Büyük çoğunluğumuz gündeme düşen ancak manşet olmak bir yana satır aralarında geçiştirilen bir gelişmeden haberdar olduk.
“…. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, pandemi sürecinde 335 kişisel koruyucu donanım denetlendi. Güvensizlik şüphesiyle numunesi alınan ürünler testlere gönderildi ve 41 maske markası güvensiz ürün olarak tespit edildi.
Güvensizlik tespitleri, solunum koruyucu donanımlar alanında onaylanmış kuruluş olan laboratuvarlarda ilgili standartlara uygun bir şekilde gerçekleşti.
Güvensiz maske markaları GÜBİS üzerinden kamuoyuyla paylaşıldı
Bu 41 maskeye ait marka, model ve seri numaraları Güvensiz Ürün Bilgi Sistemi (GÜBİS) üzerinden kamuoyuyla paylaşıldı.
Açıklamada ayrıca bakanlığın, ürettikleri ürünlerle vatandaşın sağlığına kast eden ve haksız rekabete yol açan kişilerin, firmaların takipçisi olmaya devam edeceği belirtildi.”
Haber bu!..
Nasıl ama?
Bu haberi okuyunca kendinizi Norveç, Kanada vatandaşı gibi hissettiniz değil mi?
Çok güzel bir gelişme değil mi?
Hemen heveslenmeyin.
Bence değil.
Tam anlamı ile değil!..
Ve hatta çok üzücü bir haber.
Neden çok üzücü biliyor musunuz?
- Bu denetlemeyi zannettiğiniz gibi ve olması gerektiği gibi Sağlık Bakanlığı yapmamış. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yapmış. İşte işin bu kısmı çok üzücü!..
- Bir yıldan uzun bir zaman içerisinde Türk vatandaşlarına adeta silah zoruyla kullanılması dayatılan bir materyalin ancak bir yıl sonra denetlenmesi kısmı da çok üzücü.
- Türkiyede hiçbir bilim insanı ve hiçbir ilgili üniversite bugüne kadar maskeler ile ilgili tek bir araştırma ve çalışma yapmadı. Bu durum hem üzücü hem de Türk bilimi adına utanç verici.
- İlgili bakanlığın tebliğinde ifade ettiği gibi “vatandaşın sağlığına kast eden” ibaresi hangi kriterlere göre tayin edildi? Bu 41 maske üreticisinin ürünlerinde ne bulundu? “Onaylanmış kurumlar olan laboratuvarlar” neyi araştırdı? Daha doğrusu ne biliyorlardı da neyi araştırdılar? Bu konuda ayrıntılı bilgi verilmeyip halkı çocuk yerine koymak da çok üzücü.
- “Vatandaşın sağlığına kasteden ve haksız rekabete yol açan firmalar!” Ne demek?
Sorun bizleri öldürmeleri mi? Yoksa bu uğurda yaptıkları rekabette haksızlık yapmaları mı?
Bu denetimler hangi kriterler esas alınarak yapıldı?
Onaylanmış kuruluş olan laboratuvarlar nerede?
Vatandaşın sağlığına kast etmek ne demek?
...
Son bir yıldır adeta dilimde tüy bitti.
Bize zorla kullandırılan maskelerin muhteviyatını araştırın diye yalvardım.
Bir yıldır çoluk, çocuk, yaşlı genç ve hatta bebeklerimizin ağzına burnuna taktırdığınız bu pislik ve mikrop yatağı maskeler hangi kimyasallardan üretiliyor bu konuda araştırma yapın, bilgi verin diye adeta bir tarafımı yırttım.
Ne Sağlık Bakanlığı, ne tıp akademileri, ne de bir bilim insanı sesimi duymadı.
Adım “maske öldürür!.” diyen cerraha çıktı.
Şimdi çıkmış Aile ve Sosyal Hizmetler bakanlığı bir denetim yapmış.
41 firmanın ürettiği maskeler vatandaşın sağlığına kastediyormuş.
Onu tespit etmişler.
Yani bildiğiniz kasıtlı kitlesel ölüme sebep vermek ile itham etmişler.
Günaydın!..
Bilader bir yıldır aklınız neredeydi?
Be güzel kardeşim, sen geç de olsa tehlikeyi tespit ettin de!.. Bu güne kadar bu firmaların ürettiği maskeleri bebelerinin suratına takan insanlar ne olacak?
Bu iş böyle sallapati olmaz.
Böyle denetim de böyle kamuoyu açıklaması da olmaz.
Nasıl olur?
1- Önce boş boş oturan ,bu konuda lakayd bilim insanlarını kulaklarından tutup ekran karşısından kaldırıp laboratuvarlara oturtacaksınız.
2- Esas işleri olan araştırma ve deneyleri yapacaklar. Yoksa ekranlarda papağan gibi tekrarladıkları yalan yanlış dış kaynaklı bilgilere biz internetten de ulaşabiliyoruz.
3- Vatandaşın suratına zorla taktırdığınız her bir maske tek tek araştırılacak. Analiz edilecek.
4- Maske muhteviyatı içerisinde ne var ne yok ortaya konulacak. Ne miktarda toksik madde var, ne miktarda sentetik “microfiber” içeriyorlar bunu öğrenecekler.
5- Daha sonra o kimyasal ve sentetik liflerin insan akciğerlerinde meydana getireceği potansiyel tahribatı tespit edecekler.
6- Yeter mi? Yetmez!..
Daha sonra bize zorla dayatılan maskeler üzerinde biriken virüs kolonilerini görecekler. Ve bu virüs kolonilerinin normal bir insanda nasıl ağır bir hastalığa sebep olduğunu tespit edecekler.
Tüm bunları yaptıktan sonra Aile bakanlığı değil bizzat Sağlık Bakanlığı denetim yapacak.
Ve bahis konusu deneyleri bittiği zaman bizi o deneyi yapan bilim insanları bilgilendirecek.
41 firma vatandaşın hayatına kasteden üretim yapmışsa bu işte hepinizin parmağı var.
Bakın size gerçek ve modern dünyadan bir haber vereyim.
“Kanada Sağlık Dairesi tarafından dün yapılan açıklamada grafen içeren maskelerin, oluşturabileceği sağlık riskleri nedeniyle dağıtımının, üretiminin ve ithalatının durdurulması istendi.
Grafen içeren maskeler üzerinde araştırma yürüten yetkililer ilk değerlendirmelere göre solunan grafen parçacıklarının akciğer toksisitesine neden olabileceğini belirledi.”
...
Gördünüz mü?
Adamlar didik didik araştırmış ve Grafen” diye Akciğerler için toksik bir madde bulmuş maskelerin bir kısmında.
Açıklamayı yapan kim? Kanada Aile Bakanı mı?
İşte bu kadar basit.
Arif’e tarif gerekmez.
Akıllı adama lafın tamamı söylenmez.
Dr.Bilgehan Bilge 19.04.2021
