10080,35%1,33
39,81% 0,01
46,89% -0,13
4276,55% 1,16
6852,92% 3,13
Mustafa SARIİPEK/MUĞLA
Muğla’da sahnelenen Nazım Hikmet Ran’ın kaleme aldığı Kuvayi Milliye Destanı oyunu nefes kesti. İdyma Çağdaş Sanat Derneği katkıları ile sanatseverlerle buluşturulan tiyatro oyununu Kazım Akşar sahneye uyarladı. Pazar günü ise tek perdelik komedi Sahne Işıkları oyunu sahnelendi.
Muğla’da Cumartesi günü sahnelenen Türk şiirinin çizgisini değiştirmiş, çok yönlü, evrensel şair ve yazar Nazım Hikmet Ran’ın 1939’da yazmaya başlayıp 1941’de bitirdiği “Kuvâyi Milliye Destanı” oyunu nefes kesti. İdyma Çağdaş Sanat Derneği katkıları ile sanatseverlerle buluşturulan tiyatro oyununu Kazım Akşar sahneye uyarladı. Pazar günü ise tek perdelik komedi Sahne Işıkları oyunu sahnelendi.
Türkiye’de ilk defa 1965’te “Kurtuluş Savaşı Destanı” adıyla yayımlanan, 1968’de ise şimdiki adına kavuşan yapıt, Türk edebiyatının en önemli metinlerindendir. “Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, câhil, hakim ve çocukturlar ve kahreden yaratan ki onlardır” sözüyle başlayıp aynı sözlerle biten destanda ayrıca Mustafa Kemal’in Nutuk’undan da geniş ölçüde yararlanılmış, oradaki, tarihsel bilgiler ustalıkla şiirselleştirilmiş.
KUVAYİ MULLİYE DESTANI: ONLAR (Kutu olabilir diye yazdım)
Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar ve kahreden yaratan ki onlardır, destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
Onlar ki uyup hainin iğvasına sancaklarını elden yere düşürürler ve düşmanı meydanda koyup kaçarlar evlerine ve onlar ki bir nice murtada hançer üşürürler ve yeşil bir ağaç gibi gülen ve merasimsiz ağlayan ve ana avrat küfreden ki onlardır, destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
Demir, kömür ve şeker ve kırmızı bakır ve mensucat ve sevda ve zulüm ve hayat ve bilcümle sanayi kollarının ve gökyüzü ve sahra ve mavi okyanus ve kederli nehir yollarının, sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı bir şafak vakti değişmiş olur, bir şafak vakti karanlığın kenarından onlar ağır ellerini toprağa basıp doğruldukları zaman.
En bilgin aynalara en renkli şekilleri aksettiren onlardır.
Asırda onlar yendi, onlar yenildi.
Çok sözler edildi onlara dair ve onlar için: zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur denildi.
Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel, rahat günlere inanıyordu ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında, birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: “Üç,” dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu.
Bıraksalar ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe’den Afyon ovasına atlayacaktı.”
SAHNE IŞIKLARI
Sahne Işıkları oyunu ise 27 Kasım Pazar günü Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi Yıldız Kenter sahnesinde sanatseverlerle buluştu. Muğla Sahne Derneği Tiyatrosu katkıları ile izleyicisi ile buluşan tek perdelik komedi Sahne Işıkları oyunu yoksulluk içinde yaşayan tiyatro çalışanlarının hayatta kalma mücadelesi ve bu mücadele sonunda azim ile elde ettikleri başarıları konu alıyor. Utkan Özüpak’ın kaleme aldığı Sahne Işıkları oyunu “Işıklar sadece hak edenlerin üzerinde parlar” sloganı ile izleyicinin beğenisini topladı.