BİLGEHAN BİLGE

Tarih: 30.04.2025 11:00

DAMARLAR ve mRNA AŞISI

Facebook Twitter Linked-in

"Uzun Yazıdır Dikkat!" Her şeyden önce kamuyu bilgilendirelim. -Beyin Cerrahları beyni besleyen damarların hastalıkları konusunda uzmandır. Hem bu hastalıkların sebebini bilirler, hem de sebep oldukları sorunları. Ve elbette bu hastalıkların tedavisi konusunda da uzmanlardır. -İnsan vücudunda beyin damarları gibi diğer organlarımızı besleyen damarlar da biri diğrerinden farklı değildir ve birbiri ile aynı hastalıklara sahiptir. Yani kalp damarlarındaki bir hastalık, beyin damarlarındaki bir hastalıktan farklı değildir. Sadece meydana getirdikleri sonuçlar bir diğerinden farklıdır. -Demek ki "Damar hastalıkları bilimi" diye bir şey var ve bu ortak bir bilim. Ancak bulundukları organa göre farklı şikayet ve hastalıklara sebep oluyor. Bu nedenle bir beyin cerrahına başka bir tıp ihtisasında uzmanlaşmış hekimin "sen damardan ne anlarsın!" demesi cehaletten ibarettir. Gelelim asıl konumuza. mRNA aşı üreticileri haklarında açılan davalar ve ardı arkası kesilmeyen bilimsel çalışmalar karşısında aşılarının iki yan etkisini kabul ettiler. -Tromboembolizm (pıhtı atması) -Miyokardit (kalp kası iltihabı) Tromboembolizm: Her gün, her dakika vücudumuzda küçük küçük pıhtılar oluşur ve bunlar çok hızlı bir şekilde bu konuda görevli mekanizmalar eli ile bertaraf edilir. Ancak pıhtı oluşumu onu yok edecek mekanizmaların istihap haddini aşarsa sisteme dahil olur ve mutlaka gider bir damarı tıkar. Minkse gider minik bir damarı tıkar. Büyükse gider büyük bir damarı tıkar. Miyokardit: Kalp kası iltihabı. Pek çok sebebi var. Kimisi kalıcı, kimisi geçici. mRNA aşılarının meydana getirdiği kalp kası iltihabı "anladığımız" kadarı ile uzun süreli ve kalıcı olanlarından. Çünkü yapılan son otopsi ve biyopsi temelli çalışmalar mRNA aşılarının ortaya çıkardığı antikorların kalp kasına saldırdığı ve kalıcı hasar yarattığını gösteriyor. Bizim güncel konumuz "Kalp Krizleri" Sahnede, sokakta, spor salonunda, evinde, işinde insanların "şak" diye hayatını kaybettiğine şahit oluyoruz. Bundan üç yıl önce böyle bir şey var mıydı? Yoktu. Ve bu aniden hayatını kaybeden insanlara konulan tek bir teşhis var. "Kalp Krizi" Bu teşhis nasıl konuluyor? Ortada bir otopsi var mı? Yok!. Sahnede, sokakta, spor salonunda, egzersiz esnasında, işinde, evinde "şak" diye hayatını kaybeden binlerce insan. Hepsine aynı teşhis "Kalp Krizi" Kalp Krizi'nin öyle şak diye ölüme sebep vermesi çok nadirdir. Hastanın öncesinde göğsü sıkışır, soğuk terler, ağrı ile kıvranır, kolu uyuşur, midesi ağrır vs, vs.. Yani kalp krizi sessiz sedasız şak diye kolay kolay öldürmez. Ama miyokardite bağlı kalp ritim bozukluğu işte böyle şak diye öldürür. Kalp aniden durur. Hasta ne olduğunu anlamadan hayata veda eder. "Ya arkadaş kalbim iki atıyor sanki bir duruyor." diyorsan dikkat! "Sanki göğsümde bir kuş çırpınıyor" diyorsan dikkat! "Göğsümden bir taş düştü gibi oldu" diyorsan dikkat! Bu şikayetler kalp ritim bozukluğu olabilir. Ve hele bir de mRNA'ya maruz kaldıysan daha da dikkat! İşte "şak" diye ölüm sebebi. Doğru Kardiyolojiye ve uzun süreli HOLTER takibine. Gelelim Kalp Krizlerine. Kalp krizleri kabaca üç farklı patofizyoloji (tam Türkçesi yok.) üzerinde meydana gelir. 1- Aterosklerotik süreç. Bunun aşıyla falan ilgisi yok. Anlamı şu. Zaman içerisinde kireçlenen bir su borusu gibi kalp damarları çeper olarak daralır ve nihayetinde tıkanır. Davul zurna çalar gibi gelen bir hastalıktır. Önceden haber verir. Ve hatta yıllar önceden haber verir. Az yür göğsün ağrır. Az merdiven çık göğsün ağrır, tık nefes olursun falan. Kardiyoloji uzmanlarının kurtardıkları hastaların çoğu bu aterosklerotik, ön uyarıcı içeren hastalarımızdır. 2-Tromboembolizm. Hah işte bu mRNA gibi etkenler ve hastalıklar nedeni ile olur. Adamın kalp damarları soba borusu gibidir ama gelir bir pıhtı tak diye o boruyu tıkayıverir. "Ya arkadaş daha dün anjiyo oldu damarlar spasağlam dediler nasıl kalpten gitti rahmetli" Mevzusu budur. Tromboembolizm. Pıhtıcık! mRNA aşılarına bağlı kalp krizi böyle olur. Öyle önceden kontrol Anjiosu ile falan temize çıkamayız. 3- Anjiospazm. Nedeni tam olarak bilinmiyor. Damarın birdenbire incecik hale gelmesi. Hani solucan bir kalınlaşır bir incelir ya. İşte öyle bir şey. Tam sebebine bilmiyoruz ama stresten deniyor. Türk filimlerinde kızı fakir çocukla evlenince kalp krizi geçiren Hulisi Kentmen gibi düşünün. Sebebi yok. Etrafımızda artan özellikle genç ve orta yaş erkek nüfusunu vuran ani kalp durması çoğunlukla mRNA yan etkilerinden miyokardit nedeni iledir. Ve yine etrafımızda küpe takar gibi kalbine stent takma furyasının sebebi de mRNA aşı yan etkilerinden tromboembolidir. Bu dertten nasıl kurtulacağız? Öncelikle sık sık D-Dimer testi yaptıracaksınız kardeşim. Madem doz doz mRNA oldunuz mutlaka iyi bir Kardiyoloji uzmanı dostunuz olacak. (Bakın hekiminiz değil, sık sık uğradığınız dostunuz diyorum.) Avrupa ve ABD'de kan sulandırcı ilaç kullanımı rekor üzerine rekor kırıyor. Kalp ritim düzenleyici ilaçlar da öyle. Hekiminiz birini veya her ikisini size reçete edecektir. İhmal etmeden kullanın. D-Dimer dedik. Ayrıca kanınızda Sodyum, Potasyum, Klor, Kalsiyum, Magnezyum seviyelerini normal sınırlarda tutun. Magnezyum önemli! B vitamini komplekslerini çok ciddi bir eksiklik olmadan asla kullanmayın. Quercetin! Abartmadan düzenli kullanın. Kafein içeren her tür içecek ve yiyecekten uzak durun. Tarçın dikkat! Bakın önerilerim bunlar. mRNA'ya maruz kalmış tüm dostlarım üç yıldır bu disiplin ile sıkıntısız bir hayat sürüyor. Akupunktur, hacamat, sülük? Geçin bunları. Bu alternatif tedavi yöntemleri başka hastalıklar için. mRNA yaralanması için değil.

 

 

 

 


 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —