9400,65%1,31
38,75% 0,36
43,70% 0,40
4162,03% 1,43
6711,63% -0,27
Mustafa SARIİPEK/MUĞLA
Muğla’nın Gökova Körfezi Karacasöğüt Koyu’nda yüzlerce teknedeki gri suyun belli bir tanka yönlendirilmemesi, her kullanımda doğrudan denize boşaltılması ve tuvalet, bulaşık ve balast gibi atık suların yarattığı kirlilik müsilaja yol açtı. Çevreciler ayakta.
Muğla’nın Gökova Körfezi Karacasöğüt Koyu’nda kapasitesi artırılmaya çalışılan marina için hukuk savaşını sürdüren çevreciler bayramda koya büzlerce teknenin gelmesiyle oluşan müsilaja karşı büyük tepki gösterdi. Kurban Bayramı boyunca Yazlık Saray’ın bulunduğu Okluk Koyu, İngiliz Limanı ve Ayın Koyu deniz trafiğine kapalı olması nedeniyle Karacasöğüt Koyu büyüklü küçüklü teknelerin istilasına uğradı. Teknelerdeki gri suyun belli bir tanka yönlendirilmemesi, her kullanımda doğrudan denize boşaltılması ve tuvalet, bulaşık ve balast gibi atık suların yarattığı kirlilik müsilaja yol açtı. Marmaris Kent Konseyi Avukatı Arzu Alper çevrecilerle birlikte SÖZCÜ’ye açıklama yaptı.
Çevreciler daha önce teknelerin yarattığı kirlilikle ilgili uyarıda bulunup bilirkişiler aracılığıyla limanın genişletilmesi kararının durdurulması için mahkemeye 40 sayfalık dilekçe bile verilmişti.
1988’den beri Özel Çevre Koruma Bölgesi içinde yer alan Karacasöğüt Koyu’nda Bodrum Sualtı Müzesi ekiplerince dalış yapılarak bölgenin Arkeolojik SİT alanı olduğunu tespit ederek hazırladığı rapor da mahkemeye bilirkişi raporu olarak verilmişti.
BİZ DAHA ÖNCE BURANIN BÖYLE OLACAĞINI SÖYLEDİK
Marmaris Kent Konseyi Avukatı Arzu Alper çevrecilerle birlikte Son 48 Saat Com 'a yaptığı açıklamada, “Karacasöğüt Koyu’nun fazla tekneyi kaldıramayacağını ve iskelenin büyütülmek istendiğinde bilirkişi raporlarıyla ortaya koymuş ve kapasite artırma işleminin iptali için davalar açmıştık. 9 günlük tatilde Okluk Koyu, İngiliz Limanı ve Ayın Koyu deniz trafiğine kapalınca tüm tekneler buraya akın etti. Hal böyle olunca da müsilaj konusu da kendiliğinden ispatlanmış oldu. 2021 yılından bu yana biz burasıyla ilgili uğraş veriyoruz. Kapasitenin artırılmasıyla burada bir çevre katliamının olacağını raporlarla sunduk. Müzeden gelen ekipler buranın Arkeolojik SİT olduğunu da zaten açıkladılar. Raporlarda açık deniz gibi algılansa da burası kapalı bir koy” dedi.
ANFORALARI BİLE DİKKATE ALMADILAR
Koyda antik liman olduğunu da belgeleriyle mahkemeye sunduklarını hatırlatan Alper şunları söyledi: “Karacasöğüt’te halen 60 tekne bağlama kapasitesindeki marinaya rağmen tekne sayısı günde 200’e kadar çıkabiliyor. MUÇEV Ltd. Şti., denize çakılacak 200 çelik boru ile 458 metre uzunluğunda 3 yüzer iskele yaparak tekne kapasitesini 187 tekneye çıkarmayı amaçlıyor. Burası balıkçılığa kapalı bir alan. Burada endemik açıdan korunması gereken çok sayıda bitki ve hayvanlar var. Ayrıca burada arıcılık için Basra ve çam ormanları müsait. Bunlar da katledilecek. Marmaris semenderi var. Su samuru var. Kum Köpek Balıkları var. Bunların hiç birisinden bahsedilmiyor. Görünen köye kılavuz istediler resmen. ÇED olumlu raporu verilmemesi gerekirdi. Bu tür yerlerde her türlü proje durduruluyor. Marinanın büyümesini ve devasa gemilerin gelmesiyle kirliliğin varacağı boyutları düşünmek istemiyoruz. Üstelik Bodrum Sualtı Müzesi bulduğumuz arkeolojik eserleri tescilliyor. Karacasöğüt’ü doğal haliyle korumak için mücadele edeceğiz.”