Türk milletinin sofrasına konulacak yeni aşın tarifi emperyalizm şefleri tarafından verilmişti çoktan. Ne zaman? Benim sizlere "rüzgar yön değiştiriyor" mesajımdan hemen önce.
Tam aş pişmeye başlamıştı ki! Ortaya Teğmenlerin yemini çıktı. Pişmiş aşa su katmışlardı. Tez cezalandırılmaları gerekti. Ne demek kardeşim? Ülkenin bölünmez bütünlüğü falan?
Ne demek kardeşim Türk ulusunun namus ve şerefini muhafaza üzerine can vermek?
Ne demek Vatanın bir karış toprağına el uzatanlara tehditler savurmak? Ve ne demek? Ne mutlu Türküm diyene demek? İlk tepki mutfaktaki emperyalist beslemesi yamaklardan geldi! Kansızlıklarından kaynaklanan bir nefret ile medya ve sosyal medyada ortalığı birbirine kattılar. Yanılıyorsunuz! Sorun, Mustafa Kemal'in askerleriyiz haykırışı değil!
Kansız tepki'nin temeli yemin metninde geçen ifadeler. Tekrar ve tekrar dinleyin. Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Yemin metninde "Mustafa Kemali'in Askerleriyiz!" diye bir cümle yok zaten.
Metin doğrudan bölücülere tehdit! Metin emperyalist maşalarına tehdit! Hala anlamadınız mı? Tam aş pişirilirken. Genç teğmenler pişmiş aşa su kattılar.
Ağır bir şekilde cezalandırılmaları bu yüzden. Ve zaten bugün o pişmiş aş sofralarınızda. Özellikle kendisini milliyetçi olarak tanımlayan arkadaşlar bu aşı aksırıncaya, tıksırıncaya kadar, göbeğiniz, gödeniniz şişip patlayana kadar, aşın yağlarını ağız kenarlarınızdan böğrünüze akıtıncaya kadar yemeye hazır mısınız?
Benim karnım tok. Aç olan buyursun yeni "maklube" sinisinin etrafına.