10871,08%0,16
41,96% 0,20
48,92% 0,12
5337,02% -0,46
8944,84% -1,95
Mustafa SARIİPEK
İklim Haber’in bu haftaki derlemesi, Türkiye’nin çevre bütçesindeki azalma, bankaların yetersiz iklim taahhütleri, küresel kömür kullanımındaki rekor artış ve yerli kömüre verilen yeni teşviklerle enerji dönüşümündeki çelişkilere dikkat çekti.
Greenpeace Türkiye, 2026 bütçesinde çevre ve iklim değişikliğine ayrılan kaynağın nominal olarak yüzde 2,6, reel olarak ise yüzde 30’u aşan oranda azaldığını açıkladı. SEFiA ve 350.org’un yayımladığı rapor ise Türkiye’deki bankaların “net sıfır” hedefi için somut ara adımlar belirlemediğini ortaya koydu. Dünya genelinde kömür kullanımı rekor kırarken, Türkiye’nin güneş enerjisinde maliyet düşüşüne rağmen yerli kömüre milyarlarca dolarlık teşvik planlaması tepki çekti.
Kazdağları Ekoloji Platformu da Çanakkale’de bir kentin tek barajını tehdit eden altın-gümüş madeni projesine verilen ikinci “ÇED olumlu” kararına karşı ortak dava açtı. Ekoloji örgütleri, “bilimsel raporlarla desteklenmeyen” ÇED sürecinin iptali isteniyor.

TÜRKİYE’DE BANKALARIN İKLİM TAAHHÜTLERİ 2050 NET SIFIR HEDEFİ İÇİN YETERLİ DEĞİL
İklim için 350 ve Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) tarafından bu yıl dördüncüsü yayımlanan ve 17 bankanın incelendiği Türkiye’deki Bankaların İklim Değişikliğine Yaklaşımı Raporu’na göre, bankaların kömür finansmanı ile ilgili pozisyonlarında geçen seneye kıyasla bir değişiklik yaşanmadı. Sektörün 2024 sonu itibariyle 20 milyar dolar sürdürülebilir finansman hacmini aşması, yeşil tahviller ve sürdürülebilirlik ile bağlantılı kredilerde yaşanan artış, Türkiye’nin net sıfır hedefi doğrultusunda önemli gelişmeler arasında. Ancak rapora göre, bu adımların 2050 ve sonrasını hedeflemesi ve ara hedeflerin belirlenmemiş olması sektörde sistemli bir dönüşümün ertelenmesine yol açabilir. Bu nedenle uzmanlar, sektördeki olumlu gelişmelerin yanı sıra gecikme ve eksiklerin de düzenli takibinin yapılması gerektiğini belirtiyor.
KÜRESEL KÖMÜR KULLANIMI 2024’TE REKOR SEVİYEYE ULAŞTI
Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün (WRI) yeni yayımladığı yıllık İklim Eylem Durumu raporuna göre, küresel elektrik talebindeki artış, genel olarak daha fazla kömür kullanıldığı anlamına geliyor. Raporda, dünyanın iklim krizinin giderek artan etkilerinden kaçınma şansına ilişkin kasvetli bir tablo çizildi. Ülkeler seragazı emisyonlarını azaltmak için koydukları hedeflerin gerisinde kalıyor, emisyonlar eskiye göre daha düşük bir oranda da olsa artmaya devam WRI’dan raporu hazırlayan Clea Schumer, “Büyük ölçüde doğru şeyleri yaptığımıza şüphe yok. Değerlendirmemizin en endişe verici bulgularından biri ise, seri halinde yayımladığımız beşinci raporda, kömürün aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasına yönelik çabaların rayından çıkmış olmasıdır” dedi.
GÜNEŞ ENERJİSİ MALİYETLERİ DÜŞERKEN YERLİ KÖMÜRE TEŞVİK ARTIYOR!
Ember’in yeni raporuna göre elektrik üretim maliyeti son on yılda yüzde 69 düşen güneş enerjisi, Türkiye’nin en ucuz elektrik üretim kaynağı haline geldi. Buna karşın, Türkiye’nin 2030’a kadar yerli kömür santrallarına 75 USD/MWh’lik alım garantisi açıklaması, ülkenin enerji dönüşüm hedeflerini riske atıyor. Rapora göre, alım garantisinin uygulanacağı dört yıllık sürede santrallere en az 8,7 milyar dolar harcanacak. Mevcut kaynakların kömür yerine şebekenin modernizasyonu ve güneş enerjisi santrallerinin önündeki bürokratik engellerin kaldırılmasına ayrılması durumunda, Türkiye arz güvenliğini riske atmadan 2035 yılına kadar 120 GW yenilenebilir enerji hedefine ulaşabilir.
ÇED OLUMLU KARARINA KARŞI ORTAK DAVA!
Kazdağları Ekoloji Platformu bileşeni ekoloji örgütleri, Çanakkale ili Merkez ilçesi Serçiler ve Terziler köylerinde Koza Altın AŞ tarafından açılmak istenen Altın-Gümüş Madeni Projesi için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ikinci kez verilen “ÇED Olumlu” kararının iptali için ortak dava açtı. Bilim insanları ve uzmanlardan alınan bilimsel raporlarla hazırlanan dilekçe, 16 Ekim’de Çanakkale İdare Mahkemesi’ne UYAP’tan sunuldu. Orman, jeoloji, jeofizik, hidroloji, hidrojeoloji, meteoroloji, deprem, ziraat, maden gibi mühendislikler ve biyoloji, arkeoloji, sağlık gibi alanlardan uzmanların 4500 sayfalık ÇED Raporu’nu inceleyerek hazırladıkları raporlar, şirketin hazırlattığı ÇED Raporu’nun ne kadar eksik, hatalı ve bilimsellikten uzak olduğunu ortaya koydu.