Bir yandan frene basmaksızın devam eden doğa katliamlarını çok büyük bir üzüntüyle izliyorum.Diğer yandan geçmişte yapılan doğayı koruyucu reform ve çalışmaları anlatıyorum. Belki inanmayacaksınız ama, dünyada doğa tahribatı olimpiyatı yapılsaydı eğer,açık farkla şampiyon olurduk.Dünyanın en güzel ülkesinin doğal zenginliği böylesine tahrip edilemezdi çünkü.Hani zenginlik çeşidimizin birine zarar versek neyse,tümünü hırpaladık,kestik,yaktık, mahvettik.Denizimizi, göllerimizi,nehir ve ırmaklarımızı,tüm akarsularımızı kirlettik. Dağlarımızı,ormanlarımızı delik deşik ettik.
Oysa geçmişte ne güzel koruma önlemleri vardı Türkiye’nin,ne güzel sivil toplum kuruluş çalışmaları vardı.Bir TEMA,bir ÇEKÜL,bir TURMEPA unutulur mu hiç?Gerçi bugün de varlar ama,etkileri hayli cılız artık.O eski liderler,heyecanlar filan kalmadı gibi.Herşey yaşlanıyor işte..Devletin koruma sistemi de iyiydi 30-40 yıl önce.Milli Parklar,Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlükleri,sonradan rahmetli Özal döneminde kurulan Özel Çevre Koruma Kurulu,Çevre Bakanlığı,dünyanın örnek aldığı çevre izcileri…Müthiş projelerdi, müthiş çalışmalardı bunlar.Son çeyrek asırda, koruma kavram,karar ve kurumları iyice sulandı,iyice siyasallaştı ve tam bir kargaşa ortamına düştü.Nereden nereye geldik işte…
Mayıs’ın ilk haftasında Marmaris’in dünü-bugünü-yarınını anlattım tazelenme üniversitesinin gönlü genç öğrencilerine. Armutalan Kültür Merkezindeki bu söyleşimde, dünün imkansızlıklarını,yollar olmadığı için Marmaris’e varış zahmetlerini,elektriği olmayan ve akşamları ancak iki saat jeneratörle aydınlanan bir kasabayı canlandırdım gözlerinde.1961 yılının Marmaris’ini,Amerika’lı bir gazetecinin (sivrisinekli cennet)diye methettiği yeri..Sakartepe’den aşağı Gökova’ya ulaşan çok zorlu yolu rahmetli Demirel yaptırmıştı.Merhum Belediye Başkanı Kemal Elgin şehrin gelişmesi için çok gayret sarfetmiş, çok çalışmıştı.Rahmetli Kenan Evren’in de ciddi desteği olmuş,hatta ilk marinanın yapımında Amiral Işık Biren’in büyük emeği geçmişti.
Merhum Belediye Başkanı Adil Olcay’ın da hizmetleri unutulamazdı ama,Marmaris’e kalıcı reform gibi bir desteği 1987’li yıllarda dönemin Başbakanı Turgut Özal vermişti.İki büyük sel felaketini peşpeşe yaşayan Marmaris’e tüm altyapı ihtiyaçlarını karşılayacak plan ve projeyi Özal yaptırmış,ödeneklerini de aksamadan göndererek günümüz Marmaris’inin ortaya çıkmasını sağlamıştı.Aynı dönemde Belediye Başkanı İsmet Karadinç’in hizmetleri de her övgü ve takdire değerdi.Marmaris konuşmamda Gökova Termik Santralinine karşı çıkmamı, Okluk koyunda Cumhurbaşkanına yaptığım mütevazi kulübeyi,Bencik koyu ile Katrancı koyunu yapılaşmaktan nasıl kurtardığımı, mafyanin ölüm tehditlerini,Aksaz olayını, Özel Çevre koruma çalışmalarımı,Çevre İzcileri projesi ile izcilere yaptığım Gökova ve Bolu Aladağ kamplarını,havaalanı kavgalarını filan etraflıca anlattım. Yarının nasıl korunması gerektiğine ilişkin önerilerimi de sıraladım.
Geçen hafta Ankara’ya gittim.Doğal Denge Derneği,Özel Çevre Koruma Kurumunun geçmişte yaptığı büyük hizmetleri hatırlatan bir panel düzenlemiş.Beni de ÖÇK’nın fikir babası olarak davet etmişler ve bir konuşma yapmamı istemişlerdi.Çok güzel bir paneldi,ÖÇK’da görev yapmış çok iyi uzmanlar,şehir plancıları,mimar ve mühendisler konuştu.Hele hocaların hocası Prof.Ruşen Keleş’in konuşması tam bir ders niteliğindeydi.Ülkeyi bugün yönetenlerin bu konuşma ile diğer uzmanların anlattıklarını dinlemelerini çok isterdim.Ama yönetimden kimse yoktu.Körlerle sağırlar birbirini ağırlar hesabı bizbizeydik yine…
Konuşmamda ÖÇK’yı nasıl kurduğumuzu, sıfırdan nasıl yola çıktığımızı,rahmetli Özal’ın verdiği talimat ve yetkiyle işe Göcek’ten nasıl başladığımı özetleyerek,günümüzün perişan haline kadar geldim.1989 yılında kurulan ÖÇK 22 yıl önemli görevler yapıp,ülkemizin doğal güzellikleri ile önemli bölgelerini korudu.Kurum sonradan 7 kocalı Hürmüz haline getirildi.Önce Çevre Bakanlığına-sonradan Tarım Orman Bakanlığına,enson Çevre ve şehircilik Bakanlığına bağlanarak 2011 yılında kapatıldı. Şimdi 19 koruma bölgemiz var ve hepsi Allah’a emanet.Koruma bilgi,şuur,ehliyet ve liyakatına sahip ÖÇK kadroları ile iyi yetişmiş personel dağıtıldığı için,günümüzde amatör bir vizyon ve kadroyla yürüyor işler.Bunu bir anlatmaya kalksam,sayfalar yetmez,kitaba döner gözlemlerim.
Şimdilik bu kadarla yetinelim.Marmaris’in kültür ve sanat hayatında çok kıymetli emekleri geçen Umur Özlüer’e,Doğal Denge Derneğine,yönetimine,ÖÇK’ya büyük emek veren değerli emekli uzman ve personeline, geçmiş hizmetleri için teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum.Allah ömür verirse ay sonuna doğru rotam Köyceğiz Dalyan,Göcek,Fethiye ve Akyaka olacak.