CAN PULAK

Tarih: 08.11.2025 21:09

YEREL YÖNETİMLER VE BODRUM

Facebook Twitter Linked-in

Ülke kötü yönetiliyor da,yerel yönetimler farklı mı sanki?Balık baştan kokar lafı ne kadar doğru değil mi?Yaşadığı kentte halinden memnun,şikayetsiz,dertsiz kimse kalmadı gibi…

     Kiminin ya suyu yok,ya kanalizasyonu sokaklardan akıyor,ya yolları tarla gibi..Hele turizm bölgelerindeki altyapı noksanı,denizin girilemeyecek ölçüde kirlenmesi,ehiyetsiz ve liyakatsiz personelin becereksizliği anlatılacak gibi değil..İktidarla muhalefetin kavgasının, ayak oyunlarının ve çekişmelerinin zararını, günahını halk çekiyor.İktidar kendisine oy vermeyen büyük-küçük tüm kentleri (ne haliniz varsa görün)diye cezalandırıyor.Muhalefetin belediyeleri ise,elindeki imkanları yeterince değerlendiremiyor.

     Herkes idareci olamaz.Belediye Başkanlığı için diploma da yeterli olmuyor.O başkanda vizyon yoksa,yaratıcılık yoksa,takipçilik yoksa,masabaşında yönetiyorsa ekibini, sorunları çözecek bilgi ve beceriye sahip değilse,hele bir de devlet yönetiminden habersizse,yönettiği kenti rezil eder.Tıpkı günümüzde pekçok değerli kentimizin perişan olduğu gibi…

     Ege ve Akdeniz kentlerine gözattığımızda, hepsinin sorunlarla boğuştuğunu ve bu sorunlara yenik düştüğünü görürüz.Yerini, yurdunu,toprağını terkedip elini kolunu sallayan büyük bir nüfus buralara yerleşirse, olacağı budur işte. Ne doğru dürüst planları var nede altyapıları ama, sahil kentlerine yerleşim ve kaçak yapılaşma tüm hızıyla sürüyor.Böyle giderse,şimdi yapılmaya çalışılan yatırımların  da hiçbir kıymeti kalmaz.Ayrıca belediyelerin yedi kocalı Hürmüz gibi yaşadıklarını, neredeyse her Bakanlığa muhatap olduklarını ve çelişkili kararlar nedeniyle şaşkına döndüklerini de söylemeliyiz.

     Turizmimizin gözbebeği Bodrum’u bir dünya markası olarak görüyoruz.Gerçekten çok değerli,inanılmaz doğal güzelliklere,coğrafyaya ve iklime sahip bir cennet adeta.Ama bu cenneti cehenneme çevirmekte üstümüze yok. Mahvettik Bodrum’u ve dünya markası görünümüne de büyük zarar verdik.Bunda herkesin suçu var.İdare edenin de,edilenin de… Bunca şikayete rağmen,yapılaşma azgınca devam ediyor.Mumcular’dan Gümüşlük’e kadar Halikarnas yarımadasında hala dev siteler ve mahalleler oluşuyor.Reklam tabelalarına bakmanıza gerek yok.Trafiği allak bullak eden beton mikserlerine,hafriyat kamyonlarına ve iş makinalarına bir göz atın yeter.

     Şehrin orta yerindeki (Ortakent-Yalıkavak yolu üzerinde)koca dağı bitiren beton santralini gören yok.Patlayan dinamitlerin havalandırdığı toz çevreyi perişan ediyor.Hakim rüzgarla Ortakent’e kadar gidiyor.Diğer beton santrallerinde de durum aynı.Hiç havaalanının burnunun dibinde,yolunun üstünde beton santrali olur mu?Ağaçlar kesilince, madenciler zeytinlikleri yokedince biz ayağa kalkan çevreciler,Bodrum’un içinde koskoca dağı eritiyorlar da,sesimizi bile çıkaramıyoruz. Neden acaba?Nedenini yerel yöneticilere sormalı.Bodrum’un yolları felaket,her yer yamalı,delik-deşik,yapılan parçalı onarımları görseniz gülersiniz.Şehir hiçbir dönemde bu kadar bakımsız kalmadı.

     Başkanlar,Muski yöneticileri başlama tarihini birkaç defa ilan etmelerine rağmen hala kanalizasyon işini ihale edemediler.Yaza kadar yetiştiremezlerse,çok yerde denize girmek tehlikeli hale gelir ki,bu da turizmi feci şekilde etkiler.Gerçi şehrin içme suyunu çözmek için,kentin bazı yerlerine dev borular döşeniyor ama,arıtma ve kanalizasyon işleri hala sürüncemede.Şehirde su sıkıntısı devam ediyor,hatta susuzluğu protesto için bir vatandaş belediyenin önünde soyunup duş bile yaptı ama nafile.Doğru dürüst yağış hala yok.Kuraklık sürüyor.Buna rağmen en küçük bir önlem yok,hala havuzlu evlere ruhsat veriliyor.

     Belediye binasının yanındaki tuvalete giriş 20 lira.Tuvaletleri  bile çalıştıramayıp özel sektöre devreden Bodrum Belediyesi,bunca ağır işlerin altından nasıl kalkar acaba?Ahmet Aras döneminde güzel çalışan belediye kafeleri vardı.Şimdi onlar da bozuldu,fiyatları piyasadaki kafelerin fiyatları ile eşitlendi.Hatta bazı yerlerde geçti bile. Trafik sorunu da çözülemiyor bir türlü .Böyle giderse, mevcut yöneticilerle çözüleceği de yok. Motorsiklet 

faciası,kuralsızlık ve denetimsizlik yüzünden önlenemiyor bir türlü.Hergün çok sayıda kaza oluyor.Hastanelerin ortopedi bölümleri motorsiklet yaralıları ile dolu.Yazacak daha çok şey var ancak bugünlük yerimiz kalmadı. Bunca çözülemeyen sorunla Bodrum’un dünya markası iddiası güme gitmiyor mu?Çok üzülüyorum,hep üzülerek yazıyorum bunları ama,gerçeklere sırtımızı dönerek de yaşayamayız ki…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —