9390,51%1,20
38,74% 0,39
43,40% 0,27
4146,90% 1,06
6711,63% -0,27
Mustafa SARIİPEK/MUĞLA
Muğla’nın Köyceğiz ilçesindeki Sandras Dağı’nda, Damla Madenciliğin patlatmalı yeraltı krom ocağı ve maden arama projelerine verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için dava açıldı. Sandrası Koruma Platformu, davalar için vatandaşların arkasında oldukları belirtildi.
Muğla’nın Ortaca ilçesi Çaylı, Gölbaşı mahalleleri ile Köyceğiz’in Akyaka, Pınarköy bölgelerindeki Damla Madenciliğin patlatmalı yeraltı krom ocağı ve maden arama projelerine verilen “ÇED gerekli değildir” kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için bölge halkı dava açtı. Sandrası Koruma Platformu’nca yapılan açıklamada, “Yaşam savunucuları ve vicdan sahibi halkımızı ormanlar, su, toprak ve binlerce canlının meskeni olan Sandras ile dayanışmaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Damla Madencilik tarafından yapılması planlanan patlatmalı yeraltı krom ocağı projelerine Muğla Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından Temmuz ayında “ÇED gerekli değildir” kararı verilmişti.
YASALAR HİÇE SAYILIYOR
Sandrası Koruma Platformu yapılan açıklamada, “Platform olarak bizler, doğamızı ve yaşam hakkımızı sistematik bir biçimde tehdit eden sermaye ve rant açlığına karşı, sürdürülebilir bir ekosistem için yaşam mücadelemize devam ediyoruz. Anayasanın 56. maddesinde geçen ve Birleşmiş Milletlerce de tanınan insan haklarımız olan sağlıklı, temiz ve sürdürülebilir bir çevrede yaşama hakkı her geçen gün yasalar hiçe sayılarak yeni maden proje ve talepleri ile ihlal edilmektedir. 48. Oturum, 13. İlke Kararında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi çevresel bozulma, iklim değişikliği ve sürdürülebilir olmayan kalkınmanın gelecek nesillerin yaşam hakkı dahil temel insan haklarını ihlal ettiğini açıkça belirtmiştir” ifadeleri yer aldı.
SANDRAS DAĞI BÖLGEMİZİN ÖNEMLI BIR YAŞAM KAYNAĞI
Sandras Dağı’nın su kaynakları, toprağı, barındırdığı tüm endemik ve çoğu tehlike altında olan bitki ve hayvan biyomları ile Muğla’nın ana ve en önemli bir yaşam kaynağı olduğunun belirtildiği açıklamanın devamı şöyle: “Bu bağlamda bölgedeki maden projelerinin bölgemize getireceği iddia edilen kamu yararı düşünülmeli. Bölge doğasının ve su kaynaklarının korunarak gelecek nesillere aktarılması, sosyo-kültürel yapının, kırsal yaşam alanlarının ve toplumsal huzurun korunmasıyla elde edilecek kamu yararından daha üstün değildir. Maden projelerinin varlığı dahi bölgede hali hazırda süregelen kamu yararına açık bir tehdit oluşturmaktadır. Maden alanının bir kısmı Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma (ÖÇK) alanı içinde kaldığı için binlerce endemik canlıyı tehdit etmektedir. Bölge aynı zamanda Önemli Doğa Alanı, Doğal Sit, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Kartal Gölü Milli Parkı gibi doğal değerleri yüksek, korunan alanlarla iç içedir.”
BÖLGEDEKİ FLORA VE FAUNA
Doğa Derneği’nce yapılan “Önemli Doğa Alanları” araştırmasına göre bölgede 63 bitki taksonu ÖDA (tehlike altındaki biyolojik çeşitlilik) kriterlerine uyduğu, bu bitkilerin dünya üzerindeki bilinen tek bir arada gözlemi Sandras, namı-değer Çiçekbaba Dağı’nda bulunduğunun da altının çizildiği açıklamada, “Akdeniz biyomuna özgü ve dar yayılışlı Lacerta oertzeni kertenkelesi, yine Akdeniz biyomuna özgü ve ülkemize endemik büyük esmer (Maniola megala) ile nesli bölgesel ölçekte tehlike altında olan karagözlü mavi kelebek (Glaucopsyche alexis) de bölgede tehlike altındaki diğer türler arasında.
Sandras ekosisteminin bütünlüğü ve korunması anayasal hak ve sorumluluğumuzdur. Bölgedeki patlatmalı yeraltı krom ocağı ve maden arama projeleri yalnızca bu bölgelerde değil, Muğla genelinde geri dönülemez ekolojik yıkımlar oluşturacak, bölge için elzem olan zengin su kaynaklarını kurutacak ve yönünü değiştirecek, toprak ve habitat canlılığını büyük ölçüde tahrip edecektir” denildi.
14 YILDA ÇOK ŞEY KAYBEDİLECEK
Açıklamada, 14 yıl sürecek maden projesi için, milyonlarca yılda oluşmuş bitkisel toprak 54 dönümlük proje alanından 5 ay boyunca saatte 16 ton olmak üzere sıyrılacak ve canlılığını geri dönülemez şekilde yitireceği vurgulandı. Açıklamaya şöyle devam edildi: “Projede maden galerileri ve dinamit patlatmalarıyla yeraltı suyolu bağlantılarının kesilecek. Bölgeye 200 metre uzaklıktaki Kaklık su kaynağı, 50 adet su kuyusu ve projeye 2 kilometre mesafedeki Yuvarlakçay ve Muğla Dalaman sulama alanlarının da su seviyesi düşecek veya kuruyacaktır. 14 yıl boyunca, günde 6, ayda 180, yılda bin 800 patlatma ile yılda 34.6 ton dinamit patlatması kaya kütlesi yapılarını bozacak, yer altı su yollarını değiştirerek azaltacak ya da tamamen kurutacaktır. TEMA vakfı raporlarına göre Muğla ormanlarının yüzde 33'ü ihale ruhsat alanlarına, yüzde 19'u işletme ruhsat alanlarına, yüzde 13'ü arama ruhsat alanlarına tahsis edilmiştir. Toplamda orman alanlarının yüzde 65’inin hukuksuzca ranta açıldığı açıkça görülmektedir. Maden için 11 bin kızılçam ağacı kesilecek, bölgedeki canlılar da yok olacaktır.”
TÜM İLGİLİ DEVLET KURUMLARINDAN TALEPLERİMİZ
* Damla Madenciliğin Arama ve Patlatmalı Yeraltı Krom Maden Ocağı projesi için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir kararının acilen yürütmesinin durdurulması, iptal edilmesi,
* Sandras Dağı eteklerindeki mevcut maden ocaklarının hemen durdurulması, tahrip edilen alanların düzeltilmesi ve yeniden ağaçlandırılması,
* Sandras Dağı’nda maden dahil telafisi mümkün olmayacak doğa tahribatına sebebiyet veren tüm faaliyetlerin durdurulması, yeni talepler ve kapasite artırım talepleri için “ÇED olumsuz” kararı verilmesi ve izinlerin iptal edilmesi,
* Anayasanın 59. ve 169. maddelerinin gözetilmesi,
ULUSLAR ARASI SÖZLEŞMELERE UYULSUN
* Türkiye’nin de taraf olduğu BERN sözleşmesine uyularak Sandras bölgesi içerisindeki Orman bakanlığınca koruma altına alınan yaban hayatın fiili anlamda da korunma altına alınması,
* “Kartal Gölü Tabiatı Koruma Alanı”nın Gökçeova Gölü de dahil olacak şekilde genişletilerek, Sandras Dağı’nın tamamı ve etki alanındaki çevresinin koruma altına alınmasıdır.
Tüm yaşam savunucularını ve vicdan sahibi halkımızı Çiçek Baba’nın, yaşayan ormanların, suyun, toprağın ve binlerce canlının meskeni Sandras ile dayanışmaya çağırıyoruz.