Mustafa SARIİPEK/MUĞLA
Muğla’da ilk termik santralin kurulduğu günden bu yana 40 yıl içinde 23 köyün 8'i tamamen, 15'i kısmen yok edildi. Geriye kalan 37 köyün de yok edilme tehdidi altında olduğunun belgeseli Akdeniz Yeşilleri Derneği tarafından çekildi.
Muğla'nın Milas ve Yatağan ilçelerinde bulunan üç termik santral ve onlara kömür sağlayan maden ocakları yüzünden yok edilen köylerin ve köylülerin hikayesi kısa adı YEŞİLDER olan Akdeniz Yeşilleri Derneği tarafından çekilerek gösterime sunuldu. Belgeselde ilk termik santralin kurulduğu günden bu yana 40 yıl içinde 23 köyün 8'i tamamen, 15'i kısmen yok edildi. Geriye kalan 37 köyün de yok edilme tehdidi altında olduğu anlatılıyor.
2011 yılında Muğla’da kurulan YEŞİLDER tarafından hazırlanarak ilk gösterimi yapılan “Muğla’da Kömür için Yok Edilen Köyler” belgeseli ile ‘Kömürsüz Muğla-Muğla Cennet Kalsın’ talepleri Muğla’daki kömür ve köylülerin yaşadıklarını ortaya kondu. Belgeselin Proje Danışmanlığını Mustafa Tuncaelli, yönetmenliğini ise Kerem Topuz yaptı.
KÖMÜR OCAKLARI YÜZÜNDEN YAŞANAN ‘YIKIM’
Belgeselde, Eskihisar, Yeşilbağcılar, Bağyaka, Tınaz, Karakuyu, Sekköy, Hüsamlar ve İkizköylü vatandaşlar düşüncelerini yansıtırken, Çevre Mühendisi Deniz Gümüşel, Gazeteci Olcay Akdeniz, Eğitimci-Yazar Hamdi Topçuoğlu, Doç. Dr. Sergender Sezer, ve Opr. Dr. Naki Bulut gibi konunun uzmanlar da açıklamalar yaptı.
Belgeselde öne çıkanlar:
* Milas’ta 1978-2020 yılları arasında yaklaşık 3 bin 400 hektar alan yok termik santral ve kömür ocakları tarafından yok edildi.
* Yatağan ilçesinde 1979-2020 yılları arasında yaklaşık 3 bin 600 hektar alan yok edildi.
* Kömür işletme ruhsat sınırları içerisinde Yatağan-Menteşe bölgesinde 31 mahalle; Milas bölgesinde 29 mahalle olmak üzere 60 mahalle bulunuyor.
* Yaklaşık 40 yıl boyunca 8 köy tamamen, 4 köyün büyük bir bölümü ve 11 köyün bir kısmı yok edildi. Geriye kalan ve 15’i büyük zarar gören 52 mahalle yok olma tehdidi altında.
İLÇELERE GÖRE DAĞILIM ŞÖYLE
* MİLAS: İkizköy, Sekköy, Hüsamlar yok edildi.
* Dereköy, Türkevleri, Çamlıca ve Alatepe mahallelerinin büyük bölümü yok edildi.
* Karacaağaç, Bağdamları, Çakıralan, Gürceğiz, Pinar bir bölümü yok edildi.
* YATAĞAN-MENTEŞE Tınaz, Kafaca yok edildi.
* Eskihisar, Yeşilbağcılar, Bağyaka, Karakuyu-Kafaca yok edilip yeni yerlerine taşındı.
* Şahinler, Turgut, Kapubağ, Çaybükü, Salihpaşalar, Akçaova kısmen yok edildi.
KÖMÜR RUHSAT ALANLARINDAN ETKİLENEN YERLER
* Menteşe’de Çaybükü, Kafaca, Paşapınarı, Salihpaşalar, Akçaova, Dağpınar.
* Yatağan’da Yava, Hisarardı, Hacıbayramlar, Hacıveliler, Turgutlar, Gökgedik, Kırıkköy, Zeytinköy, Turgut, Yeşilbağcılar, Nebiköy, Akyol, Yeni, Yeniköy, Şahinler, Eskihisar, Köklük, Kozağaç, Bencik, Yayla, Yeşilköy, Kapubağ, Bağyaka, Bozüyük, Gökpınar, Bahçeyaka.
* Milas’ta Kayaderesi, Çamköy, Karacaağaç, İkizköy, Karacahisar, Alaçam, Kısırlar, Balcılar, Hasanlar, Çiftlik, Sekköy, Bağdamları, Pınararası, Fesleğen, Akçakaya, Gürceğiz, Bayır, Çakıralan, Dereköy, Yoğunoluk, Hüsamlar, Pinar, Kalem, Türkevleri, Çamlıca, Ören, Alatepe, Kultak.
TERMİK SANTRALLER KAPATILSIN, EKOKIRIMA VE HUKUKSUZLUĞA SON VERİLSİN
Belgeselin ardından Muğla Çevre Platformu, İklim için Adalet Koalisyonu ve Ekoloji Birliği tarafından, “Muğla’da termik santrallar kapatılsın, ekokırıma ve hukuksuzluğa son verilsin” başlığı altında yapılan ortak açıklama şunlara değinildi: “Ne yazık ki, anayasasında ‘hukuk devleti’ yazan Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri, ulusal ve uluslararası yasaları yok sayılmıştır. AİHM kararını uygulamayarak santrallerin işletilmesinin devam etmesine yol vermiştir. Mevcut hükümet de aynı hukuksuzluk politikasını sürdürerek, kapatmak bir yana, bu santrallerin neden olduğu ekolojik kırımı her yıl verdiği kapasite teşvikleri ile ödüllendirmektedir. ‘Devlette devamlılık esastır’ anlayışı, bir kara mizaha dönüşmüştür. Kömür için ormanlık-zeytinlik-tarımsal alanlar tahrip edildi. Topraklarını terk etmek zorunda bırakılan bölge insanının bunu engellemek için yıllarcadır mücadele verdi. Fakat ilimizde hava, su ve toprak kirletilerek yok edildi.”
MUĞLALILAR NE İSTİYOR?
“Termik santrallere verilen bir yıllık teşvik ile zeytine dayalı küçük ölçekli işletmeler kurulabilir ve termik santrallerde ve kömür ocaklarında çalışanlar için istihdam yaratılabilir. Termik santrallerin kapatılması insanları işsizliğe mahkûm etmek anlamına gelmiyor, alternatifler yaratılabilir” ifadelerinin devamında ise şu düşünceler yer aldı:
* Küresel iklim kriziyle mücadelede 2050’lerin başında “net sıfır” hedefine ulaşmak ve son 20 yılda hızla artan doğa tahribatını azaltmak için kömürden çıkılmalıdır.
* 25 yıldır uygulanmayan mahkeme kararı uygulanarak Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy santralleri ve bunların maden sahaları kapatılmalı.
* Ekosistem ve iklime ağır tahribat ve insan sağlığına zarar veren, emekliye ayrılma yaşı gelmiş olmasına karşın hukuksuzca çalıştırma ısrarından ve kamu kaynaklarının sermayeye aktarımından vazgeçilmelidir.
* Kapanacak termik santrallere kamu bütçesinden ayrılan her türlü teşvik ve destek santral ve maden ocaklarında çalışan emekçilere yeni istihdam alanları sağlamak için harcanmalıdır.