10850%-0,03
40,69% 0,04
47,16% 0,11
4413,13% -0,17
7055,94% 0,00
Mustafa SARIİPEK
Kırşehir’in dağları, gölleri ve bozkırları altın madenciliğine kurban edilmek isteniyor. Seyfe Gölü’nün kuruduğu, çiftçinin susuz kaldığı bir dönemde; yaşamı, suyu ve geleceği savunmak için Ankara’da direniş yapan Kırşehirlilere Muğla Toprağımızı Vermiyoruz Kampanya Grubu’ndan destek: Bozkırın allı turnası uçacak, tezenesi susmayacak
Kırşehirliler topraklarını savunmak için Ankara’da: Altın madenciliğine karşı büyük direniş sürüyor. Kırşehir’de tarım alanları, dağlar, meralar ve Seyfe Gölü havzası altın madenciliği tehdidi altında. DEFAŞ başta olmak üzere, çeşitli maden şirketlerinin ruhsatlarıyla adeta kuşatılan kentte, halk yaşam alanlarını korumak için ses yükseltirken Muğla Toprağımızı Vermiyoruz Kampanya Grubu’ndan büyük destek geldi.
Boztepe ilçesindeki Çimeli ve Körpınar köyleri civarında açılması planlanan altın madeni projesine karşı çıkan Kırşehirliler, 2. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu Toplantısı öncesinde Ankara’da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı önünde toplandı.
ANKARA’NIN İÇME SUYU DA TEHLİKE ALTINDA
Projeye itiraz eden yurttaşlar, altın madeninin sadece Kırşehir’e değil, aynı zamanda Ankara’nın içme suyu kaynaklarına da büyük tehdit oluşturduğunu dile getiriyor. 40 milyon tonluk tehlikeli atık barajının, Kızılırmak’a bağlı dereler üzerinde planlandığını hatırlatan yaşam savunucuları, kuraklıkla boğuşan bölgenin susuzluk ve gıda kriziyle daha da derinleşeceği uyarısında bulundu.
KIRŞEHİRLİLERİN YANINDAYIZ!
Muğla Toprağımızı Vermiyoruz Kampanya Grubu yaptığı açıklamada, “Ülkemizin her yanı madencilik ruhsatları ile kaplanmış durumda. Ne yazık ki, biyoçeşitliliği ile çok özel ve kıymetli bozkır ekosisteminin, Seyfe Gölü'nün temsilcisi Kırşehir de bu illerimizden biri. Kırşehir için dağıtılan altın madeni ruhsatlarını ibretle takip ediyoruz. DEFAŞ (Koç Holding ve Fernas ortaklığı), Eti Gümüş, Koza Altın, Universal, Eti Bakır ve daha pek çoğu. Kervansaray Dağı, Bozçalı Dağı daha şimdiden delik deşik edildi. Seyfe Gölü gibi uluslararası sözleşmelerle ( Ramsar) koruma altında olan bir tabiat parkını da kapsayan ruhsatların giderek kent merkezine doğru yaklaştığını görüyoruz İliç’te yaşanan felaket ortada iken, Bergama’da, Efemçukuru’nda, Kazdağları’nda, Cerattepe’de, Fatsa’da, Eskişehir Kaymaz’da, Sivas Bakırtepe’de, Gümüşhane Mastra’da altın madenciliğinin yol açtığı ekolojik yıkımlar biliniyorken hala yeni altın madeni projelerinin Kırşehir’de de açılmasında ısrar edilmesinin arkasındaki gerçekleri çok iyi biliyoruz: Sermayeye sömürecek yeni kaynak, daha fazla kar. Hem ülkemizde hem de Kırşehir’de büyük bir susuzluk ve kuraklık yaşanmaktadır” ifadeleri yer aldı.
SEYFE GÖLÜ KURUDU
Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi: “Kırşehirli çiftçiler tarlaları ve hayvanları için su bulamamaktadır. Altın şirketleri Kırşehir’in kısıtlı su varlıklarına da göz koymuş durumda. Altın madenciliği, Kırşehir’in dağlarını, meralarını, tarım alanlarını, bozkır ekosistemini, bitkisel ve hayvansal üretimini yok ederek Kırşehir’i açlık ve susuzluğa mahkum ederken ülkemizin gıda açısından dışa bağımlılığını artıracak. Kırşehirliler bugün sahip oldukları değerleri savunmak ve korumak için Ankara’dalar.
DEFAŞ’ın Boztepe’de, Çimeli ve Körpınar köyleri yakınlarında açmak istedikleri Altın Madeni Projesi için itirazlarını 2. İnceleme Değerlendirme Komisyonu Toplantısı’nda da dile getirmek Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nda olacaklar. Söz konusu proje Ankaralıları da çok yakından ilgilendiriyor. Proje kapsamında, Ankara’nın içme suyu kaynağı olan Kızılırmak’a bağlı dereler üzerinde 40 milyon ton kapasiteli tehlikeli maden atık barajı yapılacak. Kırşehirli yaşam savunucularının verdiği mücadeleyi sonuna kadar destekliyor, her zaman yanlarında olduğumuzu belirtmekten onur duyuyor, mücadelelerinde başarılar diliyoruz. Yaşam altından değerlidir! DEFAŞ ve diğer altıncı şirketler Kırşehir’i terk edecek! Bozkırın allı turnası uçacak, tezenesi susmayacak!”