“Sözüm Söz; Fındık” 4 Doların Altına Asla Düşmeyecek

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte Giresun’da düzenlenen mitinge katıldı.

CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Elin oğlu, bizim ürettiğimiz fındıktan milyar dolarları kazanıyor. Ama bu fındığı üreten Karadenizli kazanamıyor. Niçin? Dedim ki, ‘Sen her şeyi dolara bağladın. Köprüye geçiş dolar, bilmem ne alıyorsun dolar, kendine maaş alıyorsun dolar. E bu fındığı da o zaman dolar yapalım. Kilosu 4 dolar…’ Bunun büyük bir kısmı, zaten yüzde 90’ı dışarıya ihraç ediliyor. İhraç ürünü aynı zamanda. O zaman 4 dolar yaparsın, sabit fiyat olur, dolayısıyla üretici de her yıl ne kadar kazanacağını, ne kadar üreteceğini gayet iyi bilir. Sözüm söz, Bay Kemal’in sözü, 4 doların altına asla düşmeyecek bu fındık” dedi.

CHP lideri ve Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu, Giresun Mitinginde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Efendim havanın yağmurlu olduğunu biliyorum. Karadeniz deyince zaten mutlaka ilk akla gelen sevimli insanları, güzel insanları ve güzel yağmuru. Yağmurlu bir günde beraber olduğumuz için son derece mutluyum ve memnunum. Hoş geldiniz, şeref verdiniz.

Bir değişime hazır mıyız? Bir dönüşüme hazır mıyız? Adalet istiyor muyuz? Hak, hukuk istiyor muyuz? Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye istiyor muyuz?

Hiç meraklanmayın sözüm söz, bu ülkeye güzel baharları getireceğim. Herkesin mutlu olduğu, hiç kimsenin ötekileştirilmediği güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Artık kavgadan bıktık, ayrışmadan bıktık, birbirimizin aleyhine konuşmaktan bıktık. Ya arkadaş bir de kucaklaşalım, bir araya gelelim, sohbet edelim, kardeşçe bu ülkenin dünya kadar sorunu var, o sorunları çözelim. Bunu yapacağız ve bu ülkeye mutlaka huzuru ve her eve bereketi getireceğiz hiç endişe etmeyin.

Gençler umut dediniz. Hemen buraya gelirken baktım, ilk kez oy kullanacak kaç genç var Giresun’da. 22 bin 294 genç ilk kez gidecek sandığa oy kullanacak.

Şimdi gençler, siz demokrasi istiyor musunuz? Özgürlük istiyor musunuz? İş ve aş istiyor musunuz? Güzel bir ülkede yaşamak istiyor musunuz?

Benim size sözüm var; sizin bütün hayalleriniz, Bay Kemal’in hedefi olacak. Unutmayın sakın, benim hedefim olacak. Gençler umutlarını yabancı ülkelerde değil, başka ülkelerde değil, kendi ülkesinde çalışarak, kendi ülkesinde üreterek, kendi ülkesinde alın teri dökerek kazanmasını bilmeli ve kazanmalı. Siyaset kurumu da bunun alt yapısını mutlaka oluşturmalı.

Bir pankart var ‘Fındığın umudu Kılıçdaroğlu’ diye yazıyor. Giresun deyince tabi Türkiye’nin en iyi fındığını herkes biliyor. Sadece ben değil, sadece Karadeniz’de değil, sadece Türkiye’de değil, dünya da bunu çok biliyor. Bakınız, Karadeniz bölgesi için çay ve fındık stratejik üründür. Yani burada yetişen fındık, Karadeniz’de sadece bizim ülkemiz için değil dünya için de son derece değerli bir üründür. Bu sizin alın teriniz. Bakın bu fındığı üreten dünyadaki bir numaralı ülkeyiz. Elin oğlu bizim ürettiğimiz fındıktan milyar dolarları kazanıyor, ama bu fındığı üreten Karadenizli kazanamıyor. Niçin? Mademki ben üretiyorum, mademki ben dünyada bir numarayım, nasıl oluyor da elin oğlu kazanıyor biz kazanamıyoruz. Nasıl oluyor da bizim döktüğümüz alın terini başkaları kazanıyor. Dedim ki, ‘Sen her şeyi dolara bağladın. Köprüye geçiş dolar, bilmem ne alıyorsun dolar, kendine maaş alıyorsun dolar. E bu fındığı da o zaman dolar yapalım. Kilosu 4 dolar...' Bunun büyük bir kısmı, zaten yüzde 90’ı dışarıya ihraç ediliyor. İhraç ürünü aynı zamanda. O zaman 4 dolar yaparsın, sabit fiyat olur, dolayısıyla üretici de her yıl ne kadar kazanacağını, ne kadar üreteceğini gayet iyi bilir.

Sözüm söz, Bay Kemal’in sözü, 4 doların altına asla düşmeyecek bu fındık. Ben bunu söyledim ya, şimdi ‘Bay Kemal sen parayı nereden bulacaksın’ diyecekler. Söylüyorum, Giresun meydanından söylüyorum; sen beşli çetelere dolar buluyorsun, beşli çetelere avro buluyorsun, beşli çetelere para buluyorsun; fındıkçıya gelince 'Parayı nereden bulacaksın' diyorsun. Onlardan alacağım, söke söke alacağım ve size vereceğim.

İktidar istiyor musunuz? Halkın iktidarını istiyor musunuz? Mazlumdan, garipten gurebadan yana olan bir iktidar istiyor musunuz?

O zaman sandığa gideceğiz, oyumuzu kullanmadan önce elimizi vicdanımıza koyacağız. Kul hakkı yiyenlere oy vermeyeceğiz. Yüce Yaradan, kul hakkı en büyük günah diyorsa; malı götürene, hırsızlık yapana, yolsuzluk yapana, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyene oy vermeyeceğiz. Söz mü?

Bay Kemal’in size sözü, kul hakkı yiyenleri asla affetmeyeceğim. Burunlarından fitil fitil getireceğim hiç endişe etmeyin.

Allah aşkına bu milleti kuru soğana bile mahkûm ettiler. Çözeceğim, hiç endişe etmeyin.

Şimdi hangi iftiraları atacağız diye sıraya girmişler. ‘Yok terör, yok şöyle, yok böyle, yok şu örgüt, yok şunu yaptı, yok Kılıçdaroğlu şöyle, yok masanın altı, yok masanın üstü…’ Ne derseniz deyin, yüreğim ne kadar açıksa beni öyle bilin. Söylüyorum, terör bir insanlık suçudur. Kim yaparsa yapsın, nereden gelirse gelsin teröre karşı durmayan zaten insan değildir. Teröre karşı ortak mücadele edeceğiz. Bunu hepinizin bilmesini isterim. Allah'ın yarattığı bu dünyada huzur içinde yaşamak istiyoruz. Beraber yaşamak istiyoruz. Caddelerinde, sokaklarında birbirimize merhaba demek istiyoruz. Önyargılarımızdan kurtulmak istiyoruz. Yeteri kadar kamplaştı bu ülke, artık kamplaşmadan çıkmalı. Elin oğlu büyüyor, elin oğlu gelişiyor, biz giderek küçülüyoruz ve gelirlerimiz düşüyor. Gençlerimiz geleceğini yurtdışında arıyor. Acaba yurtdışına gidersem işim olur mu, aşım olur mu diye.

Bir müjdem daha var size. Bütün köy okullarını açacağız. Bütün köy okullarında öğretmenler olacak. Ferhat ile Şirin’in buluştuğu gibi öğretmenle öğrenciyi buluşturacağız hiç endişe etmeyin. Köylerde aynı zamanda ziraat mühendisi olacak, aynı zamanda veteriner hekim olacak, aynı zamanda teknisyenler olacak. Öğretmenin aylığını nasıl devlet ödüyorsa onların aylıklarını da devlet ödeyecek. Onlar size hizmet edecek, sizin için çalışacak, sizin için üretecek. Dolayısıyla toprağın bereketli olmasını onlar sağlayacaklar. Bundan da bütün arkadaşlarımın, bütün dostlarımın, bütün vatandaşlarımın emin olmasını isterim.

Mühendis, mimar, şehir plancıları ataması yapılacak. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Bir anneyi, bir babayı düşünün, boğazından kesip evladını okutuyor, üniversiteye gönderiyor. Eğer bir geliri yoksa eğer iş bulamıyorsa o evde huzur yoktur. Sözüm söz, her eve huzuru getireceğim. Sözüm söz, her eve bereketi getireceğim. Sözüm söz, Türkiye için çalışacağım.

Ekrem Başkanın güzel bir sözü var. Ne diyor? Her şey çok güzel olacak.

Kafede oturanlar var, onlara da buradan selam gönderelim. Yeriniz güzel, yağmur da yok. Ama bu bereketli yağmur, bu topraklara bereket getirecek.

Hepinize en içten sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. Hepinize huzurlu ve güzel bir Türkiye diliyorum. Her şey çok güzel olacak. Emin olun her şey çok güzel olacak ve bu ülkeye baharlar gelecek, hiç unutmayın.

Hepinize en içten sevgiler, saygılar sunuyorum. Allah’a emanet olun diyorum.