LİMAK Holding’in Bodrum Kızılağaç’taki otel projesine verilen “ÇED gerekli değildir” kararı bölge halkı ve çevrecileri ayağa kaldırdı. Proje, halkın ücretsiz kullandığı kıyı alanında planlanıyor.
Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Kızılağaç Mahallesi Gerenkuyu mevkiinde LİMAK Holding tarafından yapılması planlanan 5 yıldızlı otel projesi, çevreci tepkilerin odağında. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından verilen “ÇED gerekli değildir” kararı, hem çevre örgütleri hem de bölge halkı tarafından eleştiriliyor. Projenin, ormanlık ve doğal sit alanında yer aldığı ve halkın uzun süredir ücretsiz kullandığı sahil şeridini kapsadığı belirtiliyor.
İYİ Parti Muğla Milletvekili Prof. Dr. Metin Ergun, projeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıyarak, Çevre Bakanı Murat Kurum’a yazılı soru önergesi verdi. Ergun, “ÇED gerekli değildir” kararının hangi bilimsel ve çevresel verilere dayandığını sordu. Ayrıca, orman ve sit alanı statüsünün bu karar üzerindeki etkisinin kamuoyuyla paylaşılmasını istedi.
Projede özel plaj ve iskele hizmetleri sunulacağı iddiaları ise kıyıların kamuya açık olması gerektiğini düzenleyen Kıyı Kanunu’na aykırı olduğu gerekçesiyle tepki topluyor. Milletvekili Ergun, bu durumun halkın denize erişim hakkını engelleyip engellemeyeceğini de Bakan Kurum’a yöneltti. Bölge halkı ve çevre dernekleri ise projenin kıyıların özelleştirilmesine neden olacağı gerekçesiyle yargı yoluna başvurdu.
Ergun, çevre örgütlerinin ve halkın açtığı davalar ile düzenlediği eylemler doğrultusunda Bakanlığın projeyi yeniden değerlendirme planı olup olmadığını da gündeme getirdi. Türkiye genelinde “ÇED gerekli değildir” kararı verilen ve kamuoyunda tartışma yaratan diğer projelerin sayısını da sordu.
Çevre örgütlerinin sık sık dile getirdiği gibi, ÇED süreçlerinin halkın katılımına yeterince açık olmadığı eleştirisine dikkat çeken Ergun, Bakanlığa bu süreçlerde şeffaflık ve katılımcılık adına yeni bir düzenleme planı olup olmadığını da sordu. Konunun yalnızca Bodrum değil, Türkiye genelinde çevre politikaları açısından önemli bir örnek teşkil ettiği vurgulanıyor.
Bakan Kurum’un vereceği yanıtların, hem projenin geleceği hem de Türkiye’deki çevresel değerlendirme süreçlerinin işleyişi açısından belirleyici olması bekleniyor.
