BOP’un Eşbaşkanlığını Terk Etmediler”
İktidarın halen Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) eşbaşkanlığını sürdürdüğünü vurgulayan Dervişoğlu, “Bu proje İsrail’in güvenliğini esas alıyor, bölgeyi istikrarsızlaştırıyor. Türkiye’nin güvenliği bile bu pazarlıklarda feda edildi” dedi.
Trump, Netanyahu, Erdoğan… “Aynı Karede Poz Vermeye Hazırlar”
Dervişoğlu, Erdoğan’ın dış politika ittifaklarını da hedef aldı: “Trump, Netanyahu ve Erdoğan’ın aynı karede poz vermesi yakındır. Bu pozlar barışın değil, Türkiye’nin yalnızlığının göstergesidir.”
“Diplomasi Değil, Kalan Ne Varsa Pazarlık Ediliyor”
İYİ Parti lideri, iktidarın diplomasi yerine şahsi çıkarlar uğruna pazarlık yaptığını iddia ederek, “Ne verirsek bu makamda kalırız, neyi rehin edersek destek alırız derdindeler” ifadelerini kullandı.
“Kıbrıs’ta Saray, Diplomatik İflasın Sembolüdür”
Kıbrıs’ta yapılan yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı da eleştiren Dervişoğlu, “Kıbrıs Türklerinin vatan mücadelesi üzerine inşa edilen bu saray, diplomatik iflasın bir inşaat şovuna dönüştürülmesidir” dedi.
“Toplum Gergin, Öfke Sokaklara Taştı”
Dervişoğlu, iktidarın ayrıştırıcı dili nedeniyle toplumun kutuplaştığını belirtti ve “Birbirine düşman hale gelen bir millet haline getirildik. Bu sürdürülebilir değil. Bu öfke her yere yayılıyor; kadına şiddet, trafikte kavga, siyasetçiye saldırı…” dedi.
“Ankara’nın Ortasında Başbuğ Türkeş’in Kabrine Ziyaret Engellendi”
İYİ Parti lideri, Alparslan Türkeş’in kabrinde yaşanan gerginlik üzerinden emniyet güçlerini eleştirdi: “200 kişiyi uzaklaştıramayan bir devlet olamaz. Devlet olmanın vasfı kaybedilmiştir” dedi.
“Siyasi Saldırılar Asayiş Sorunu Değil, Rejime Tehdittir”
Son günlerde siyasileri hedef alan saldırılara da değinen Dervişoğlu, “Bu saldırılar bireysel değil, doğrudan anayasal düzene ve demokratik rejime yönelmiştir. Bu bir cebir, bir tehdittir” uyarısında bulundu.
“Yurtta Barış, Cihanda Barış” Vurgusu
Konuşmasını Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözleriyle tamamlayan Dervişoğlu, kutuplaşmayı değil birlikteliği savunduklarını belirtti ve “İyilerin iktidarında herkes dost olacak, dost kalacak” dedi.