• BIST 100

    11007,37%0,81
  • DOLAR

    42,52% 0,07
  • EURO

    49,55% -0,06
  • GRAM ALTIN

    5743,85% -0,15
  • Ç. ALTIN

    9322,75% 0,27

Günün Kitapları

Gazeteci - Yazar Özkan Saçkan, Kitapçıların raflarında yer alan  6 kitabı sizler için yorumladı

GÜNÜN KİTAPLARI 15.10.2025 10:00:00 0
Günün Kitapları

15 EKİM TARİHLİ GÜNÜN KİTAPLARI

 

 

 

 

 

 KİTABIM ÇOK SATAR MI?: Yazarlık, sanılanın aksine bir ilham meselesi değil, bir yolculuk.

 

 

 

CİNLERİN İSTANBUL’U: “Çok az yazar var, şehirden geçsin ve onun için kalem oynatmasın! Bir de dönüp dolaşıp bir şekilde ve her seferinde bir başka yerinden şehre sokulanlar var, yazar bunlardan.”

 

 

 

TÜRKİYE’DE POPÜLİZM 1908-1923: Yazar, kitabında Türkiye’de halkçılık düşüncesinin köklerinin izini sürerken, II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e uzanan yılların entelektüel panoramasını da çok geniş bir yelpazede ele alıyor.

 

 

 

BARIŞTIRALIM SİZİ: Kitap, bir taraftan yazarın kalemiyle özdeşleşen ironik ve kıvrak üslubunu taşıyan, diğer taraftan alışılmış çizgisinden farklı yataklarda akan sekiz öyküden oluşuyor.

 

 

 

 

ZAMANIN SESSİZ RUHU: “Bu kitap, otomatik pilottan çıkıp yaşamın özüne varma çağrısıdır.”

 

 

 

TELAŞ: “Top hakemin elinde, maç bitti, bitsin. Bu hayat bir yenilgi arkadaşlar bu. Koşmayı alın benden alın benim.  Koşmak istemediğim bazı şeyler var….”

 

İşte o kitaplar;

 

 

Kitap, kafası karışan herkes için bir yol gösterici olarak hazırlandı

 

AYŞE Tuğba Dedeoğlu- Berker Noyan’dan KİTABIM ÇOK SATAR MI? Yazarlık ve Yayıncılık Üzerine Kapsamlı Bir Rehber. Kitabım çok satar mı? Bir yazar adayı için bu soru, tam merkezde, kalbinde çarpan ilk heyecan. Kimi zaman içten içe dert edilir, kimi zaman gülerek sorulur ama bu yoldaki herkesin aklından mutlaka bir kez geçmiştir. Peki, biz bu kitabı, çok satması için mi yazdık? Hayır. Ama yazan, yazmak isteyen, yayımlamak niyetinde olan ve bu yolda azıcık bile kafası karışan herkes için bir yol gösterici olarak hazırladık. Yazarlık, sanılanın aksine bir ilham meselesi değil, bir yolculuk. Bu yolculukta da ne yazılacağından yayınevine nasıl başvurulacağına, kitabın nasıl basılacağından nasıl tanıtılacağına kadar yanınızdayız. Çok satmanın garantisini veremeyiz ama bu yola tek başınıza çıkmayın diye destek olabiliriz. Bu kitabın adı sizi gülümsetsin, içeriği ise size yol göstersin istedik. Deneyim, gözlem, sektörel bilgi ve bolca gerçekçilikle hazırladığımız bu rehber; yazmak isteyen ama nereden başlayacağını bilemeyenler için bir pusula, yazan ama kaybolanlar için bir harita, yayımlayanlar içinse "Hâlâ öğrenecek ne çok şey varmış!" dedirten bir çetele olsun. Buyurun, tatlı telaşınıza ortak olalım! 144 SAYFA.
(CERES YAYINLARI)

 

 

 

‘Pek çok şehirle tanıştım, bir tek İstanbul'da yön duygumu yitirdiğim’

 

ENİS Batur’dan CİNLERİN İSTANBUL’U. "Bin kocadan artakalan bîve-yi bakir" sözüyle anar Tevfik Fikret İstanbul'u "Sis" şiirinde ve daha neler söyler tüm hiddetiyle. Kimileri övmelere doyamaz bu şehirler şehrini anarken. Çok az yazar var, şehirden geçsin ve onun için kalem oynatmasın! Bir de dönüp dolaşıp bir şekilde ve her seferinde bir başka yerinden şehre sokulanlar var, yazar bunlardan. En uzaktaki fenerinden metruk adalarına, girilmemiş dehlizlerinden "çıkmaz" sokaklarına, eski yazmalardan yeni metinlere, şehrin tarihinden şehrin tarihine katkıda bulunan isimlerine, çeşmesinden hamamına, mimarından ressamına... baktığı yer İstanbul oldukça bakış açısını her seferinde çoğaltmaya devam ediyor yazar. Başka metinlerle genişletilmiş haliyle kitap, şehri kuşbakışı veya içeriden, en kuytu köşelerinden kuşatmaya bir adım daha yaklaşıyor. "Hangi göz, neresinden, ne kadar bakmayı göze alabilirse o kadar kendini aralayabilen, ele veren, görülebilen bir şehir bu. İçinde, karşısında, önünde mi duruyoruz, kavramak olanaksız: Ortasında, yanında, ötesinde miyiz? Pek çok şehirle tanıştım, bir tek İstanbul'da yön duygumu yitirdiğimi, pusulamın işlemediğini, yer ve zaman ölçeklerinin biri birine düğüm oldukları bir noktaya kilitlendiğimi fark ettim." 216 SAYFA.
(KIRMIZI KEDİ YAYINLARI)

 

 

II. Meşrutiyet’ten Cumhuriyet’e uzanan yılların entelektüel panoraması

  

PROF. DRZAFER Toprak’tan TÜRKİYE’DE POPÜLİZM 1908-1923. Bu kitaba yönelik ilk çalışmalarım 1970’li yılların ikinci yarısında başladı. Toplum ve Bilim’in kurucuları arasında yer alırken dergi sayesinde düşünce tarihine yönelik bir dizi makale yayınlama fırsatı buldum. 1977 yılında derginin ilk sayısında yer alan “Türkiye’de Solidarist Düşünce: Halkçılık” başlıklı yazımı sonraları sürekli genişletip geliştirdim. Bu arada doktora tezi çalışmalarım sırasında, Cihan Harbi yıllarında “milli iktisat”ın solidarizmle bağlantılarını görme fırsatım oldu. Solidarizm ise popülizmin kapılarını açtı. Zafer Toprak. II. Meşrutiyet, altı yüz yıllık bir imparatorluğun çöküş öyküleriyle bunalıma sokulduğu bir dönemde yeni bir yapılanma sürecinin habercisiydi. Bir anlamda Osmanlı’ya özgü “aydınlanma” çağıydı. 19. yüzyıl pozitivizmi ve III. Cumhuriyet Fransa’sının toplumsal düşüncesi, başta Paris’e sığınmış Jön Türkler olmak üzere, Osmanlı aydınını derinden etkilemişti. Diğer bir deyişle Osmanlı Devleti’nin çağdaşlaşma modeli büyük ölçüde Fransız örneğinden esinlendi. III. Cumhuriyet Fransa’sının solidarist toplum anlayışı II. Meşrutiyet yıllarına damgasını vuracak ve Cumhuriyet Türkiye’si ile birlikte çok partili döneme kadar sürgit devam edecekti. Diğer yandan, 19. yüzyılın ikinci yarısında bir köylü toplumu olan Rusya’da aydınlar “halka doğru” gitmişti. Geri kalmış bir ülkede, baskıcı bir rejime karşı modernist bir entelijansiya, nihilizmin ardından popülizme, oradan da Marksizm’e yönelmişti. Batı’nın dışında yer alan gecikmiş birçok ülkede, Rusya’da “halka doğru” hareketini başlatanlar örnek alındı. Bu, Osmanlı İmparatorluğu için de geçerliydi. Türkiye’de bir ideoloji olarak halkçılığa yönelik görüşler ilk kez Rusya’dan gelen göçmenlerle, özellikle Yusuf Akçura’nın Halka Doğru dergisinde gündeme gelmişti. 20. yüzyılın ikinci yarısında bağımsızlığını kazanan birçok ülkenin aydınlarında görülen popülizm geleneğinin ilk örneklerinden biri Osmanlı popülizmi, ya da halkçılığı oldu. Bu halkçı düşünce Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet Türkiye’sine geçişin, ulus-devlet kuruluşunun omurgasını oluşturdu. 504 SAYFA.
(İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI)

 

 

Alışılmış çizgisinden farklı yataklarda akan sekiz öykü

 

ÇİLER İlhan’dan BARIŞTIRALIM SİZİ. “Ailemi parçalayan kişi olmamak için kendimi parçalıyorum.” Kitap, bir taraftan yazarın kalemiyle özdeşleşen ironik ve kıvrak üslubunu taşıyan, diğer taraftan alışılmış çizgisinden farklı yataklarda akan sekiz öyküden oluşuyor. Toplumsal meseleleri ve bireysel çözülmeleri alternatif kurgular üreterek bu yeni gerçekliklerin içinde yorumlayan İlhan, çağın yeni araçlarını da kullanarak hem farklı anlatım yöntemlerini deniyor hem de zamanın ruhuna ayak uyduruyor. Rüyamda sanki, bunu bildiğimizden değil ama, daha da bilmediğimiz bambaşka bir evrenin içine doğmuştum. Sonsuz sarmal biçiminde tasarlanmış dikey bir evren. Rüyamda doğduğumu görmüştüm, anne. Doğuyorum ve bunun bir rüya olduğunun farkındayım. Sen yanımdasın, el eleyiz. Sonra birden elimi bırakıveriyorsun ve ben kocaman bir kadın oluyorum. 112 SAYFA.
(EVEREST YAYINLARI)

 

 

Kırmızı ışıkta başlayan içsel bir uyanışın hikâyesi

 

ADİL Yıldırım’dan ZAMANIN SESSİZ RUHU. Kırmızı ışıkta durduğumda oldu. Arabanın içinde, gecenin sessizliğinde... Aniden sarsıldım. Uykuya dalarken düşüyormuş gibi değil, yaşamın ta kendisine çarpmış gibiydim. O an, gerçekten yaşadığımı hissettim. Çoğu insan otomatik pilottadır. Soluk alır ama fark etmez, yürür ama gitmez. Oysa farkındalık, varlığımızı bütün hücrelerimizle duyumsamak; damarlarımızdaki kanı bir çağlayan gibi hissetmektir. Diskodan eve dönerken karşıdan karşıya geçen genç bir kız gördüm. O sakin bakışları, belki de bir daha asla görmeyeceğim bir yabancının gözlerinde yankılandı. Ardından gecenin içinde süzülen bir kedi... Ve sonra... Kendime çarptım. Kendimle bütünleştim. Bu kitap, o kırmızı ışıkta başlayan içsel bir uyanışın hikâyesi. 160 SAYFA.
(DESTEK YAYINLARI)

 

 

Elli yıl önceki bir mutluluktan kopmuş

 

ENİS Akın’dan TELAŞ. Benim de koşmak istemediğim bazı şeyler var.  Döşeme aralarında bekleyen bazı boncuklar Elli yıl önceki bir mutluluktan kopmuş.  Bu ahlak bir yenilgi değil barajda arkadaşlar var. Ceza sahamızda altı Polonyalı* Gazlı bezler, kırmızı bayraklar. Beyaz bayraklar var defansa koşmak istemediğim. Yola bakıyorum çok güzel bir ülkeye gidiyor, gitsin. Bir kucak gül kendini taşıyor yolda. Bir tüfek duvarda bekliyor, beklesin. Saat yedi buçuk hava kararıyor artık Eylül. Benim güzel çöp kamyonum geçiyor, geçsin. Çocuklar el sallıyor ona, hoşça kal çöp kamyonu Eylül geldi, hava erken kararıyor artık İstanbul'da. Top hakemin elinde, maç bitti, bitsin. Bu hayat bir yenilgi arkadaşlar bu. Koşmayı alın benden alın benim.  Koşmak istemediğim bazı şeyler var. 72 SAYFA.
(A7 KİTAP)

 

 

 


COP30’dan “Şifreli” Fosil Çıkışı

Halkların Zirvesi’nden Küresel Dayanışma Çağrısı

Dünyanın Kaderini Belirleyen Zirve Belem’de

Özgür Özel Brüksel’de konuştu: “Susmayacağız, dayanışmayı büyüteceğiz”

Erdoğan’dan Trump’a: “Birlikte el ele bölgedeki sıkıntıları aşacağımıza inanıyorum”

Yunan Adaları Türklerle Doldu, Yunan Turist Sayısı Yüzde 60 Düştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan KKTC’de: 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’na Katıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi’nde Çağrı: “Ticaret Vizyonumuzu Geliştirmeliyiz”

Cansuyu Genel Başkanı Mustafa Köylü: “Gazze’de Çocuklarımızı Öldürüyorlar, Cinayetlerini Meşrulaştırmaya Çalışıyorlar”

Sakız’dan İzmir’e Dayanışma: “Bir Yaka Yandığında, Diğeri de Yanıyor”

Gülben Ergen’den “GLBN” Albümü: Yeni İmaj, Güçlü Ekip ve 17 Yıl Sonra Gelen Düet

Fatih Ürek’in Menajeri Mert Siliv’den Açıklama: “Bilgi Kirliliğine Son Verelim”

Gülben Ergen’den bomba gibi dönüş!

Simge’den Görkemli Albüm Lansmanı: “Anlatasım Var”

Fatih Ürek’in Avukatı: “Sağlık durumu stabil, asılsız haberlere itibar etmeyin”

Simge Yeni Albümünü Görkemli Bir Partiyle Tanıtıyor!

Kenan Doğulu, Harbiye Sahnesinde Binlerce Müzikseveri Coşturdu!

Demet Akalın’dan Muhteşem Konser!

İrem Derici’den Hakkındaki İddialara Yanıt: “Test Sonuçlarım Temiz, İddialar Asılsız”

Yabancı Damat’ın Usta İsmi Arif Erkin Güzelbeyoğlu Hayatını Kaybetti

Eskişehirspor İlk Yarıda Şov Yaptı: Karşıyaka Karşısında 3-0’lık Üstünlük

Eskişehirspor Teknik Direktörü Hakan Şapcı: “Karşıyaka Maçı Şampiyonluk Yolunda En Kritik Virajlardan Biri”

Milliler Play-Off Biletini Mart’ta Arayacak:

İspanya - Türkiye İlk 11'ler Belli Oldu

A Millî Takımımız, E Grubu’ndaki Son Maçında İspanya Deplasmanında

A Millî Takım, Sevilla Yolculuğu Öncesi Riva’da Hazırlıklarını Tamamladı

A Millî Takım, Dünya Kupası yolunda kritik galibiyetle hedefine ulaştı

Eskişehirspor Evinde Fark Yarattı: Söke 1970 Spor’u 2-0 Mağlup Etti

Galatasaray Ajax Deplasmanında Tarih Yazdı: 3-0! Osimhen'den Hat-Trick Şovu

Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nde Ajax Deplasmanında!

EGİAD 35. Yılını Geleceğe Yön Veren Vizyonuyla Kutladı

EGİAD’dan Belarus Pazarına Açılan Kapı

Ergun’dan sert ekonomi eleştirisi

Yeni Yönetmelik Sanayide Isıtma Dönüşümünü Hızlandırdı

15 yılda yüzde 97 eriyen TL’nin bedelini halk ödüyor

EGİFED’den Nazilli’de bölgesel iş birliği

Ergun: Enflasyon Vatandaşı Köşeye Sıkıştırdı

EGİAD ve İYTE’den İnovasyon Hamlesi

ETO Başkanı Metin Güler: “Enflasyonla mücadelede hedef tutarlılığı önemli”

TÜİK Ekim Ayı Enflasyon Rakamlarını Açıkladı

İzmir'de 30 yıllık hastane boşaltılıyor: Gerçek gerekçe deprem mi, rant mı?”

“Kan Dostum Öğretmenim” kampanyasına yoğun ilgi

İzmir Şehir Hastanesi’nde İzolasyon Skandalı

Diş Hekimliğinde 117 Yıl: Anıtta Saygı Töreni

Eymen İçin Bodrum Kenetleniyor

Alanönü Aile Sağlığı Merkezi’nde Sigara Bırakma Polikliniği Hizmete Girdi

Kireçlenmede Kalıcı Çözüm: Diz Protezi Cerrahisi Yaşam Kalitesini Artırıyor

Sürdürülebilir Protein İçin MSD’den Güçlü Adım

Bakan Memişoğlu: Türkiye, Afrika ile sağlıkta üretim iş birliğine hazır

Marmaris Devlet Hastanesi’nde Yeni Dönem: Yapay Zekâ Destekli MR Cihazı Hizmete Girdi