Günün Kitapları

Günün Kitapları

Gazeteci- Yazar Özkan Saçkan, Kitapçıların raflarında yer alan  6 kitabı sizler için yorumladı

18 MAYIS TARİHLİ GÜNÜN KİTAPLARI

 

 

 

 

MEKTUP SELAM SÖYLE: Şairlerin nice alçakgönüllü olduğunu düşünürsek, bu mektupları ödül almış gibi mutlulukla karşılayacaklarını da düşünebiliriz. Çok yaşasınlar!

 

 

 

50 MADDEDE SOSYAL MEDYA AŞKLARI: Bu kitabın 

sayfalarında uzun yıllardır mutlu birlikteliklerini sürdüren çiftlerin altın değerindeki tavsiyelerini ve önerilerini bulacaksınız.

 

 

 

ORMANDAKİ KALPSİZ CEYLAN: Bu masal, ormanda kalpsiz kalan ceylanın ve o kalbi geri almak için ceylanla birlikte yola düşen kız cüce Mantıklı'nın masalı.

 

 

 

DİN-KILAVUZ: Yazar, dinin tarihi rolü ve günümüz dünyasındaki karmaşık işlevi hakkında tarafsız, özlü bir genel bakış sunuyor.

 

 

 

GİDELİM TATAVLA’YA: Yazar, “Bu kitap sadece kuru bir tarih çalışması değildir. Bir yanıyla yaşanmışlığın tarihidir” diyor.

 

 

 

KARANTİNA: Bu kitap, yalnızca bir toplum eleştirisi olmakla kalmıyor, aynı zamanda bir varoluş mücadelesinin, umudun ve direnişin unutulmaz bir portresini oluşturuyor.

 

İşte o kitaplar;

 

 

 

Mektup bizi uzağa götürür, yaklaştırır, yakınlaştırır

 

HAYDAR Ergülen’den MEKTUP SELAM SÖYLE. Mektup bizi uzağa götürür, uzağı yakına getirir, yaklaştırır, yakınlaştırır. Peki mektup yazan her zaman ‘acele cevap’  bekler mi, aşk mektubuysa bekler, bekledik, bazen de ‘çok beklersin!’ dedikleri gibi oldu, boşa bekledik, aşkın da aceleye gelmeyeceğini böylece anlamış olduk!  Veda mektubu, son mektup yazanlar herhalde beklemezler, bir de hiç yanıt gelmeyeceği bilinerek yazılan mektuplar vardır, bu kitaptaki mektuplar gibi. Onlar birer övgü, teşekkür mektubu sayılır, doğaya, bahara, bisiklete, anneye, babaya, kardeşe, sevgiliye, çocuğa, ağaca ve elbette postacıya. Ben de tam olarak böyle düşünerek yazdım, şairleri de unutmadım, onlar da bu saydıklarım kadar değerli çünkü. Üstelik dilimizde sevinçler çoğaltan, coşkular yaratan, güzel günler göreceğimizi müjdeleyen ve bize onca şiir armağan etmiş şairlerimize birer mektupla teşekkür etmek çok sayılır mı? 128 SAYFA.
(ÇINAR YAYINLARI)

 

 

 

 

Yazar kadın-erkek meselesine 12’den vuruş yapıyor 

 

ADİL Yıldırım’dan 50 MADDEDE SOSYAL MEDYA AŞKLARI. • Neden bazı mesajlaşmalar asla ilişkiye dönüşmüyor?  • Sosyal medyada başlayan flörtlerin sonunda, aşkı yakalamamız mümkün mü?  • Bir insanın neyin peşinde olduğunu nasıl anlarız?  • Mesajlarımızla bir "sırtlan"ı, "alfa"ya çevirebilir miyiz? • Uygulamalarda flört ederken sormamız gereken sorular nelerdir? • Whatsapp mesajlarında ilişkinizi nasıl daha heyecanlı hale getirebilirsiniz? On seneden fazla süredir, binlerce kişinin aşkta ve ilişkilerde kaybettiği yoluna ışık tutan, çok satan kitapların yazarı, ilişki uzmanı yazar yine günümüz dünyasının "sanal âlem"deki kadın-erkek meselesine 12’den vuruş yapıyor. Bu kitabın sayfalarında, mesajlaşırken en çok dikkat etmeniz gerekenlerden karşınızdaki insanların gerçek niyetlerini anlamanın yöntemlerine, sosyal medyada tanışarak evlenmiş ve uzun yıllardır mutlu birlikteliklerini sürdüren çiftlerin altın değerindeki tavsiyelerine kadar pek çok önemli bilgiyi ve öneriyi bulacaksınız. Keyifli okumalar! 240 SAYFA.
(DESTEK YAYINLARI)

 

 

Kalpsiz bir ceylan nasıl hayatta kalabilir bu ormanda?

 

MİNE Söğüt’ten ORMANDAKİ KALPSİZ CEYLAN. Hani avcı Pamuk Prenses'in kalbi yerine kraliçeye bir ceylanın kalbini çıkarıp götürür ya... İşte bu masal, ormanda kalpsiz kalan ceylanın ve o kalbi geri almak için ceylanla birlikte yola düşen kız cüce Mantıklı'nın masalı. Ceylan dehşetle göğsündeki yara izine baktı. O an gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Ağlarken bir yandan da başına geleni anlamlandırmaya çalışıyor ve yanıtı zor soruyu soruyordu:

“Kalpsiz bir ceylan nasıl hayatta kalabilir bu ormanda?” 96 SAYFA. 
(CAN YAYINLARI)

 

 

Dinin toplumsal rolüne dair farklı bakış açıları

 

THOMAS A. Tweed’den DİN-KILAVUZ. Çağdaş dünyada dinin küresel varlığı nedir? Din günümüzde neye karşılık gelmektedir? Dinin toplumsal rolüne dair farklı bakış açıları nelerdir? Din dünyanın güncel sorunlarına ve bunların çözümlerine nasıl bir yaklaşım sergiler? Din, insanların yaşamında önde gelen bir role sahip. Dünyanın dört bir yanında milyarlarca insan bir inancı benimseyip yaşamlarını buna göre sürdürür. Din, insanların birçoğunun kim olduklarına ve kim olmak istediklerine dair tavırlarını şekillendirir. Ayrıca kimlerin özel bir nüfuza sahip olup olmayacağına, kimlerin iktidara gelip gelmeyeceğine etki edebilir. Yahut bir yandan adaletsizliği kutsayıp bir yandan da adaletsizlikle savaşıyor olabilir. Hukuku ve ekonomiyi etki altına alabilir. Çevreye zarar verilmesinde veya onun eski haline getirilmesinde pay sahibi olabilir. Dinler milyarlarca insanın yaşama şekli üzerinde belirleyici bir rol oynar. Dolayısıyla günümüzde insan yaşamına dair bu önemli etkeni anlamak daha büyük bir önem arz etmektedir. Yazar toplumdaki bu etkili ve kalıcı gücü incelerken eski insan toplulukları arasında dinin ilk işaretleriyle başlayıp modern bireylere ve günümüzün küresel eğilimlerine dek ilerliyor. Yazar, dünya çapında varlık gösteren din olgusunu ustalıkla incelerken, onun silahlı çatışmalardan iklim değişikliğine kadar çağdaş siyasi ve çevresel sorunları hem şiddetlendiren hem de yatıştıran rolünü ele alıyor. 172 SAYFA.
(İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI)

 

 

 

Bu kitap kuru bir tarih çalışması değil, yaşanmışlığın da tarihidir

 

HÜSEYİN Irmak’tan GİDELİM TATAVLA’YA- Görkemini Yitirmeyen Semt: Kurtuluş. Yazar, kitabını yaklaşık 25 yıldır topladığı dokümanları ortalama 55 yıllık tanıklığıyla harmanlayarak hazırladığını ifade ediyor. Kendi kuşağından insanların gözlemlerine de yer veren çalışmanın bu yanıyla kolektif bir özelliğe sahip olduğunu belirten yazar, “Bu kitap sadece kuru bir tarih çalışması değildir. Bir yanıyla yaşanmışlığın tarihidir. Üstelik (…) benimle birlikte onlarca Kurtuluşlunun yıllara dayanan tanıklığının dile gelmesidir” demektedir. Çocukluğu ve gençliği Kurtuluş’ta geçen, “insanın büyüdüğü yerde yaşlanması güzel bir şey” diyen Irmak, semtin farklı çağlarda yaşadığı değişimleri sosyolojik tabanlarıyla ele alarak okuyucuya aktarıyor. Bilim, sanat, spor ve iş insanlarından meczuplarına, kabadayılarından gangsterlerine, kendine has müziğinden karnavalına, lezzet noktalarından kır bahçelerine kadar bölgenin öne çıkan tüm yönlerine değinen kitap, dünyanın çeşitli yerlerine dağılan Kurtuluşluların gittiği ülkelerde semtin adeta diyasporasını oluşturduğunu iddia ediyor. Önsözünü Atina’da yaşayan bir Kurtuluşlunun yazdığı kitap çok sayıda fotoğraf da barındırıyor.  İçerden bir göz olarak semtine duyarlı bir hissiyatla ve sivil bakış açısıyla yazılmış kitap, Kurtuluş ve civarı sakinlerinin ya da yolu belli zaman aralığında buraya düşen herkesin kendini bulacağı çalışma olarak öne çıkıyor. 656 SAYFA.
(İSTOS YAYINLARI) 

 

 

 

Her hikâye, bir isyanın başlangıcına dönüşme potansiyeli taşıyor

 

DİLARA Aksongur’dan KARANTİNA. Bir koğuş, bir sistem, bir toplum… Varlığı bile kabul edilmeyen, dışlanmış, “misafir” olarak etiketlenen insanlar... Karantina, yalnızca fiziksel bir hapsin ötesine geçiyor. Yazar, insanın varoluşsal yalnızlığını ve toplumsal yapının ezici gücünü, bir hastane koğuşunda karantinaya alınan bireylerin üzerinden sorguluyor. İçsel bir zindanın derinliklerine inmeyi başaran bu eser, toplumsal dışlanmışlığın, çaresizliğin ve direnişin öyküsünü çarpıcı bir şekilde sunuyor. Hastalıklar, acılar ve kısıtlamalar arasında hayatta kalmaya çalışan bir grup insan, ancak bir araya geldiklerinde her şeyi değiştirebilecek kadar güçlü bir azınlık... Her biri kendi varlığını kanıtlama mücadelesi verirken, sistemin baskıları karşısında içsel bir isyanın tohumlarını taşıyor. Peki, bu “misafirler” gerçekten isyan edebilecek mi, yoksa kaybolup gidecekler mi? Karantina, toplumsal yapıya dair derin bir eleştiriyi, insanın içsel direnişi ve isyan arayışını keşfederek sunuyor. Her bir karakterin yaşadığı zorluklar, varlıklarının sorgulandığı bir dünyada insan olmanın anlamını arayan bir yolculuğa çıkarıyor. Her bir karakter, derin bir hikâyenin parçası ve her hikâye, bir isyanın başlangıcına dönüşme potansiyeli taşıyor. 176 SAYFA.
(KIRK YAYINEVİ)