10246,36%0,20
40,26% 0,13
46,82% 0,31
4318,68% 0,51
6902,17% 0,00
Fulya OMAÇ / Çeşme - İZMİR Yaz aylarının etkisiyle insan yerleşimlerine daha fazla yaklaşan yılanlar, gerçekten düşündüğümüz kadar tehlikeli mi? Yoksa asıl tehdit, korkularımız ve yanlış bilgilerle hareket edip doğanın dengesini bozan biz insanlar mı? 16 Temmuz Dünya Yılan Günü dolayısıyla Çeşmeli Veteriner Hekim İsmail Ekmekçioğlu ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, yılanların gizemli dünyasını, ekosistemdeki yerlerini ve onları yaşatmanın neden hepimizi yaşatmak anlamına geldiğini konuştuk.
Binlerce Yıllık Simge: Yılanlar Kimi Zaman Lanetli, Kimi Zaman Kutsal
Yılanlar, insanlık tarihi boyunca hem korkunun hem de bilgelik ve şifanın sembolü oldu. Adem ile Havva’dan Antik Yunan’daki Asklepios’un tıbbı simgesine, Afrika ve Avustralya’nın mitolojik anlatılarından Anadolu’daki Şahmaran figürüne kadar birçok kültürde yılanlar güçlü anlamlar taşıdı. Yılanlar yalnızca mitolojik değil, ekosistemin işleyişi açısından da kritik bir role sahip.
Sessiz Kahramanlar: Yılanların Ekosistemdeki Rolü
Yılanlar, doğada zararlı kemirgenlerin popülasyonunu kontrol ederek tarım ürünlerini korur, toprağın sağlığını destekler ve birçok canlı için besin kaynağı oluşturur. Aynı zamanda bazı türlerin zehirleri ilaç geliştirme çalışmalarında kullanılır. Tüm bu yönleriyle yılanlar, doğanın sessiz bekçileri ve vazgeçilmez canlılarıdır.
Veteriner Hekim Ekmekçioğlu: "Yılanları Korumak, Doğanın Tümüne Nefes Aldırmaktır"
Veteriner Hekim İsmail Ekmekçioğlu, yılanların insanlar için büyük ölçüde zararsız olduğunu ve öldürülmelerinin doğaya ciddi zarar verdiğini vurguladı. “Yılanlar doğada çok önemli bir denge unsurudur. Yılanları korumak, aslında doğanın tümüne nefes aldırmaktır” dedi.
Yılanla Karşılaşınca Ne Yapmalı?
Panik yapılmamalı, ani hareketlerden kaçınılmalı ve sakin şekilde uzaklaşılmalıdır. Yılanlar saldırgan değil, savunmacı canlılardır. Özellikle yaz aylarında otluk, taşlık ve loş alanlarda dikkatli olunmalı; ev ve bahçelerde ise temizlik, yüksek otların biçimi, taş ve odun yığınlarının kaldırılması gibi önlemler alınmalıdır.
Türkiye’de 60 Yılan Türü Var: Sadece 15’i Zehirli
Türkiye’de yaklaşık 60 yılan türü bulunuyor, bunlardan sadece 15’i zehirli. Bu türlerin çoğu kırsal bölgelerde yaşar ve insanla temastan kaçınır. Zehirli türlerin büyük bölümü Engerekgiller familyasına aittir. Öne çıkan türler arasında Koca Engerek, Osmanlı Engereği, Kafkas Engereği ve Boynuzlu Engerek yer alır.
Ege Bölgesi’nde Hangi Yılan Türleri Görülüyor?
Ege’de en yaygın türler arasında zehirsiz Kara Yılan, Su Yılanı, Boyalı Yılan, Sarı Yılan, Kör Yılan ve Hazer Yılanı bulunuyor. Hafif zehirli Çukurbaşlı ve Kedi Gözü Yılanı da bölgede rastlanan türler arasında. Zehirli türler arasında ise Koca Engerek ve Anadolu Engereği dikkat çekiyor.
Zehirli Mi, Zehirsiz Mi? Ayırmak Zor, Yaklaşmak Tehlikeli
Zehirli yılanlar genellikle üçgen başlı, kalın gövdeli ve dikey göz bebekli olurken; zehirsiz yılanlar daha ince yapılı, yuvarlak başlı ve kaçma eğilimindedir. Ancak bu farklar kesin ayırıcı değildir, dolayısıyla yılanlara yaklaşmak yerine gözlem yapmak en güvenli yöntemdir.
Yılan Sokmalarında Doğru Müdahale Hayat Kurtarır
Isırıklarda panik yapılmamalı, yara kesilmemeli veya zehir emilmeye çalışılmamalıdır. Kişi hareketsiz tutulmalı, hızla sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır. Tedavi edilmediğinde zehirli ısırıklarda ölüm riski %15’e kadar çıkabilir.
Yılanları Öldürmek, Doğayı Öldürmektir
Toplumda yaygın olan yılan öldürme alışkanlığı hem etik hem de ekolojik olarak yanlıştır. Yılanlar, tarımsal verimliliği artırır, hastalık taşıyan kemirgenleri kontrol eder ve besin zincirinde kritik bir rol oynar. Onların yokluğu, doğada başka sorunların tetikleyicisi olabilir.
Yılan Popülasyonları Tehlikede
Habitat kaybı, bilinçsizce öldürülme, iklim değişikliği, derileri ve zehirleri için avlanmaları gibi nedenlerle yılan türleri tehdit altındadır. Bu da ekosistemin sağlığı açısından ciddi bir risk oluşturur.
SON SÖZ: Korkuyu Değil Bilgiyi Büyütelim
Veteriner Hekim Ekmekçioğlu’nun ifadesiyle, "Yılanlardan değil, onları yok etmekten korkmalıyız. Doğayı korumanın yolu, yılanları da korumaktan geçer. Çünkü onlar doğanın sessiz ama hayati kahramanlarıdır."
Teşekkür
Habere katkı sunan Semih Yanık, Mustafa Göktürk, Erim Başkütük, İsa Demir, Serkan Yağız ve Türkiye Yaban Hayatı Grubu Moderatörü Jan Byczkowski’ye teşekkür ederiz.