9390,51%1,20
38,74% 0,39
43,40% 0,27
4146,90% 1,06
6711,63% -0,27
Mustafa SARIİPEK/MUĞLA
Muğla’da yapımına devam edilen “Entegre Çimento Fabrikası’na karşı çıkarak yasal haklarını arayan ve günlerdir adliye önünde nöbet tutan vatandaşlar Muğla İdare ve Vergi Mahkemeleri önünde ses yükselterek “Yasalarda eşitlik” istedi.
Muğla’nın Yatağan ilçesi Bayır ve Deştin mahallelerinde yapımına devam edilen “Entegre Çimento Fabrikası’na karşı çıkan bölge halkı eylemlerine devam ediyor. Adliye önünde kamp kuran ve son olarak önceki gün zeybek oynayıp sessiz protesto gerçekleştiren “Yaşam savunucuları” bu kez Muğla İdare ve Vergi Mahkemeleri önünde ses yükselterek “Yasalarda eşitlik” istedi.
Deştin ve Bodrum Kızılağaç Çamlık Yalıçiftlik köylüleri olarak yıllardır mahkeme yollarında olduklarının hatırlatıldığı Deştin Çevre Platformu ve Bodrum Çevre Platformu ortak açıklamasında, “Tek derdimiz bize sorulmadan bizim yaşam alanlarımıza yapılmak istenen projeler, her gün bir yenisi ekleniyor. Artık nefes alamıyoruz, tarlamızdan ürün alamıyoruz, tek geçim kaynağımız zeytinimizi toplayamıyoruz, hayvanlarımızı otlatacak mera bulamıyoruz” denildi.
KAMUYA DEĞİL ZENGİNE YARAR
“Kamu yararı propagandası altında bize zoraki dayatılan bu projelerin bütün yararı sadece zenginlere, parasına para katmak isteyenlere” denilen açıklamanın devamı şöyle: “Bütün zararı ise başta ekmeğini toprağından kazanan köylüler olmak üzere bu memleketin havasını soluyan bütün vatandaşlara, bu dünyanın havasını soluyan bütün insanlığa, ormana, havaya, suya, toprağa! Biz köylüler olarak yıllardır büyüklerimizin bize bıraktığı bu topraklar üzerinde huzur ve barış içinde yaşamak için mücadele veriyoruz. Bir türlü rahat bırakılmıyoruz, sermaye devamlı köylerimize saldırıyor. Bizim bütün derdimiz yaşamak, üretmek, topraklarımızı ve doğayı koruyarak bizden sonraki nesillere bırakmak. Ama özellikle son yıllarda Ankara’da hazırlanan birçok proje bize sorulmadan danışılmadan bizim yaşam alanlarımızda uygulamaya geçirilmeye çalışılıyor. İtiraz ediyoruz sesimiz duyulmuyor. Hakkımızı aramak için mahkemelere başvuruyoruz ama kararlar elden geldiğince uzatılıyor, geç çıkıyor veya çıkan kararlara hiç kimse uymuyor.”
İŞTE EN AÇIK ÖRNEĞİNİ MUĞLA DEŞTİN’DE YAŞIYORUZ
Daha önce aynı bölge için yapılan girişimde mahkemenin red kararına, ÇED raporunu ve imar planlarını iptal hükmüne, daha önceki 2 heyetin ve mevcut bilirkişi heyetinin oybirliğiyle köylü lehine olan bariz raporlarına rağmen haklarının verilmediği açıklandı. Devamında, “Hülle yapılmış başka bir şirket aynı yerde aynı proje için bakanlıklardan tekrar ÇED raporunu onaylatarak hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ediyor. Benzer bir durum da Bodrum Güvercinlik RES projesi için geçerli. Mahkeme tam üç kez reddetmesine rağmen davalı şirket yine aynı proje için bakanlığın yolunu tutuyor” ifadeleri yer aldı.
NEYİN KAMU YARARI?
Neyin kamu yararı olduğunu anlayamadıklarını da savunan çevreciler, “Sormak gerekir, bu sermaye temsilcisi şirketler, hukuk tanımaz bir şekilde hareket edebilecek bu cesareti nereden alıyor? Bu şirketlere ortada olumsuz mahkeme kararları ve bilirkişi raporları olmasına rağmen tekrar tekrar aynı projeler için tekrar ÇED olumlu raporları verebiliyorlar. Muğla ve ilçelerinde çok yoğun bir şekilde yıkım projeleri devam ediyor, hemen hepsi sözüm ona kamu yararı. Sormak gerekir, Deştin’de ormanlık alanda, yaşam alanlarının içinde kurulacak çimento fabrikasındaki Kamu yararı nedir? Deştin ve civarındaki köylerde yaşayan on binlerce insanı, bu projenin doğaya ve insanlara vereceği zararları hiç düşünen oldu mu?” dedi.
ARTIK KÖRLER DE GÖRDÜ SAĞIRLAR DA DUYDU
Yıllardır çok açık bir şekilde anlatmalarına ve hatta artık körlerin gördüğünü ve sağırların bile duyduğunun belirtildiği açıklamaya şöyle devam edildi: “Haklı olmamıza rağmen davalı şirket hala faaliyetlerine devam ediyor. Bizler yıllardır haklı olduğumuz bir davadan karar bekliyoruz, ileride telafisi mümkün olmayan birçok zarar meydana geleceğini biliyoruz. O nedenle mahkeme bu konuda biran önce kararını vermeli ve yıllardan beri süren bu ızdırap bitmelidir.
* Diğer taraftan Akbelen’de yaşanan haksız, hukuksuz, adaletsiz duruma bütün ülke şahit oldu. Akbelen’de devam eden bu hukuksuzluk biran önce bitmelidir.
* Bodrum’un akciğerleri olan Kızılağaç, Çamlık, Yalıçiftlik ormanlarının tam ortasında açılmak istenen maden sahası, taşocağı ve eleme kırma tesislerinin Bodrum’a ve bu köylere ne faydası var? Tek kelime ile tek kuruşluk kamu yararı yok ama şirketin kasasını dolduracak para var.”
SONUNA KADAR DİRENECEĞİZ
Açıklamada son olarak, “Kâr için, bir avuç para için doğanın böylesine hoyratça tahrip edilmesine sonuna kadar direneceğiz. Mahkeme kararlarına rağmen bu hukuksuz işlemlerin devam etmesine karşı sonuna kadar direneceğiz. Biz Hukuka ve Hukuk devletine inanıyoruz. Mutlaka yanlışın bir yerinden dönülecek, hak yerini bulacaktır. Bugün bu ÇED raporlarının altına imza atanlar da yanlış kararlara imza atanlar gibi adalet önünde hesap verecektir” cümleleri yer aldı.