Tarih: 10.08.2025 12:12

Akyaka Orman Kampı’nda Hukuksuzluk Zinciri

Facebook Twitter Linked-in

Mustafa SARIİPEK

 

Muğla'nın Ula ilçesi Akyaka Mahallesi'nde bulunan ve doğal güzellikleriyle dikkat çeken Akyaka Orman Kampı, yıllardır süren hukuksuz uygulamalar nedeniyle büyük tehdit altında. Bölgedeki kaçak yapılaşmalar, kıyı işgalleri ve izinsiz kapasite artışları, çevreye ve halkın kullanım hakkına zarar veriyor. "'Gökova Ekoloji Meclisi" 6 bölüme ayırdığı kapsamlı incelemede yaşanan tüm hukuksuzlukları detaylı belgeler ve fotoğraflarla ortaya koydu. Yasal çerçeveden başlayan anlatımda, 1 Nolu Büfe'nin büfeden kafeteryaya, oradan kır kahvesine dönüşerek izin dışı faaliyetlere evrilişi dikkat çekiyor. Kamp alanında, yeterince denetim yapılmadığı, vaziyet planında yer almayan "gelir getirici tesislerin" kurulduğu, kapatılan kıyıların ve yok edilen çocuk oyun alanlarının çevreye verdiği zarar gözler önüne seriliyor. Ayrıca "Şezlong Cumhuriyeti" adı verilen bölgenin izinsiz şezlonglarla doldurulması, kıyı ve iskelenin çitlerle kapatılması, halkın plaja erişimini engellemesi eleştiriliyor.

USULSÜZLÜKLERİ SAY SAY BİTMİYOR

Protestolara rağmen devam eden bu uygulamalar, "Leon Beach" ve çevresinde çadır, karavan ile taş ev bölgelerinde sözleşmeye aykırı faaliyetlerin yanı sıra onaylanmamış vaziyet planlarıyla kapasite artırımlarını da içeriyor. Sonuç olarak, kamp alanındaki doğa tahribatı ve hukuksuzluklar bölge halkı ile doğaseverlerin tepkisini çekiyor. "Akyaka'nın Sesi" bloğunun yayımladığı bu belgeler, yetkililere ve kamuoyuna çağrı niteliğinde; doğanın korunması ve Akyaka'nın özgün yapısının geleceğe taşınması için acil önlemler alınması gerektiğini gösteriyor.

6 BÖLÜMDE NELER VAR?

Yasal Çerçeve, 1 Nolu Büfenin yolculuğu: Büfe - Kafeterya - Kır Kahvesi, AKP'li Ula Belediyesi ile başlayan, CHP'li Belediye ile devam eden yolculuk: Vaziyet Planında olmayan 'gelir getirici tesisler, kapatılan kıyı, yok edilen çocuk oyun sahası,  Şezlong Cumhuriyeti, kıyı ve iskelenin çitlenmesi,  protestolar ve Leon Beach Çadır, karavan ve Taşevler bölgesinde sözleşmeye aykırılıklar ve Onaylanmayan Vaziyet Planı ile kapasite artırımı, doğanın tahrip edilmesi bilgileri bulunuyor.

İŞTE YAPILAN AÇIKLAMA

Akyaka Orman Kampı, Muğla Vakfı tarafından Muğla Orman İşletmesi'nden  2013 yılında ilk kez on yıllığına kiralanmış  ve sözleşmesi 28/04/2023 tarihinde yenilenerek  2032 yılına kadar uzatılmıştır. Muğla Vakfı'nın Gökova Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisindeki  Akyaka Orman Kampında doğa tahribatlarına yol açan ve kamu yararına aykırı faaliyetlerinin durdurulması için Akyakalı yurttaşlar ve sivil toplum örgütleri tarafından kiralama sözleşmesinin iptali için Muğla 4. İdare Mahkemesinde dava açıldı. Dava kapsamında Mahkemeye gönderilen belgeleri inceleyen davanın tarafı olan Gökova Ekoloji Meclisi üyeleri yaptıkları değerlendirmenin sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı.

GENEL DEĞERLENDİRME VE AKYAKALILARIN ÇAĞRISI

Akyaka'nın yavaş kent statüsü, Özel Çevre Koruma Bölgesi içerisinde yer alması, faaliyetlerin yürütüldüğü alanın Nitelikli Doğa Koruma Alanı ve içerisinde Arkeolojik Sit Alanları olması, Akyaka Orman Kampı'nın  hem Tabiat Varlığı hem de Kültürel Varlık olarak özenle korunmasını gerektirmektedir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma mevzuatı tam da bu tür alanların korunması için bilimsel çalışmalar sonucunda oluşturulmuştur. O mevzuatı uygulamakla yükümlü kurumların bizzat kendilerinin mevzuatı yok saymaları ve  Orman Kampının tahrip edilmesine izin vermeleri kabul edilemez. Akyakalılar, başta Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı, Muğla Valiliği ve Ula Belediyesi olmak üzere tüm ilgili kurumları bu yanlışlardan dönmeye çağırıyor.

AKYAKALILARIN VERDİĞİ MÜCADELELER 

Orman Kampını korumak için Akyakalıların verdiği mücadeleler; protesto eylemleri, şikayet dilekçeleri, suç duyuruları ve açılan  davalar kamunun ve doğanın haklarını savunmak üzere yurttaşların Anayasadan kaynaklı hakları çerçevesinde yasal mevzuatın uygulanmasını sağlamaya yöneliktir. Orman Kampı  yalnızca insanların değil, tüm canlıların ortak yaşam alanıdır ve bu haklar yasalarla koruma altına alınmıştır. Daha fazla rant elde etmek için  haklarımızı yok sayan bu anlayış terk edilmedir. Doğal ve kültürel değerlere, kamusal haklara, yasalara saygılı bir yönetim anlayışının hakim kılınması için mücadelemize devam edeceğiz.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —