”Mustafa SARIİPEK/MUĞLA
Muğla’da bir maden şirketinin izinsiz yürüttüğü faaliyet sırasında kepçe operatörü Hilmi Turan’ın iş kazasıyla hayatını kaybetmesinin ardından Muğla Çevre Platformu Gökova Meclisi üyeleri açıklama yaparak, “İş değil doğa katliamı, iş kazası değil iş cinayeti” dedi.
Muğla'nın Ula ilçesinde, Astek Madencilik’in izinsiz yürüttüğü faaliyet sırasında taş ocağında meydana gelen toprak kayması sırasında yaklaşık 250 metre yükseklikten yuvarlanan kepçenin operatörü29 yaşındaki Hilmi Turan’ın (29), hayatını kaybetmesinin üzerine Muğla Çevre Platformu Gökova Meclisi açıklama yaptı. Açıklamada “İş değil doğa katliamı, iş kazası değil iş cinayeti” ifadeleri kullanıldı.
8 Aralık tarihinde Astek Madencilik’in izinsiz yürüttüğü faaliyet sırasında kepçe operatörü Hilmi Turan’nın yaşamını yitirdiği haberi ile kahrolduklarını belirten açıklamada, “Astek Madencilik 1 Eylül tarihinde Muğla Valiliği tarafından kendisine faaliyetini durdurması için tebligat yapılmış olmasına karşın yasal uyarıyı hiçe sayarak izinsiz faaliyetine devam etmiş ve bu iş cinayetine neden olmuştur” denildi.
DEVLETİN KURUMLARI YASALARA AYKIRI FAALİYETLERE GÖZ YUMUYOR
Muğla Çevre Platformu Gökova Meclisi üyeleri maden şirketi önünde yaptıkları açıklamada şu suçlamalarda bulundu:”Bizler Gökova ahalisi olarak taşocaklarının yıllardır bölgemizde neden olduğu ekolojik yıkıma karşı mücadele ediyoruz. Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin sınırında yürütülen bu faaliyetler ormanlarımızı, zeytinliklerimizi, tarım alanlarımızı tahrip ediyor. Gece gündüz demeden patlatılan dinamitlerin gürültüsü, üzerimize yağan tozlar yaşam kalitemizi yok ediyor, su kaynaklarımızı kirletiyor. Yerleşim yerlerinden geçen malzeme yüklü kamyonların oluşturduğu yoğun trafik yaşamlarımızı tehdit ediyor. Zeytin koruma yasasına göre 3 kilometreden fazla yaklaşmaması gereken maden ocakları zeytinliklerimizle iç içe faaliyetlerini yürütüyorlar. Devletin kurumları yasalara aykırı bu faaliyetlere göz yumarak bu doğa tahribatına adeta izin veriyorlar, yaşanan doğa yıkımının ortağı oluyorlar.Ülkemizin birçok yerinde madencilik faaliyetlerinde benzer şekilde iş cinayetlerinde yitirdiğimiz canlarımızı bir kez daha saygı ile anarken bu cinayetlerin işin fıtratında olduğuna yönelik açıklamalarla adeta normalleştirilmeye çalışılmasına da isyan ediyoruz.”
SERMAYE SAHİPLERİNİN GÖZÜ DAHA FAZLA KARDAN BAŞKA BİR ŞEY GÖRMÜYOR
Gözü daha fazla kardan başka bir şey görmeyen sermaye sahiplerinin doğa ve insan hayatını sömürmesinin sonucu olarak yaşam alanlarımızı ve yaşamlarımızı kaybettiğimizin de vurgulandığı açıklamada, “yetkili kurumlara sesleniyoruz: Şirketlerin rant hırslarını doyurmak için daha fazla verecek canımız yok! Yaşanan bu iş cinayeti tüm yönleri ile ortaya çıkarılarak sorumluları gereken cezaya çarptırılsınlar. Gökova Bölgesinde yaşam alanlarımızı ve yaşamlarımızı tehdit eden tüm taşocağı faaliyetleri derhal durdurulsun. Ormanlarımızın, zeytinliklerimizin, tarım alanlarımızın ve su kaynaklarımızın korunması için bölge halkının katılımı ile bir yönetim planı oluşturulsun.
Gökova Meclisi olarak yaşamını yitiren Hilmi Turan’ın yakınlarına baş sağlığı diliyoruz ve bu iş cinayetinin sorumluları gereken cezayı alıncaya kadar takipçisi olacağımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz” ifadeleri kullanıldı.