Halk arasında özellikle omurga hastalıklarında ameliyatta kullanılan titanyum protezlerin genel adı olan platin! Şöyle bir işlevi var: Kabaca; Kırılmış, eğilmiş, kaymış omurgaları birbiri ile irtibatlamak ve rabıtalamak. Yani sabitlemek. Omurilik kanalının bütünlüğünü bozan hastalıklarda kullanım ihtiyacı olan metal destekler. Aslında kısıtlı bir kullanım alanı vardı bu platinlerin.. Ama iş giderek zıvanadan çıktı. Öyle bir dönem geçirdik ki ! Hani derler ya önüne gelene taktılar. Hah işte öyle bir dönem. Neden böyle bir şey yapıldı? Çünkü öncelikle çok ama çok az maliyeti olan bu malzeme inanılmaz yüksek fiyatlar ile hem SGK'ya hem özel sağlık sigorta şirketlerine fatura ediliyordu. Mesela 35 liraya mal olan bir omurga çivisinin 750 liraya SGK'ya satıldığı dönemler oldu. Bu konuda kullanıcı cerrahın fiyat belirleme gibi bir gücü yok. Fiyat tamamen üretici ve bürokratlar arasında belirlendi. Ve aradaki yani üretim maliyeti ve satış fiyatı arasındaki korkunç fark ve kar paylaşıldı. Ama her meslekte olduğu gibi az sayıda aç gözlü bu yüksek kazanç ile de tatmin olmadı. Gereksiz (Endikasyonsuz) şekilde hastalar "platinlendi" Ve "minareyi çalan kılıfını hazırlar" tarzında genç cerrahlar bu gereksiz endikasyonlara bilimsel kongrelerde bizzat hocaları tarafından ikna edildi. 2009 yılında devlet bu işe uyandı ve ilk operasyon başladı. Altın Omurga operasyonu! İçlerinde Profesör doktorların da olduğu cerrahlar yargılandı. Sonuç? Hepsi beraat etti. Ben bu konuyu ilgili hukuk insanlarına sorduğumda dediler ki. "Hocam iş o kadar büyük ki. Eğer bu konuya layıki ile girsek ortada cerrah kalmayacak. O yüzden üstünü örtmekte fayda görüldü. Aradan çeyrek yüzyıl geçmiş. Sistem hiç değişmedi. Ve hatta daha da kötüleşti. Gereksiz platin'in yerini hiç platin takılmayan hastaya platin takılmış gibi gösterip devletten para alanların sayısı giderek arttı. Şimdi sağlık Bakanlığı yeni bir soruşturma ve operasyon başlatmış. Belki bu sefer hayırlara vesile olur.