10870,57%0,43
40,79% 0,09
47,75% 0,44
4383,34% 0,13
7056,83% 0,08
Mustafa SARIİPEK
Kadınların miras hakkı ve eşitliğini hedef alan uygulamalara karşı Marmaris Kadın Dayanışması, Diyanet’i eleştiren çarpıcı bir açıklama yaptı. “Cumhuriyet’in sırtında taşınan bir fazlalık, kadınların mücadelesine bulaşmaya kalkışan bir hadsiz” ifadeleri dikkat çekti.
Muğla’nın Marmaris Kadın Dayanışması, Diyanet’in kadınların miras haklarına yönelik tutumunu sert bir dille eleştirdi. Açıklamada, “Ey Diyanet, sen kimsin ki Cumhuriyet’in gölgesinde serinleyip sonra güneşe sövüyorsun?” denildi. Kadınların emeklerinin gasp edilmesini “ilahi adalet” olarak göstermeye çalışmakla suçlanan Diyanet için, “Ağzından dökülen söz, hak değil; sadece o koltuğun bacaklarına sürülen cila” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada, çocuk gelinlere ve tacizcileri koruyan yaklaşımlara da dikkat çekilerek, “Hangi din, çocuk bedenlerini istismar edenlere kol kanat gerer?” sorusu yöneltildi. Marmaris Kadın Dayanışması, kadınların tarih boyunca süren mücadelesinin dini söylemlerle silinmeye çalışılamayacağını vurguladı.
BASIN AÇIKLAMASI YAPILDI
Marmaris Kadın Dayanışma’sının açıklaması şöyle: “Ey diyanet, sen kimsin ki, Cumhuriyet’in gölgesinde serinleyip sonra güneşe sövüyorsun? Kanunların sırtına binmişsin; taşıma suyla dönen bir çark gibisin. Cumhuriyet seni döndürmese çoktan pas tutmuş, gıcırtılı bir değirmen taşına dönüşürdün. Eşit miras hakkını 'kul hakkı' diye yutturmaya çalışıyorsun. Ne komik! Kul hakkını ağzında sakız gibi çiğnerken hakikat elindeki tespihin taneleri gibi kayıyor parmaklarının arasından. Mesele taneler değil, onları çeviren ellerin kirli olması. Emekçi kadınların vergisinden şişmiş bütçenle lüks makam araçlarında gezerken, hangi yüzle kadınların miras hakkını “dine aykırı” diye fetvalandırıyorsun? Hangi din, hangi kitap emekçi kadınların alın teriyle beslenen saltanatını meşru görür?
“İLAHİ ADALET” DİYE YUTTURMAYA KALKIYORSUN
“Sen kimsin ki tarlada gün doğmadan işbaşı yapan, fabrikalarda ter içinde kalan, hastanelerde nöbet tutan kadının hakkını gasp etmeyi “ilahi adalet” diye yutturmaya kalkıyorsun” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, “Adaletsizlik şatafatlı makam odalarında, lüks arabalarla geçtiğin sokaklarda saklıdır. Kadınların mücadelesine kılıç çekiyorsun öyle mi? Bizler cepheden cepheye mermi taşıdığımızda fetva verdiğin o kutsal sandalyen neredeydi? Canımız pahasına direndiğimizde, hangi işgalcinin kucağındaydın? Hangi yüzsüzlükle, hangi utanmazlıkla tarihin bu en onurlu direnişine, kazanımına dil uzatırsın? Senin miras diye bildiğin, devlet bütçesinden akan kaymaklı süt; kadınların mirası ise direnişle yazılmış bir tarih. Sen, sütün kaymağında boğaza tıkanan bir tortusun” denildi.
DİNE AYKIRI DİYORSUN. HANGİ DİNE?
“Açıklamanın devamında ise, “Dine aykırı diyorsun. Hangi dine? Denizli'de imamların eskort skandalı patlak verirken sustuğun dine mi? Mensupların otel odalarında alem yaparken göz yumduğun dine mi? Yoksa çocuk bedeninde "dişilik" gören, çocuk yaşta evliliğe fetva veren sapkın zihniyetin dinine mi? Hangi din, çocuk bedenlerini istismar edenlere kol kanat gerer? Hangi din, kız çocuklarının mirasını gasp ederken, tacizcileri korur? Büyük konuşuyorsun da, büyüttüğün bu yoz düzenin neresi dini? Senin dinin, çocuk gelin mezarlarıyla mı ölçülecek? Yoksa kadınların kanıyla mı yazılacak? Hangi din? Kendi çürümüşlüğünü örten din mi? Yoksa kadınları ve çocukları ezen zorbanın dini mi?” düşünceleri yer aldı.
KOLTUK UĞRUNA DİNİ BİLE BÜKÜYORSUN
Açıklamanın devamı şöyle: “Cevap veremezsin! Çünkü senin dinin, ancak ikiyüzlülüğün kara çarşafına sarılıp, gerçeğin üstünü örtmeye yarıyor. Senin kul hakkı dediğin aslında yüz yıllık bir kan davasının hesaplaşması. Alet olduğun bu kirli hesaplaşmada koltuğa yapışmışsın; bırakmak şöyle dursun, uğruna dini bile büküyorsun. İnancın değil ikbalin peşindesin. Cumhuriyet’in sırtında taşınan kirli bir oyunun kullanışlı aparatı olmuşsun. Ağzından dökülen söz, hak değil; sadece o koltuğun bacaklarına sürülen cila. Her Cuma bir öncekinden daha ustalıklı bir oyun çıkarıyorsun sahneye: Kostümler dini, makyaj ahlaklı, ama senaryo tam bir komedi! Cumhuriyet seni var etmiş. Ama sen, Cumhuriyet’in sunduğu aynaya bakamıyorsun. Çünkü aynada gördüğün şey, dini temsil eden bir yüz değil; devletin sırtına yapışmış, yağla beslenen bir gölge.Ve şimdi kadınların hakkına dil uzatıyorsun.”
KADINLARIN ALIN TERİNİ BİR HUTBEYLE SİLEMEZSİN
Açıklamada ayrıca, “Unutma! Kadınlar, senin cümlelerinin altını çoktan çizdi. Onların kitabında küçük bir dipnot, okunmaya değer bulunmayan bir açıklamasın. Halide Edip’in cephede sıktığı yumruğu, Nezihe Muhiddin’in mücadelesini, tarlada, fabrikada, hastanede emek veren kadınların alın terini bir hutbeyle silemezsin. O yüzden, tekrar soruyoruz: Sen kimsin ki? Ve cevabı da biz verelim: Cumhuriyet’in sırtında taşınan bir fazlalık, tarihin akışına takılmış bir tortu, kadınların mücadelesine bulaşmaya kalkışan bir hadsiz” açıklamaları yer aldı.