Fulya OMAÇ / Sakız Adası - YUNANİSTAN Bir kıyı yanarsa, öteki kıyı da yüreğinde hisseder… Sakız Adası’nın üç gün süren büyük yangınının ardından küllerinden doğan umut, şimdi Ege’nin öte yakasına, İzmir’e nefes olmak istiyor. Sakızlı turizmciler, “Biz söndürdük, sıra sizde” diyerek karşı kıyıdaki dostlarına dayanışma eli uzatıyor. Bu çağrıya İstanbul’dan yankılanan bir ses de eşlik ediyor: Fener Rum Patriği Bartholomeos, Türkiye’deki yangınlar için “Tanrı güç versin, dualarımız sizinle” diyerek kalpten destek sunuyor. Sakız ise tüm sıcaklığıyla Türk dostlarını bekliyor.
Ege’nin Külleri: Sakız’la Başladı, İzmir’le Devam Ediyor
BARTHOLOMEOS’TAN DUA, SAKIZ’DAN DESTEK: İZMİR’İN YANINDAYIZ
Ege’nin en otantik adalarından Sakız (Chios), 22 Haziran’da başlayan ve üç gün süren büyük bir orman yangınının ardından hem doğasını hem de turizmini yeniden ayağa kaldırma çabasında. 40 bin dönümü aşkın alanı etkileyen yangın, asırlık sakız ağaçlarından ada florasına kadar pek çok canlı dokuyu etkileyerek yerel ekosistemi derinden sarstı. Ancak Sakızlılar, küllerin inadına toprağı ve yaşamı onarmak için el birliğiyle çalışıyor. Yangının üzerinden yalnızca birkaç gün geçmişken, bu kez Ege’nin karşı kıyısı alevlere teslim oldu: İzmir’in Menderes, Seferihisar ve Gaziemir ilçelerinde aynı anda başlayan yangınlar, kuvvetli rüzgarın etkisiyle hızla yayıldı; yerleşim yerlerini tehdit etti. Yangınlar üç gün içinde 14 bin futbol sahası büyüklüğünde yaklaşık 10 bin hektarlık alanı küle çevirdi.
Sakız’da doğa yeni filizler ararken, İzmir’de doğa külle sınanıyor. Bu ortak felaket, iki yakada da aynı acıyı büyütüyor.
Yunanistan ve Avrupa kamuoyunda büyük yankı uyandıran yangının ardından, adanın turizm temsilcileri, yaşanan felaketin ziyaretçilerde endişeye yol açmaması için hızlıca harekete geçti. “Ada güvenli, ziyaretçilerini bekliyor. Doğası onarılıyor, misafirperverlik devam ediyor.” mesajıyla Sakız’ın yeniden ayağa kalktığını vurgulayan temsilciler, aynı zamanda yangınla boğuşan İzmir’e de dayanışma mesajı gönderdi.
BARTHOLOMEOS’TAN TÜRKİYE’YE YANGIN DAYANIŞMASI MESAJI
Sakız Adası’nda kontrol altına alınan yangınların ardından, Ege’nin karşı kıyısında alevlerle boğuşan Türkiye’ye bir destek mesajı da İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi’nden geldi. Ekümenik Patrik I. Bartholomeos, 1 Temmuz tarihinde yaptığı açıklamada, Türkiye’deki yıkıcı orman yangınlarından etkilenen tüm vatandaşlarla dayanışma içinde olduğunu belirtti. İzmir, Bodrum, Antalya ve Hatay başta olmak üzere yangından zarar gören bölgelere hem İstanbul Rum Patrikhanesi hem de şahsı adına destek mesajı ileten Patrik Bartholomeos, yaşanan büyük ekolojik yıkım karşısında derin üzüntüsünü dile getirerek, “Bu zorlu saatlerde, Tanrı’dan itfaiye ekiplerine ve görevli kurumlara güç ve cesaret vermesini diliyoruz. Onların gösterdiği üstün gayret ve görev bilinci için müteşekkiriz. Aynı zamanda dualarımız ve düşüncelerimiz, alevlerden tehdit gören ve endişe içinde olan binlerce vatandaşımızladır” diyen Bartholomeos, yangınlarla mücadele eden tüm kurum ve bireylere içten teşekkür etti.
DOĞAYI HEP BİRLİKTE ONARMALIYIZ
Açıklamasında, yangınların tamamen kontrol altına alınmasının ardından çevresel onarım sürecinin önemine de dikkat çeken Patrik Bartholomeos, şu çağrıda bulundu:
“Son alev söndürüldüğü an itibariyle, ilgili devlet ve yerel makamların, çevre kuruluşlarının rehberliğinde, hep birlikte etkilenen bölgelerin doğal çevresini onarma çalışmalarına destek olmalıyız. Ülkemizin hassas doğasının yeniden yeşermesine katkıda bulunmalı, gelecek nesillerin, bizim büyüdüğümüz güzellikleri yaşayabilmesini sağlamalıyız. Doğal çevremizi koruyarak, tüm insanlığın ortak evi olan gezegenimizi de korumuş oluruz.”
OTELCİLER BİRLİĞİ: “GEÇMİŞ OLSUN İZMİR, SIRA SİZDE”
Sakız Adası turizminin önde gelen isimlerinden Homeros Otelciler Birliği ve Sakız Adası Kiralık Odalar, Daireler ve Turistik Eşyalı Evler Derneği Başkanı Giorgos Mylonadis, İzmir’deki yangınlara dikkat çekerek anlamlı bir dayanışma mesajı verdi:
“Biz Sakız Adası olarak doğayla verdiğimiz bu zorlu sınavı büyük bir dayanışmayla atlattık. Şimdi benzer bir mücadeleyi karşı kıyımız İzmir veriyor. Tüm kalbimizle onların yanındayız. Ege’nin rüzgarı bazen ateşi getirir ama bizler bu kıyılarda umudu yeşertmeyi biliriz. Geçmiş olsun İzmir, siz de başaracaksınız.”
91 PLAJ, YÜZLERCE HİKAYE SİZİ BEKLİYOR
Mylonadis, açıklamasında adanın yangına rağmen turizm cazibesini koruduğunu vurguladı:
“Yangından etkilenen alanlar adanın büyüklüğüne kıyasla sınırlı büyüklükte. Turizm altyapısında herhangi bir hasar meydana gelmedi ve plajlarımız, turistik yerlerimiz, yürüyüş parkurlarımız, pitoresk köylerimiz ve doğal manzaralarımız dokunulmadan kaldı. Ada otantikliğini koruyor ve ziyaretçilerin tatillerinin kalitesi konusunda endişelenecek hiçbir neden yok. Hayat normale dönüyor ve her gün yüzlerce Türk turist uzun günler kalmak için geliyor. Adanın dört bir yanına dağılmış 91 plaj ziyaretçileri bekliyor. Ayrıca festivallerimiz, taze yerel deniz ürünleri ve salatalar, yerel et ve peynirle el yapımı makarnalar, uzo ve lezzetli tatlılar gibi gastronomimiz, geleneklerimiz size unutulmaz bir tatil sunmak için burada. Hepimiz turizm profesyonelleri olarak sizi karşılamak, size hizmet etmek ve konaklamanızın her anının tadını çıkarmanızı sağlamak için buradayız ve sizleri en iyi şekilde ağırlamak için hazırız. Sakız hala Türk misafirlerimizin en sevdiği Yunan adalarından biri olmayı sürdürmek için siz değerli misafirlerimizi bekliyoruz.”
MOUNDROS: BİZ SÖNDÜRDÜK, SİZ DE SÖNDÜRECEKSİNİZ
Sakız Turizm Organizasyonu Başkanı Kostas Moundros da “Biliyoruz ki şu an İzmir’in bazı bölgelerinde benzer bir mücadele veriliyor. Seferihisar, Menderes ve Gaziemir’de alevlere karşı verilen çabayı büyük bir dikkat ve empatiyle izliyoruz. Kalbimiz Ege’nin karşı kıyısında, kahraman itfaiyecilerle ve bölge halkıyla birlikte atıyor. Sakız bu zorlu sınavdan geçti ve dimdik ayakta. Şimdi sıra sizde. Biz söndürdük, siz de söndüreceksiniz. Geçmiş olsun İzmir! Kalbimiz sizinle. Bu ateş elbet diner, umut yeniden filizlenir.” diyerek Sakız’dan İzmir’e dayanışma mesajı gönderdi.
ADA GÜVENDE, HAYAT DEVAM EDİYOR
Moundros, açıklamasının devamında adanın güvenliğini ve canlılığını vurgulayarak turistlere çağrıda bulundu:
“Sakız Adası’nda hayat olağan şekilde devam ediyor. Tüm işletmeler tam kapasiteyle hizmet veriyor, ada her zamanki gibi güvenli, kaliteli ve otantik bir tatil destinasyonu. Oteller, restoranlar, araç kiralama firmaları ve mağazalar aktif durumda. Köyler, plajlar ve tarihi bölgeler sizleri bekliyor. Sosyal medyada paylaşılan eski yangın görüntülerinin Sakız’ın büyüsünü keşfetmenize engel olmasına izin vermeyin. O dönem geride kaldı. Şu an ada, canlı, güvenli ve misafirperver bir tatil rotası. Ortaçağ köyü Mesta, Mastihokhorya (damla sakızı köyleri), Sakız Kalesi, Vrontados, Anavatos ve kuzeydeki el değmemiş doğa; muhteşem plajlar, geleneksel mutfak, festivaller ve yerel misafirperverlik sizlere unutulmaz anlar sunacak. Turizm sektöründeki tüm profesyoneller olarak sizi karşılamak ve tatilinizi keyifli kılmak için buradayız. Sakız’ın eşsiz güzelliklerini keşfetmek için adayı ziyaret edin ve anılarınızı sosyal medyada paylaşarak dünyaya gösterin: Sakız burada, her zamanki gibi canlı, misafirperver ve büyüleyici.”
50 SEKTÖRDE TAX FREE AVANTAJI
Moundros, adanın alışveriş imkanlarına dikkat çekerek özellikle Türk turistlere önemli bir hatırlatma da yaparak, “Sakız Adası, yalnızca doğası, tarihi ve mutfağıyla değil, aynı zamanda cazip alışveriş olanaklarıyla da öne çıkıyor. Adada yaklaşık birçok farklı sektörde Tax Free (vergisiz alışveriş) imkanı sunuyoruz. AB dışından gelen ziyaretçiler, bu uygulamadan yararlanarak alışverişlerinde vergi iadesi alabiliyor. El işi ürünlerden damla sakızlı kozmetiğe, yerel gıda ürünlerinden giyim ve aksesuara kadar birçok sektörde geçerli olan bu sistem, ambalajı açılmamış ve en az 50 Euro değerinde faturaya sahip alışverişlerin, özel anlaşmalı 50 mağazadan yapılması durumunda geçerli. Üstelik alışveriş sonrası limanda hızlıca gümrük onayı alınarak iade işlemi tamamlanabiliyor. Giyim, takı, kozmetik, şarap, zeytinyağı, gözlük, hediyelik eşya gibi ürünlerde yüzde 17’ye varan KDV iadesi sağlanıyor. Sakız’da alışveriş sadece ekonomik değil, aynı zamanda yerel esnafa da destek anlamına geliyor. Türk ziyaretçilerimiz bu avantajları değerlendirerek hem uygun fiyatlarla alışveriş yapabilir, hem de Sakız’dan güzel anılarla dönebilir. Misafirlerimizi sadece deniz, tarih ve gastronomiyle değil, alışveriş keyfiyle de ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz.” diye konuştu.
TOPLULUK TURİZMİYLE DESTEK ÇAĞRISI
Yangın sonrası ekonomik toparlanmayı hızlandırmak için yerel halk, “topluluk turizmi” çağrısında bulunuyor. Ziyaretçilerden şu dört temel konuda destek bekleniyor: Ada ürünlerini (sakız, zeytinyağı, şarap) satın almak, Küçük aile işletmelerini tercih etmek, Taverna ve kafelerde yerel halkla etkileşim kurmak ve Sosyal medyada adanın güzelliklerini paylaşarak dijital görünürlük sağlamak.
Bu yaklaşım sadece ekonomik değil, aynı zamanda yangın sonrası kolektif iyileşmenin de bir parçası olarak görülüyor.
Sakız Adası yangını hakkında, Neler olmuştu?
AYNI ANDA ÜÇ NOKTADA BAŞLADI
22 Haziran Pazar günü öğle saatlerinde, adanın kuzeyinde Kofina, Agia Anna ve Agios Makarios Vrontadon bölgelerinde üç ayrı noktada başlayan yangın, 5-6 bufor şiddetli esen rüzgarın etkisiyle kuzeydoğudan güneybatıya doğru hareket ederek hızla yayıldı. Üç gün süren alevler 40 bin dönümden fazla alanı kül etti. Ada halkına kabus yaşatan yangında 17 yerleşim birimi tahliye edildi. Yunan hükümeti olağanüstü hal ilan etti. Göç Bakanı Makis Voridis’in talimatıyla, bölgede bulunan VIAL Mülteci Kampı’ndaki yüzlerce kişi kapalı bir stadyuma tahliye edilirken, yangından etkilenen köylerde yaşayan yerel halk da belediye binalarında ve adanın sahillerinde toplandı. Kent merkezine ulaşmadan söndürülen yangında can kaybı yaşanmadı. Söndürme çalışmalarına 444 itfaiyeci, 85 araç, 21 orman komando birliği ve 18 hava aracı (4 uçak, 14 helikopter), gönüllüler ve ada sakinleri katıldı. Atina, Selanik, Kavala ve Midilli’den sevk edilen takviye ekiplerle operasyon genişletildi. Leptopoda’daki yangına neden olduğu belirtilen 31 yaşındaki ev hizmetçisi olarak çalışan Gürcistan uyruklu bir kadın, ihmal kaynaklı (sigara söndürme) kundaklama suçundan göz altına alındı, ancak olay yetkililer tarafından araştırılıyor.
WWF: DOĞAL YENİLENME RİSKİ ALTINDA
Avrupa Birliği’nin (AB) Copernicus programından alınan uydu görüntülerine göre, yangınlarda 4 bin hektardan fazla alan kül oldu. Hasar tespit çalışmaları halen devam ederken, tahribatın tahmin edilenden daha büyük olabileceği ifade ediliyor. WWF Yunanistan ve Atina Ulusal Gözlemevi’ne bağlı meteo.gr’in analizine göre ise, yangın 32 bin dönüm doğal bitki örtüsünü ve 3 bin 800 dönüm koruma altındaki alanı yok etti. İlk belirlemelere göre birkaç ev, depo, derme çatma evler, tarım tesisi ve kırsal yapı alevlere kurban olurken, birçok besi ve yabani hayvanı da telef oldu. Ada ekonomisinin temel taşlarından olan sakız ağaçları 2012 ve 2016 yangınlarında olduğu gibi bu yangında da zarar gördü. Uzmanlara göre, Sakız Adası'nda son yıllarda sıklaşan yangınlar, doğanın kendini yenileme gücünü ciddi şekilde tehdit ediyor. Bazı alanlarda doğanın kendini toparlamasının artık mümkün olamayabileceği ifade ediliyor.
GEÇMİŞİN YARALARI, GELECEĞİN UMUDU
Yangın Sakız Adası’nın doğasını son 13 yıl içinde üçüncü kez derinden etkiledi. Ancak bir kez daha yaralarını sarmaya çalışan ada halkının direnci, doğaya olan sevgisi, dayanışma ruhu, turizmdeki kararlılığı ve misafirperverliği, bu felaketi bir yeniden doğuşa dönüştürme çabasında. Doğasının yandığı ama umudunun sönmediği bir dönemden geçen Sakız Adası yalnızca yaralarını sarmaya değil, geleceğini yeniden inşa etmeye hazırlanıyor. Ve şimdi, yanık toprağın sessizliğinde filizlenen umutlar var. Küllerinden doğmaya hazırlanan bir ada var. Ve o ada, Türk ziyaretçilerini tüm misafirperverliğiyle bekliyor.
ALEVLERİN GÖLGESİNDE ZORLU GÜNLER
Ülkemizde ise orman yangınlarıyla zorlu mücadele sürüyor. Sıcaklıkların yükselmesi, dikkatsizlik, sorumsuzluk belki de bazısı sabotaj nedeniyle birçok noktada orman yangını çıktı. Kuvvetli fırtınanın da etkisiyle alevler geniş alanlara yayılırken, yürek burkan görüntüler ortaya çıkıyor. Haziran ayının son beş gününde çıkan 342 yangından 6’sı devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasına göre, 1 Haziran’dan bu yana Türkiye genelinde 1516 yangın meydana geldi. Bu yangınların 1507’si kontrol altına alındı.
BAKAN YUMAKLI: YANGINLARIN 126’SI SİGARA İZMARİTİNDEN
Temmuz ayına 3 ilde devam eden yangınlarla giren Türkiye’de, yangınların biri söndürülüyor, diğeri başlıyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yangınların orman dışı alanlardan çıkma sıklığının arttığını belirterek, 58 yangının anız yakımından, 126’sının sigara izmaritinden, 34’ünün piknik ateşinden ve 26’sının da çöplük kaynaklı olduğunu açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise İzmir, Bilecik ve Hatay’daki yangınlar nedeniyle 50 binden fazla vatandaşın geçici olarak güvenli bölgelere tahliye edildiğini duyurdu. İlk tespitlere göre, Bilecik’te 64 konut, 3 iş yeri ve 20 ahır; İzmir’de ise 132 konut ve 1 iş yerinde hasar oluştu.
İZMİR’DE 10 BİN HEKTARLIK ALAN KÜLE DÖNDÜ
İzmir’i günlerdir etkileyen yangınlar, beraberinde ekolojik ve ekonomik yıkımı da getirdi. İzmir Planlama Ajansı (İZPA) yetkilileri, özellikle Seferihisar ve Menderes bölgelerini etkileyen yangınların, ciddi habitat kayıplarına neden olduğunu açıklarken yine bölgeye özgü türlerin yok olduğunu, yanan tarım, orman ve mera alanlarından dolayı yaklaşık 50 bin küçükbaş hayvanın doğal beslenme alanlarını kaybettiğini dile getirdi. İZPA ayrıca Türkiye genelinde1 Haziran ile 1 Temmuz tarihleri arasında çıkan yaklaşık bin 600 yangının yüzde 40’ı ormanlık alanlarda, yüzde 60’ı ise orman ve kentlerin kesişim noktalarında gerçekleştiğini, orman yangınlarının yüzde 87’sinin de insan kaynaklı ve çoğunun ihmal sonucu çıktığına dikkat çekti. 14 bin futbol sahası büyüklüğünde yaklaşık 10 bin hektarlık alanı küle çeviren alevler, arıcılık ve zeytincilik faaliyetlerini de olumsuz etkiledi.
Bir kıyı yanarsa, öteki kıyı da yüreğinde hisseder. Sakız Adası’ndaki dostlarımıza içten geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, dayanışma mesajları için teşekkür ediyoruz. Ülkemizde devam eden yangınların da bir an önce kontrol altına alınmasını, bir daha böylesi felaketlerin yaşanmamasını, her iki tarafın doğasının en kısa sürede yeniden yeşermesini ve yaraların hızla sarılmasını diliyoruz.