Tarih: 14.12.2023 14:54

Marmaris’te 1. Derece Arkeolojik Sit alanında sular durulmuyor

Facebook Twitter Linked-in

 

 

Mustafa SARIİPEK/MUĞLA

Muğla’nın Marmaris ilçesi Karacasöğüt Koyu’nda MUÇEV ve Global Marin’nin yat limanlarındaki kapasitelerini arttırmak için engel olan SİT kararlarının değiştirilmesi ya da kaldırılması için yapılan çalışmalara bir yenisinin eklendiği çevreciler tarafından iddia edildi. 

 

Muğla’nın Marmaris ilçesi Karacasöğüt Koyu’ndaki iki iskelenin kapasite artırımına çevrecilerin karşı çıkmasıyla birlikte başlayan anlaşmazlıklar sürüyor. MUÇEV ve Global Marin’nin yat limanlarındaki kapasitelerini arttırmak için engel olan SİT kararlarının değiştirilmesi ya da kaldırılması için yapılan çalışmalara bir yenisinin eklendiği belirten Karacasöğüt yaşayanları ve çevre davaları avukatı Arzu Alper açıklama yaptı. Alper, “Kamusal, doğal ve tarihi sit alanlarını yine kişiye özel alan  ilan ettirme çabaları sürüyor. Göcek'ten, Fethiye'ye, Marmaris 'ten Bodrum'a, Milas'a tüm kıyılar marina kapasite artışı ve kiralamalar ile kamunun elinden çıkarılmak üzere MUÇEV A.Ş. tarafından işletmeye hazırlanıyor” diye konuştu. 

 

ARKEOLOJİK ALANLARDA KORUMA KANUNLARI ALİCENGİZ OYUNLARLA DEĞİŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR

“Arkeolojik alanlarda koruma kanunları alicengiz oyunlarla değiştirilmeye çalışılıyor” diyen Alper şöyle konuştu: “Doğal ve tarihi sit alan olan Karacasöğüt de koruma, kullanma dengesine aykırı bir şekilde yapılaşma başvuruları var. Bunlara karşı davalar devam ediyor. Aynı kaygılarla Muğla Büyükşehir belediyesinin de davaları devam etmektedir. Marmaris’in Karacasöğüt koyunda da ısrarla marina sevdasında olan Muğla Çevre Vakfı şirketi gibi, aynı alanda bulunan çocuklar için sportif amaçlı kurulan yelken kursu okulu Gökova Sailing de, adı üstünde Arkeolojik Kaleönü mevkiinde, 1.Derece Doğal Sit alanına kurulmuş. Köylünün 1. Derece Doğal Sit alanı olduğu için tasarruf edemediği korunan alan, böylece el değiştirerek çocuklara yelken kursu amaçlı izin almıştır. Buraya kadar her şey iyi niyet ile izinlerle 1.Derece Doğal Sitte yapılabilmiştir. Fakat bu süreç sonrası sadece çocuklara sportif amaçlı kurs için alınan izin marina gibi çalışmaya kullanıma varmış, sit alanına kaçak restoran, konaklama tesisi yapılmış, işletilmektedir.”

 

 

 

 

YASAĞA RAĞMEN YAPILAŞMALAR DEVAM ETTİ

Yasal olmayan yapılar için yerel yönetimlere, korunan alanların denetimi ile ilgili kamu kurumlarına rağmen yapılaşmalar daha da ilerletilerek devam ettiğini sözlerine ekleyen Avukat Alper, “Kendi alanları dışında keyfi uygulamalarla alanda yapılaşmalar çoğaltılmıştır. Bu süreçte bölgede Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan 4 mevsim ekolojik temelli bilimsel rapor ile bu alan, yanında yöresindeki orman ve arkeolojik alanlarla bütün olarak nitelikli koruma doğal sit olarak tescil edilmiştir. Ardından yelken için sportif kurs vermek üzere izin alarak kurulan işletme, yapılaşmalarını, çıkan imar affının ruhuna ters bir şekilde doğal sit alanı nitelikli koruma altında iken yapı kayıt belgesini beyanına esas olarak almış ve sit alanı niteliğini kendi parsellerine özgü değiştirmek için dava açmıştır. Kamunun bilgisi dışında, bakanlığın savunmasına rağmen, dava kazanılmış gözükmektedir. Davanın kazanılmış olması, Bakanlığın, yapılaşmalara imar affı gibi yapılmış olan 4 mevsim ekolojik temelli bilimsel raporunu çürütmüş, bilimsel denilen raporu bile, özel ilişkileri olanın delebileceği hale getirmiştir” diye konuştu. 

 

 

 

 

KAZANILAN DAVALAR DİKKATE ALINMIYOR

Bölge yaşayanlarının sit alanındaki bu parsele özgü değişikliğe karşı açtıkları davanın kazanılmamsına rağmen kabul edilmediğini de hatırlatan Arzu Alper, sözlerini şöyle sürdürdü: “Karara itiraz hakkımızı kullanacağız, bu karar ve uygulamalarla kamusal eşitlik yöre yaşayanı adına zedelenmiştir. Ayrıca imar uygulaması olmayan alanda yapılmış, kıyıya paralel 100 metre içindeki yapılaşmaların imar affı adı altında belge alması uygun değildir. Korunan alanların bu şekilde yapılaşmasını affetmek Hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Yine aynı yerde yapılaşma koşullarını imar affına göre sağladığını düşünen işletme, bu kez yat bağlama kapasite artırımı yeri başvurusu yapmış ve bu kez de önündeki alanın 1. Derece Arkeolojik Sit alanı olması gerçeği ile karşılaşmıştır. Şimdilerde kendileri için bu sorunu da tıpkı 1. Derece Doğal Sit alanını değiştirdiği gibi değiştirmek için davalar açmakta, yeni raporlar hazırlatmaktadır.

Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığının doğal sit alanını kişiye, parsele özgü değişimde koruyamadığı gibi, Muğla Kültür Varlıkları Koruma Kurulunun tespit ettiği 1. Derece Arkeolojik Sit alanını, Kültür Varlıkları Yüksek Kurulunun revize etmesi umarım mümkün olmaz.” 

 

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ HİKAYESİ BENZETMESİ

“Vatandaşların kurumlara ve doğal, arkeolojik değerlere nasıl kanun çerçevesinde saygı ile kabul gösteriyorsa, sermaye sahipleri de kanunlara, doğal ve tarihi alanlara kamusal alanlara saygı duymak zorunda kalır” diyen Alper, “Son olarak, kıyılarımızı, ormanlarımızı, kültürel ve doğal değerlerimizi Kırmızı Başlıklı Kız hikayesinde ki gibi büyük anne kıyafeti giymiş kurtlardan koruyalım. Korunan alanlarımıza, namuslu, dürüst bürokrat ve bilim insanlarının raporları nasip olsun. Karacasöğüt için doğal siti değiştiren firmalar, şimdi 1. Derece Arkeolojik Sit değişimi için uğraşıyor” dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —