Tarih: 04.05.2025 10:00

Günün Kitapları

Facebook Twitter Linked-in

 

4 MAYIS TARİHLİ GÜNÜN KİTAPLARI

 

 

 

FİLMLERDEKİ GİBİ DEĞİL: Wes pes etmeden çabalayacak, planlar kurmaya devam edecek elinden geleni yapacaktır.

 



 

KIŞ GÜNEŞİ: Onlar artık içlerinden birini kurtarmak isteyen sekiz arkadaş değil, birbirleri için yaşayan on kişidir.

 



 

METNİ YOR’MAK: Yazar, ikinci bölümde ise Tutunamayanlar, Demiryolu Hikâyecileri ve Anayurt Oteli gibi edebiyatımızın köşe taşı niteliğindeki anlatılara odaklanıyor.

 



 

BÜTÜN ÖYKÜLERİ: Yazar, ilk gençlik yıllarında yazdığı öyküleriyle yarışmada ödül kazanmış, daha sonra edebiyat dergilerinde yayımlamıştı.

 



 

21 GÜNDE DÜŞÜNCE DETOKSU: Bu yolculuk yalnızca bir zihinsel temizlik değil, aynı zamanda kendinize olan inancınızı yeniden kazanma ve hayatınızı istediğiniz yönde şekillendirme sürecidir.;

 



 

GOLEM- KARANLIK SULAR: Anlatıcı tekrar uyandığında, kâbusunda gördüğü şeylerin izleri peşini bırakmaz.

 

İşte o kitaplar;

 

 

Gerçek hayat, romantik komedi filmlerindekine mi benzeyecek

 

LYNN Painter’den FİLMLERDEKİ GİBİ DEĞİL. Zorluklarla elde ettikleri aşkı keyifle yaşayan Wes ve Liz çifti, beraber üniversiteye gidip birinci sınıfa başlamak üzereyken bir trajedi yaşanır. Wes, sonunda Liz’i kaybedeceği anlamına gelse bile bu trajedinin tüm yükünü sırtlanır ve ayrılıkları kaçınılmaz olur. Bu trajediden iki yıl sonra işler biraz olsun düzelir ve Wes üniversiteye geri döner. Artık hayatını az da olsa yoluna koymuştur ve Liz’in kalbini kırdığı için onu tekrar kendine âşık etmek adına ne gerekiyorsa yapacaktır. Liz’i herkesten iyi tanıyan Wes`in, romantik komedilere yakışır büyük jestlerle onu geri kazanmak için kusursuz bir planı vardır. Tabii Liz bunların hiç birini yemeyecektir! Wes’in önündeki tek engel Liz’in kalbinin kırılmış olması değil, aynı zamanda Liz’in bir erkek arkadaşının da olmasıdır. Yine de Wes pes etmeden çabalayacak, planlar kurmaya devam edecek ve Liz’in dikkatini çekip onu ve aşkını geri kazanmak için elinden geleni yapacaktır. Gerçek hayat, romantik komedi filmlerindekine mi benzeyecek yoksa filmlerdekinden daha mı farklı olacaktır? 392 SAYFA.
(ARTEMİS YAYINLARI)



 

 

 

Hayatta kalmak için teklifi kabul etmek zorunda kaldılar

 

ZEYNEP Sey’den KIŞ GÜNEŞİ. Nilperi Özsoy arkadaşlarıyla işlediği suçun bedelini sonsuz bir yaz uykusuyla ödemektedir. Ta ki Yağız Güçlü, dağılan arkadaş grubunu yeniden bir araya getirmek isteyene dek… Birbirlerini bulmak için çıktıkları yolculukta biri vurulur, diğeri kaçırılır, bir başkası ölüm uykusuna yatarken düşledikleri son, yalnızca özgürlüktür. Onlar artık içlerinden birini kurtarmak isteyen sekiz arkadaş değil, birbirleri için yaşayan on kişidir. İşledikleri suç kötü bir sürpriz sonucu karşılarına çıktığında hayatta kalmak için Altınsoylar’ın teklifini kabul etmek zorunda kalırlar. Fakat Arden Koral’ın bir kez daha suç işleyip hapse girmeye hiç niyeti yoktur. “Bazı hikâyeler kendini yazdırır, bazı hikâyeleri sizin yazmanız gerekir. Bu bir yolculuk hikâyesiydi, sonunu hep birlikte yazdığımız.” 416 SAYFA.
(ATHİCA YAYINLARI) 

 

 

 

Türk eleştiri geleneğine yeni bir boyut kazandırıyor

 

MUSTAFA Apaydın’dan METNİ YOR’MAK- Anlam Arayışından Anlatıya. Kitap, "Anlamın İmkanı" ve "Anlatının Sınırı" olmak üzere iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde Ahmet Haşim, Asaf Halet Çelebi, İlhan Berk ve Melih Cevdet Anday`ın birer şiirini anlam arayışı bağlamında ve nesnel bir tutumla inceleyen yazar, ikinci bölümde ise Tutunamayanlar, Demiryolu Hikâyecileri ve Anayurt Oteli gibi edebiyatımızın köşe taşı niteliğindeki anlatılara odaklanıyor. Özenle seçilen metinlerin, Harold Bloom’un ‘etkilenme endişesi’ ve Wayne C. Booth’un ‘güvenilmez anlatıcı’ kavramları temelinde yorumlandığı kitap, Türk eleştiri geleneğine yeni bir boyut kazandırıyor. Akademik dikkatle çerçevelendirip bilimsel titizlikle kurduğu metinlerden oluşan kitapta, denemeye yaklaşan bir dil kullanıyor yazar. Başka bir deyişle, metni yor`uyor ama okuru yormuyor. 232 SAYFA. 
(A7 KİTAP)

 

 

 

Okura romanlarının coğrafyası hakkında ipuçları veriyor

 

YUSUF Atılgan’dan BÜTÜN ÖYKÜLERİ. Bu gece eve gitmese suç işlediğine kanıt olacak bu. Sokağına döndü. Evi solda, ileride. Işıksız. İnsanlar geçiyor önünden, her geceki gibi. Oysa başka olaylar bekliyordu. Kapının önünde durdu. Pencerelerde ışık olsa. Kimsesi yok. “Sıkıştık mı yalnızlığımız daha koyulaşıyor.” İçeri girer girmez kapıyı kilitledi. Gitti odasındaki ışığı yaktı. Yatacak köşede, bıraktığı gibi. Her şey yerli yerinde. Tozlar, tabandaki çamur parçaları. Yazar, ilk gençlik yıllarında yazdığı öyküleriyle Tercüman gazetesinin açtığı yarışmada ödül kazanmış, daha sonra öykülerini edebiyat dergilerinde yayımlamıştı. Tek öykü kitabı Bodur Minareden Öte’yi 1960’ta çıkardı. Yazarın bütün öyküleri ilk kez 1992’de Eylemci adıyla basıldı, Bütün Öyküleri adını taşıyan ve Ekmek Elden Süt Memeden’deki çocuk öykülerini de kapsayan bu kitapsa 2000’de yayımlandı. Edebiyatımızın bu büyük yazarının öyküleri okura romanlarının atmosferi ve coğrafyası hakkında ipuçları verecektir. 144 SAYFA.
(CAN YAYINLARI) 

 

 

 

Kitap sizi daha özgür, daha huzurlu ve daha dengeli bir hayata davet ediyor

 

BÜLENT Gardiyanoğlu’ndan 21 GÜNDE DÜŞÜNCE DETOKSU. Zihniniz gerçekten size mi ait, yoksa geçmişten gelen kaygılar, pişmanlıklar ve korkular tarafından mı yönetiliyor? Zihninizde dönüp duran olumsuz düşünceler hayatınızı nasıl etkiliyor? Peki, bu düşünceler sizi ileriye mi taşıyor, yoksa farkında olmadan geriye mi çekiyor? Kitap, zihninizi toksik düşüncelerden arındırarak sizi daha özgür, daha huzurlu ve daha dengeli bir hayata davet ediyor. Bu rehberde, negatif düşünce kalıplarını fark edip dönüştürmeyi, günlük pratikler ve farkındalık egzersizleriyle zihninizi disipline etmeyi, pozitif düşünme alışkanlıkları geliştirerek hayatınızı yeni bir seviyeye taşımayı öğreneceksiniz. Yazarın kılavuzluğunda, düşüncelerinizin efendisi olmayı seçin! Eski kalıplarınızı kırın, zihinsel yüklerinizden arının ve kendi gücünüzü keşfedin. Değişim için bir adım atmaya hazır mısınız? O halde şimdi başlayın. Yeni bir hayatı hak ediyorsunuz... 200 SAYFA.
(DESTEK YAYINLARI)

 

 

 

Uyandığında, kâbusunda gördüğü şeylerin izler

 

GUSTAV Meyrink’ten GOLEM- Karanlık Sular. Yazarın ünlü fantastik romanı, Haham Löw’ün eski Prag efsanesini, onun kilden yarattığı yapay insanı konu alır. Yarı uyku halindeki anlatıcı, rüyasında Yahudi mahallesinin labirent gibi sokaklarında Golem’le karşılaştığını görür. Kasvetli ve şeytani ortama aşk, tutku, korku ve suçtan oluşan gergin bir atmosfer hâkimdir. Anlatıcı tekrar uyandığında, kâbusunda gördüğü şeylerin izleri peşini bırakmaz. Karabasanının fantastik dünyası gitgide gündelik hayatını ele geçirir. Kabala, Mısır gizemleri ve Hint teozofisine göndermeler de içeren Golem, 1967’de Jean Kerchbron ve 1980’de Piotr Szulkin yönetmenliğinde sinemaya da uyarlanmıştır. “Aşağı yukarı otuz üç yılda bir sokaklarımızda, pek sıradışı olmadığı gibi hiçbir açıklaması ya da gerekçesi de olmamasına rağmen korku salan bir olay tekrarlanıyor: Sakalsız, sarı benizli ve Moğollara özgü yüz hatlarına sahip tamamen yabancı biri, solmuş demode giysiler içinde, düzenli ve sanki her an öne doğru devrilecekmiş gibi kendine özgü bir biçimde sendeleyen bir yürüyüşle Altschul Sokağı yönünden gelerek tekrar tekrar Yahudi mahallesinden geçiyor ve aniden görünmez oluyor.” 280 SAYFA.
(EVEREST YAYINLARI) 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —