10954,82%-0,01
40,74% 0,04
47,77% 0,40
4403,18% 0,44
7065,61% 0,49
Mobbing, Ekonomik Sıkıntılar ve Adaletsiz Atamalar Can Almaya Devam Ediyor
Türkiye’de uzun süredir görmezden gelinen bir gerçek var: polis intiharları. Her yıl onlarca emniyet mensubu, yaşadığı baskı, ekonomik zorluklar, bitmeyen soruşturmalar, adaletsiz atamalar, mobbing ve dayanılmaz çalışma koşulları nedeniyle yaşamına son veriyor. Bu, yalnızca bireysel trajedilerin toplamı değil, kurumsal sorunların acı bir yansıması.
Polisler gece gündüz demeden toplumun güvenliği için görev yaparken, kendi yaşamlarında derin bir huzursuzluk yaşıyor. Yıllarca hizmet eden bu insanlar, en ufak bir hata veya keyfi idari kararla hayatlarının altüst olabileceğini biliyor. Bir soruşturma, bir sürgün, bir haksız atama… Ardından gelen sessiz bir çığlık. Her intihar vakası, geride yıkılmış aileler, yetim kalan çocuklar ve cevapsız sorular bırakıyor.
Devletin en önemli sorumluluklarından biri, güvenliği sağlayan personelin güvenliğini, huzurunu ve onurunu korumaktır. Ancak yıllardır bu konuda tek yapılan, acı haberlerden sonra ezberlenmiş taziye mesajları ve “çalışmalar sürüyor” açıklamaları. Ne etkin bir psikolojik destek sistemi var, ne adil bir görev düzeni, ne de mobbingin önüne geçen bir mekanizma.
Bu sorun yalnızca emniyet mensuplarının değil, tüm toplumun sorunudur. Çünkü her kaybedilen polis, kamu düzeninin, adalet duygusunun ve insan onurunun kaybıdır. Polis, bu ülkenin evladı, kardeşi, komşusu, dostudur. Onları umutsuzluğa iten her şey, hepimizi yaralıyor.
Anahtar Parti, konunun Meclis gündemine taşınması ve kalıcı çözümler üretilmesi için çağrı yaptı:
“Kim rahatsız olursa olsun, bu meselenin araştırılmasını ve şeffaf şekilde ele alınmasını istiyoruz. Artık laf değil, icraat zamanı.”
Anahtar Parti yetkilileri, her intihar haberinden sonra yapılan göstermelik açıklamaları eleştirerek, “Sessiz çığlıkları duymamak bu ölümlere göz yummaktır” dedi.