
Mustafa SARIİPEK/
“Ormanlar önce Orman Kanunu’ndan korunmalı” başlığıyla ormanları korumak için başlatılan OrmanlardanEliniCek imza kampanyasında toplanan yaklaşık 70 bin imza Dünya Ormancılık Haftası’nda Orman Genel Müdürlüğü’ne teslim edildi.
Yeni orman kanunu talebiyle change.org/OrmanlardanEliniCek adresinde imza kampanyası yürüten 50 kurumdan temsilciler, Dünya Ormancılık Haftası kapsamında Orman Genel Müdürlüğü’nü ziyaret etti ve kampanyalarına gelen 70 bine yakın imzayı teslim etti. Kampanyacıların talebi net: Ormanlar önce Orman Kanunu’ndan korunmalı.
Yürürlükteki Orman Kanunu her ne kadar ormanların korunmasına ilişkin olsa da ormanları madencilik, enerji, turizm, konut ve ulaştırma projelerine açan 16., 17. ve 18. madde düzenlemeleri, kanunun ormanları korumaya ilişkin hükümlerini etkisiz hale getiriyor. İlgili maddeler nedeniyle yok edilen orman alanı miktarı her yıl yaklaşık 54 bin futbol sahasına (38 bin hektar). denk geliyor Bu, her yıl yok edilen orman alanlarının yanan alanlardan daha fazla olduğu anlamına geliyor.
ORMANLAR, MERALAR VE TAPUDA TESCİL EDİLMEMİŞ HER YER DEPREM BÖLGESİNDE İNŞAATA AÇILDI
change.org tarafından yapılan açıklamada, “Orman Genel Müdürlüğü tarafından Mart 2023’de yayınlanan 2022 Orman Genel Müdürlüğü Faaliyet Raporu’nda, ormanları yapılaşma ve enerji projeleri için orman dışı amaçla kullanım izinlerinin hızlandırılmış olduğu belirtildi. Ayrıca yıkıcı depremlerin ardından 24 Şubat tarihinde yayınlanan Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na olağanüstü yetkiler verildi. Ormanlar, meralar ve tapuda tescil edilmemiş her yer deprem bölgesinde inşaata açıldı. Ardından, İstanbul başta olmak üzere şehir içinde veya kenarında bulunan ve yapılaşma izni verilmeyen özel ormanların imara açılmasına yol açacak kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi‘ne sunuldu.
Change.org/OrmanlardanEliniCek adresinde kampanya yürüten 50 kurumun temsilcileri ve İklim için Türkiye ekibinden genç iklim aktivisti Bensu Budak Orman Genel Müdür Yardımcısı Recep Ateş’e yaklaşık 70 bin imza teslim edildi” yer aldı.
2 SAAT SÜREN TOPLANTI YAPILDI
Toplam 2 saat süren toplantıda Orman Genel Müdür Yardımcısı Recep Ateş ile Türkiye’de ormanların korunması hakkında politikalar, orman yangınlarına karşı alınan son tedbirler ve ormanlar hakkında son yasal değişikliklerle ilgili görüşme yapıldı. Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü Süheyla Doğan, kampanya ve imza teslimi hakkında “Bugün orman kayıplarının temel nedenlerinden biri olan Orman Kanunu’nun 16., 17. ve 18. Maddelerinin ormanları korumak için yeniden düzenlenmesi talebini içeren ve 2 yıldır 50 kuruluşla yürüttüğümüz ‘Ormanlardan Elini Çek’ kampanyamızın imzalarını teslim edip, ormanların korunmasından sorumlu genel müdür yardımcısıyla görüştük. Ancak ormanları korumak için mücadelemiz bitmedi çünkü onca orman ve can kaybına rağmen, bugün bile orman yok olmasına sebep olacak, özel ormanları imara açan yeni bir yasa teklifi mecliste. Bu yüzden ormanları gerçekten koruyan yasal düzenlemeler için kampanyalarımıza devam edeceğiz” dedi.
ORMANLARIN KORUNMASI VE GELECEĞE AKTARILMASI İÇİN GEREKLİ ADIMLAR ATILMALI
Yüksek Orman Mühendisi Doç Dr. Cihan Erdönmez son bir yılda ormanlara verilen zararları şöyle değerlendirdi: “Ülkenin pek çok noktasında orman alanları farklı amaçlarla (madencilik, enerji, ulaştırma, turizm vb.) tahrip edilmeye devam edildi. Bitkiler orman yangınlarının adeta suçlusu ilan edilerek, orman yangınlarına karşı alınması gereken onca önlem dururken yollara yakın alanlardaki bitkiler kesilerek yangınlar önlenmeye çalışıldı. Orman Kanunu'nun 17'nci maddesinin 3'üncü fıkrasının uygulanması ile ilgili yönetmelik değiştirilerek yeni orman alanlarının tahribinin önü açıldı. Deprem bölgesinde yeni konut yapımı için orman alanları yine ucuz arsa olarak düşünüldü. Konut yapılacak alanların belirlenmesi yetkisi orman teşkilatından alınarak daha büyük bir yıkıma prim verilmiş olundu. Orman Parkları Yönetmeliği çıkarılarak halkın rekreasyonel ihtiyaçlarının karşılanması amacına dönük orman alanlarındaki tahribatın boyutlarının büyümesinin önü açıldı. Özel ormanlar parçalanarak orman statüsünden çıkarılmaya çalışılıyor. Kısacası, 21 Mart 2022'den 21 Mart 2023'e kadar geçen sürede ormanlarımız zarar görmeye devam etti. Umarım önümüzdeki bir yıl yıllardır süren bu kötü gidişatın değiştiği, ormanlarımızın korunması ve geleceğe aktarılması için gerekli adımların atılmaya başlandığı bir yıl olur.”
ORMAN EKOSİSTEMLERİ ADETA YOK OLDU
Orman Politikaları Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Atmış ise, “mega” altyapı projeleri, enerji santralleri ve onların iletim hatları, maden ve taş ocakları, turizm vb. kullanımlar nedeniyle ülke yüzölçümünün yüzde 29,6’ünü (23,1 milyon hektar) kaplayan orman ekosistemlerin adeta yok olduğunun altını çizdi. Atmış, “Buna bir de yanlış ağaçlandırma politikaları eklendiğinde, büyük oranda habitat kaybı ve parçalanmaya uğrayan ormanlarımızın doğal yapısının bozulduğu biliniyor. Büyük orman alanları son yıllarda hızla küçük parçalara bölünerek buralarda artan yerleşimler ile insan faaliyetleri nedeniyle yangın riski de artmaktadır. Oluşan bu parçalanmanın en büyük nedeni; ormanlarda gerçekleştirilen ormancılık amacı dışındaki tahsisler ve 2/B ile orman dışına çıkarılmış alanların işgalcilerine satılmasıdır. Yangınlar, korunan alanları kullanılan alanlara dönüştürüyor. Özel ağaçlandırmalar, endüstriyel plantasyonlar, aşırı odun üretimi vb. nedenler de orman bozulmasına hız kazandırıyor. Bu da bir taraftan orman köylülerinin ekonomik durumu daha da kötüleşmiş ve ormanla ilişkilerindeki denge bozulmuş, diğer yandan kırdan kente göçlerin doğurduğu çarpık kentleşme, kent çeperlerindeki ormanların yok oluşunu hızlandırıyor” dedi.
2008 SONRASI NEREDEYSE TAMAMEN İNŞAAT VE RANTA ODAKLANILDI
Türkiye ekonomisinin büyüme ekseninin özellikle 2008 sonrası neredeyse tamamen inşaat ve ranta odaklandığını da sözlerine ekleyen Prof. Atmış, Bu durum ne yazık ki ormanlar gibi diğer doğal varlıklar üzerinde de büyük tehditler oluşturmuş ve ülkenin bütün doğasının ekonomik büyümeye hizmet edecek şekilde yönetilmesi anlayışı ağırlık kazanmıştır. Üstelik bu anlayışa sahip olanlar, mevcut sorunların doğru tespit edilmesi yerine, hiç sorun yokmuş gibi davranmakta, hatta ormanları çok başarılı bir şekilde yönetiyormuş gibi hareket etmektedir. Bu da ormanlarımızdaki yıkımın hızını iyice artırmaktadır,” yorumunda bulundu” diye konuştu.
Yorum Yazın