İzmir’de hastane yöneticisine suç duyurusu

Mustafa SARIİPEK/

İzmir Bayındır Devlet Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Çiğdem Çelik’in Birlik Sağlık Sen üyelerine, sendikal ayrımcılık yaparak kendi tuttuğu sendikaya geçmeleri için baskı yaptığı ileri sürüldü. Teklifi kabul etmeyenlerin ise görev yerlerini değiştirmekle suçlanan Çelik hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

İzmir Bayındır Devlet Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü olarak görev yapan Çiğdem Çelik’in Birlik Sağlık Sen üyelerine, sendikal ayrımcılık yaparak kendi tuttuğu sendikaya geçmeleri için baskı yaptığı ileri sürüldü. Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, teklifi kabul etmeyen üyelerinin görev yerlerini değiştirmekle suçladığı Çelik hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı.
Doğruyol, “Çiğdem Çelik’in üyelerimiz olan hastane personellerinin görev yerlerini değiştirerek farklı farklı birimlere sevk etmesi, görev tanımı dışında iş yüklemesi, kendisinin de üyesi olduğu sendikaya geçmeleri dahilinde ise onlara daha rahat birimlerde yerleştirmesi vaadinde bulunması ve çalıştırması kabul edilemez” dedi.
İDARECİ ÇALIŞANLAR ARASINDA AYRIMCILIK YAPAMAZ
İlgiyi idareciye çalışanlar arasında ayrımcılık yapmaması konusunda kendisine defaten uyarıda bulunduklarını ancak, maalesef bir gelişme kaydedemediklerini belirten Başkan Doğruyol şunları söyledi: “Öncelikle sağlık kurumlarımızda önceliğimizin iş huzurunu sağlayabilmek için mücadele etmek olduğunu belirteyim. Bunun için de önceliğimiz diyalog. Ancak, siyaset ve hükümet yanlısı sendikanın idarecilerime yaptığı baskı ve idarecilerimizin sözleşmeli olması ve sözleşme imzalamalarındaki tek kriterin siyasi referans olması maalesef idarecilerimizi de zor durumda bırakmaktadır. Bayındır Devlet Hastanesinde yaşanan sadece bir örnektir. Ülke genelindeki kurumlarımızın pek çoğunda benzer sıkıntılar yaşanmaktadır. Bundan dolayı sözleşmeli yöneticilikten bir an önce vazgeçilmeli, liyakate dayalı bir sistem getirilmelidir.”

 YÖNETİCİNİN GÖREVİ HUZURSUZLUK ÇIKARMAK DEĞİL, HUZURU SAĞLAMAKTIR
Bir yöneticinin görevinin yaptığı uygulamalarla çalışanlar arasında huzursuzluk çıkarmak değil, öncelikle kurumda huzuru sağlamak olduğunu ifade eden Doğruyol, “Tüm bürokratlar kanunlara uymak zorundadır. Kamu kurumlarımız hiçbir siyasinin, hiçbir sendikanın, hiçbir bürokratın özel işletmeleri değildir. Sunduğumuz deliller sabittir. Yargımıza güveniyoruz. . Bu güne kadar yaptığımız gibi, bundan sonraki süreçte de ülkemizin neresinde olursa olsun, haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında ne gerekiyorsa yapacağımızdan hiçbir kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.